Hesabım
    Turbo
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Turbo

    Turboysa Bas Gaza…

    Yazar: Gizem Şimşek Kaya

    Sky Films yapımcılığında İstanbul’da çekilen, 43. İstanbul Film Festivali’nin Mayınlı Bölge seçkisinde dünya prömiyerini gerçekleştiren Turbo filminin yönetmen koltuğunda Baskın: Karabasan (2016) ve Housewife (2017) filmlerinin senaristliğini; gösterim tarihi ertelenen Kod Adı: Misafirler (2023)’in hem yönetmenliğini hem senaristliğini; Börü (2017) dizisinin ve Börü (2018) filminin yönetmenliğini yapmış olan, aynı zamanda Zombistan, Şafak Ayazı, Perihan, Solo Gece Acıkması ve Diğer Hikayeler gibi çizgiromanları yazmış ve çizmiş olan Cem Özüduru oturuyor.

    Senaryosunu yönetmen Özüduru ile Ozan Ağaç’ın birlikte kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Ender Ercan üstlenmiş. Müzikleri Ayşe Önder ile Ümit Önder imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Dengeler: Biri Olmak (2024) dizisinden anımsayacağımız Tanju Bilir, Baskın: Karabasan (2016) filminde Remzi rolünde karşımıza çıkan Ergun Kuyucu; Bihter (2023)’de Beşir rolüyle yer alan Lorin Merhart; Çukur (2019-2020), Duran (2022), Yardımcı Oyuncu (2023) gibi dizilerde rol alan Burak Can Doğan’ın yanı sıra yine dizilerden anımsayacağımız Umut Can Çetinkaya, Casandra Evren, Dilay Yıldız gibi isimler bulunuyor.

    Filmin konusunu, dört kafadarın bir gece içinde, modifiye ettikleri bir araba ile yaşadıkları olaylar oluşturuyor. Erkan ve Murat, yakın arkadaşları İbo’nun küçük kardeşi Burak’ı ertesi sabah askere uğurlamadan önce biraz eğlendirmek, keyiflendirmek, bir pavyon sefası yaşatmak istemektedir. Gece şehre çökerken dört arkadaş yepyeni modifiye edilmiş, ışıklandırılmış, turbo gaz sistemi takılmış Şahin model arabaya doluşup maceraya doğru yola çıkar. Fakat saatler ilerledikçe aralarındaki problemler giderek su yüzüne çıkacak, agresyon, toksiklik ve tartışma seviyeleri giderek artacaktır. Kenar mahallelerden gelme çoğu genç erkek gibi içlerinde tuttukları öfke, kompleks, travma ve utanç giderek kabararak etrafa yayılacak, çıkacak bir yer bulamadıkça da birbirlerine dönecek, patlamaya hazır tek şeyin turbo motor olmadığı acı gerçeklerle anlaşılacaktır.

    .

    Çekimleri, kadrajları oldukça başarılı olan filmin oyuncularının performansları da göz kamaştırıyor. Herhangi bir kenar mahallede gezinirken karşınıza çıkabilecek gerçek karakter tiplemelerinin yaratıldığı filmde, oyuncuların diyalogları ve hareketleri o kadar başarılı ki adeta kurgu olan bu karakterleri canlandırmak yerine kanlı canlı insanlara dönüştürüyorlar. Grup olmanın verdiği güç hissi, erkekliği kanıtlama çabaları, biri olamamanın yarattığı öfkenin dışa vurumu da dahil olmak üzere, film bize kenar mahalledeki dört kişilik bir ekibin içerisinde bir gece geçirtiyor. Otobüste ya da trafikte karşınıza çıktığında bulaşmak istemeyeceğiniz, hatta görünce az öteye ilerleyeceğiniz bu karakterlerin erkekliklerini ve güçlerini kanıtlamak adına ne kadar ileri gideceklerini, herhangi bir sorunla karşılaştıklarında ise neden ceza yemediklerine dair toplumsal sistemdeki çatlakları birer birer gözler önüne seriyor.

    Filmin ritminin de karakterlerin güç gösterme çabaları eşliğinde seviye seviye yukarı çıkması ve adeta gaza bastıkça ilerlediğiniz kontrolden çıkan bir araçta olduğunuz hissi yaratıyor. Film boyunca karşımıza çıkan iki kadın karakterin de erkeklerin güç ve erkekliklerini kanıtlama mücadelelerine eşlik eder şekilde kullanılması, gerçek hayatta da bu şekilde bakan erkeklerin gözünden kadınları görmemize olanak sağlıyor. Her ne kadar bu karakterlerin çevrelerinde yer alacak kadınlar haliyle hayat kadınlığı yapan karakterler olsa da, onları aciz ve güçsüz göstermek yerine erkeklerin karşısında aslında ne kadar güçlü olduklarını vurgulayacak şekilde yansıtması da hanesine puan yazdırıyor.

    Filmin senaryosunda ya da diyaloglarında tek bir boş cümle dahi bulunmaması, her cümle ya da sahnenin filmin ileriki sahnelerinde karşımıza çıkacak şekilde parçalar halinde verilmiş olması da ne kadar özenli bir çalışma yapıldığını gözler önüne seriyor. Bu sahnede neden böyle bir şey ile karşılaştık dediğiniz her detay mutlaka cevaplanıyor çünkü bir nedeni bulunuyor. Metafor olarak karşımıza çıkan boğadan silaha, ışıklardan havai fişeklere kadar kullanılan her nesnenin hikâyeye etkisi muhteşem.

    İzleyicilerin karakterlerle birlikte modifiye edilmiş arabaya bindiği andan itibaren gerginliğinin katlanarak arttığı film, her yönüyle kusursuz olarak tasarlanmış.

    Sonuç olarak Turbo; koltuğa oturduğunuz andan itibaren gerilmeye başlamanız konusunda garanti veren, toksik erkeklik imajından nefret eden benim gibi izleyicilerin dahi başını döndürebilecek nitelikte kaliteli bir gerilim filmi. Gösterimdeyken kaçırılmaması şiddetle tavsiye edilir!

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top