Hakkı, evinin bahçesinde define bulan ve daha da fazlasını bulmak için çabalayan Hakkı’nın hikayesini konu ediyor. Orta yaşlı bir adam olan Hakkı, ailesiyle birlikte tarihi bir Ege köyünde yaşar. O ailesinin geçimini, yakınlardaki antik kentin önünde heykeller satarak ve yerel turlara rehberlik ederek sağlar. Bir gün bahçesinde tesadüfen tarihi bir eser bulan Hakkı, onu bir araba fiyatına satar. Ancak kısa bir süre sonra eserin gerçek değerinin yüz kat daha fazla olduğunu öğrenir. Bunun üzerine büyük bir hırsla bahçesinde daha değerli şeyler bulma umuduyla tüneller kazmaya başlar, ancak hiçbir şey elde edemez. Artık takıntılıdır, hayatının çoğunu feda eder ve hem kendisi hem de ailesi için karanlık bir yolculuğa çıkar.