Senaryosunu Sarp Kalfaoğlu'nun kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Süleyman Mert Özdemir'in oturmakta olduğu "Dengeler"; İstanbul sokaklarını kendine mekan edinen, bir suç draması olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
"Dengeler: Biri Olmak" (2024) isimli 8 bölümlük mini TV dizisinin sinema versiyonu olarak çekilen bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Doğumu esnasında...
Annesinin hayatını kaybetmesi nedeniyle...
Birlikte yaşadığı...
Bir oto tamirhanesinin işletmecisi durumdaki babası Halil İbrahim Kamacı (Mazlum Çimen) ile arası her daim limoni olan Ferit Kamacı (Cihangir Ceyhan)...
***
Vakti zamanında...
Profesyonel bir boksör olmayı ziyadesiyle arzulamış olsa da...
Şimdilik vaziyeti...
Babasının tamirhanesindeki Murat İnan usta (Burak Şafak) ve Alamancı kuzeni Babür Taha Öner'in de (Tanju Bilir) destekleriyle...
İllegal sokak boksörlüğü müsabakaları ile sürdürmekteyken...
***
Bazı geceler...
İlk çocuklarına hamile durumdaki yengesi Müyesser (Zamire Zeynep Özdemir) ile evli olan ağabeyi Ali Kamacı'nın (Mücahit Koçak) yerine...
Sabaha kadar taksi şoförlüğü de yapmakta...
***
Bunu yaparken de...
Bazen farkında olmadan kendini...
Delikanlılığı sayesinde...
İstenmeyen olayların içinde de bulabilmektedir...
***
Derken...
Babür'ün vasıtasıyla...
Bir kopuğun teki olan Hidayet Alperen Kargı'nın (Ulvi Kahyaoğlu) babası...
İlyas Kargı'ya (Erol Babaoğlu) ait...
Gece kulübünün açılışındaki organizasyonda...
Zehir (Tyson) lakaplı...
Bir profesyonel boksörün karşısında...
Ringe çıkıp dövüşecek...
***
Üstelik...
Kendisine Reis (Eray Karadeniz) diye hitap edilen...
Mafya babalarından birisinin üstüne bahis oynadığı bu boksörü...
Verilen tüm teminatların aksine...
Yere serecek...
***
Ama...
Çok geçmeyecek...
Ve...
Filme damgasını vuran asıl mevzunun...
***
Şoför Ali'nin...
Geceleri onun yerine taksiye çıkan...
Kardeşi Ferit olduğu zannedilerek öldürüleceği...
Daha da vahim konulardan oluştuğu ortaya çıkarken...
***
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...
Burada noktalayacağız...
Dakika 53...
***
İntikam uğruna silahların konuşacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe sürpriz bir finali de bünyesinde barındıran, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,