Küçük bir kasabaya doktor olarak gelen Berat, huzursuz edici rüyalar görmeye başlar. Berat bu duruma alışsa da bir gece gördükleri rüya olarak kalmaz, evine de dahil olur. Yaşananlardan korkan Berat, çareyi bir Hüddam’a gitmekte bulur. Bir ritüel yapan Hüddam, ona bu musallatın nasıl başladığını gösterir. Bir gün sahilde şişe bulan Berat, şişeden çıkan büyüyü okur ancak hiçbir şey anlamaz. Ama şişenin hikayesini onu fazlasıyla korkutacaktır. Çünkü ölüm adım adım yaklaşırken artık akıl hocası olan Hüddam Mehmet’i kaybeder. Yolunu kaybeden Berat, hem kendini hem sevdiklerini korumak için zorlu bir mücadeleye girişir.