Klasikleşen masal Cinderella’nın modern bir müzikal versiyonu olan filmin yönetmen koltuğunda Kay Cannon oturuyor. Cinderella masalı, annesinin ölümünün ardından babasının yeniden evlenmesi sonucu acımasız üvey annesi ve üvey kardeşleri ile yaşamak zorunda kalan genç bir kızın yaşadıklarını konu ediyordu.
Jonathan Larson'ın otobiyografik oyununun beyaz perde uyarlaması olan "Tick Tick... Boom", 1990'lı yılların New York'unda yaşayan ve müzikal besteler yapan Jon isimli bir adamın hikayesini konu ediniyor. Jon, sırf sahne sanatları üzerinde çalışabilmek için yanlış kariyer seçimi yapıp yapmadığı üzerine kendini sorgulamaya başlar...
Sorunlu bir genç olan Will Hawkins’in başı bu kez de kanunla beladadır. Will’in önünde iki seçenek vardır; ya ıslahevine gidecek ya da Hristiyan yaz kampına katılacaktır. Kampa gitmeye karar veren Will ilk defa katıldığı bu ortama alışmaya çalışırken, defalarca kampa gelen genç bir kızla tanışır. Genç kıza karşı farklı duygular hissetmeye başlayan Will, onun sayesinde aşkı keşfedip aidiyet hissinin ne demek olduğunu öğrenir.
New York’un Washington Heights mahallesinde geçen hikaye bir şarap dükkanı sahibine odaklanıyor. Büyükannesinden kendisine bir servet miras kalan dükkan sahibi, dükkanı kapatıp emekli olma ve Dominik Cumhuriyeti’ne yerleşme konusunda karışık duygular içinde kalıyor.
İlk çocuklarını kucaklarına alan Brian ve Kate hayatlarının en mutlu dönemlerini yaşar. Ancak bir süre sonra çocuklarının nadir görülen genetik bir hastalığı olduğu ortaya çıkar. Çocukları hayatta kalmak için savaşmak zorundadır. Aile bu süreçte onu sevgileriyle ve müziğin fantastik gücüyle kuşatır.
Kız kardeşler Hailey ve Brooke, babaları işlemediği bir suçtan tutuklanınca, eskiden country müzik yıldızı olan ama büyükbabalarının ölümünden sonra emekli olan büyükanneleriyle birlikte yaşamaya başlar. Hailey, büyükannesi gibi bir country şarkıcısı olmak ister, ancak şiddetli sahne korkusu yaşar. Eskiden bir varil ...
Clear Lake, Rock'n Roll'un öncüsü olarak görülen Buddy Holly ve diğer müzisyenlerin 1950’lerin sonunda Amerika'daki sivil hakların yörüngesini değiştiren rock müziğini nasıl ortaya çıkardıklarını konu ediyor.
Maxwell, babası kendisinden müzik tutkusunu geride bırakıp, geleneksel sorumlulularını yerine getirdiği bir hayata geçiş yapmasını istediğinde hayallerinden vazgeçen bir adamdır. Babasının ölümünün ardından Maxwell, babasından bir tembel hayvan barınağı miras kaldığını öğrenir. Babasının ölümüyle artık ona bağımlı olmayan Maxwell, babasının son arzusunu yerine getirp, tembel hayvanın yaşam alanını kurtarmaya çalışır.
Puanım :
0.5 Berbat
1 Çok Kötü
1.5 Kötü
2 Yetersiz
2.5 Geçer
3 Ortalama
3.5 İyi
4 Çok İyi
4.5 Muhteşem
5 Kusursuz!
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.