Senaryosunu Hakan Bonomo'nun kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Ketche Hakan Kırvavaç'ın oturmakta olduğu "Sen Büyümeye Bak"; bir devam filmi olarak çekilen, romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, sıradan TV dizileri kıvamındaki bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Gecenin bir yarısı...
Ağır alkollü bir biçimde...
Otomobiliyle evine dönmekte olan Fırat (Kaan Urgancıoğlu)...
Park etmiş vaziyetteki araçlara çarparak durmasının ve eve kapağı atıp...
Sabaha kadar uyuyacağı koridorda boylu boyuna uzanmasının ardından...
***
Ertesi gün...
İçkiyi bırakmaması halinde...
Vakti zamanında babasının da doktoru olan...
Ve kendisine...
"Geberip gideceksin aptal!" diyen
Doktoru Reyhan'ın (Perihan Savaş) karşısındadır...
***
Hemen belirtmiş olalım ki...
Serinin ilk filmi "Sen Yaşamaya Bak"ta (2022) Aslı Enver'in canlandırdığı...
Çocuklarının annesi de olan Melisa'nın ölümünün üzerinden bir yıl geçmiştir...
Ve Fırat henüz...
Ona ilişkin yasının...
Hangi evresinde olduğunun farkında dahi değilken...
***
Bildiği tek şey...
En azından...
Hızla büyümekte olan...
Kendisinin ona "oğlum" yerine "patron"...
Onun da...
"Baba" değil de "Fırat" diye hitap ettiği çocukları Can (Mert Ege Ak) için hızlıca toparlanması gerektiğidir...
***
Ki özellikle de...
Pil ile çalıştırmaya gayret ettiği zaman makinesiyle...
Geriye dönüp...
Annesi Melisa'ya...
Kendisini çok sevdiğini söylemek isteyen...
***
Ve böylelikle de onu...
Yanlarında kalmaya ikna edebileceğini düşünen Can'ın ruh hali de...
Kendisininkinden çok da fazla değişik değilken...
***
İşte bu durumda...
Köpekleri Fırat'ın...
Gezdirilme ve bakımı işini de üstlenen...
Hatta bu işe aracı olmayı da planlayan Melisa'nın yakın dostlarından Fatoş'un (Ezgi Şenler)...
İçki şişeleri, Can'ın okuldan alınıp eve getirilmesi ve psikoloğa gidilmesi sarmalından kurtulunulması amacıyla...
İleri sürdüğü çözüm önerisi...
Fırat'ın hayatına yeni bir kadını...
Acilen sokmasıdır...
***
Zaten çok da geçmeyecek...
Ve hayatlarına...
Fırat ile okuldaki arkadaşlarından Nedim (Asaf Baydar) ve Leyla'nın (Milane Eren) kendisine takılarak kızdırdıkları Can...
Anti Depresan isimli kafede oturmuş...
Can'ın okulu bırakması hususunu...
Etrafı rahatsız edecek bir şekilde...
Sesli sesli tartışırlarken...
***
Büyükçe bir tesadüf sonucunda...
Gürültülerinden duyduğu huzursuzluğu...
Açıkça ifade eden kırmızı bisikletli Sezen (Melisa Aslı Pamuk) katılıverecektir...
Dakika 19...
***
Bundan sonrasında...
Nelerin olup biteceğinin ve işin nereye varacağının kolaylıkla tahmin edilebilir olması sebebiyle, izlemeseniz de hiçbir şey yitirmeyeceğiniz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; benzeri filmlerdeki pek çok klasik klişeyi de bünyesinde barındıran, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,