Amerikalı bir aile, Norveç dağlarında ücra bir kulübeyi miras aldıktan sonra köklerine dönme hayallerini gerçekleştirir. Ancak geldiklerinde onları büyük bir sürpriz bekler. Evin ahırında huysuz bir elf yaşamaktadır. Aile, efsanevi yaratığı çileden çıkarmaya başlayınca, kanlı ve acımasız bir hayatta kalma mücadelesi başlar.
Dilsiz bir kadın olan Helen, yaşlı Bayan Warren’ın oğulları öğretmen Albert ve kadın avcısı Steven ile birlikte yaşadığı evde çalışan bir hizmetçidir. Kasabada özellikle engelli kadınları hedef alan bir seri katilin olduğu ortaya çıkmasıyla yaşlı kadın Helen’in güvenliğinden endişe eder. Bu durum üzerine doktoru Parry’den güvenliği için Helen’i götürmesini ister. Ancak Warren malikanesinde başka bir cinayet işlenmesi işlerin karışmasına neden olur.
17. yüzyılda Macaristan,Osmanlı İmparatorluğu'yla savaşırken, küçük Carpathian Mountains köyünün nüfusu gittikçe azalmaktadır. Buna neden olan durum ise kötücül Kontes Elizabeth Bathory'dir. Elizabeth, bakire kadınların kanını içmekle suçlanmaktadır. Kont Thurzo, Elizabeth'i tutuklatarak bir manastırın kulesine hapseder ...
13 yaşındaki Tolly, hayatının değişmesine neden olan bir şey keşfeder. Tolly’nin annesi, 2. Dünya Savaşı sırasında Londra’da bulunan babası ile ilgili bilgi almak için Londra’ya gitmek isteyince, küçük çocuğu büyükannesinin yanına gönderir. Eski bir malikanede bulunan büyükannesinin yanına giden Tolly, burada 19. ...
Genç bir papaz olan Khoma Brutus yolunu kaybeder, yaşlı bir kadının evinde sığınmak zorunda kalır. Kısa süre içinde kadının büyücü olduğu ortaya çıkar. Khoma saldırıya uğrar ve bir şekilde kendini koruyarak kaçmayı başarır. Hemen ardından varlıklı bir toprak sahibi tarafından, ölmekte olan kızı için dua etmesi ...
Yoksul bir değirmencinin kızı, kralın oğluyla evlenmek üzeredir. Köylülerden biri krala, bu kızın samandan altın dokuduğunu söyler ve kral da bunun üzerine kızı saraya getirir. Kız bir odaya hapsedilir ve ondan altın dokuması beklenir. Böyle bir yeteneği olmayan çaresiz kız aniden ortaya çıkan bir cinle karşılaşır. Cin, ...
1948 yılının New Yorku'nun suçlarla örülü yönünü ele alan filmde, süper güçleri olan Ian Sparks beladan uzak yaşamaktadır. Ta ki annesi ve babasını trafik kazasında kaybedene kadar... Aşık olduğu kadın Lady Heavenly ile gücünü birleştiren Ian, sokaklarda düzeni ve hukuğu sağlamak için mücadeleye girer. Ian bir süre ...
Sıra dışı yönetmen Guy Maddin ve Evan Johnson'ın ortak işi olan Kanada yapımı deneysel film, dram ve komedi öğelerini farklı bir tarzla harmanlıyor. Oyuncular ise Roy Dupuis, Clara Furey Louis Negin, Udo Kier, Gregory Hlady, Mathieu Amalric, Noel Burton, Geraldine Chaplin, Paul Ahmarani, Caroline Dhavernas, Jacques Nolot, Slimane Dazi ...
Genç bir yürüyüşçü, Appalachian patikasında yürüyüş yaparken kaybolur. Yolunu bulmaya çalışan genç, bu sırada bir çiftliğe rastlar. Artık her şeyin yoluna gireceğini düşünen genç, dağların derinliklerinde bir sırrı korumak için çaresiz kalan garip ama güzel bir çift tarafından eve alınır. Ancak genç, evde beklenmedik durumlarla karşılaşır.
Küçük bir sahil kasabasına yeni taşınan Hinako, sörfe tutkusu olan bir üniversite öğrencisidir. Genç kız, kaldığı apartmanda çıkan yangında, genç bir itfaiyeci olan Minato tarafından kurtarılır. Bu tatsız olay nedeniyle tanışan Hinako ve Minato arasında çok geçmeden büyük bir aşk başlar
50’li yaşlarının başında olan Jason Holden, ailesini trafik kazasında kaybeden bir adamdır. Yetenekli bir piyanist olan Jason, bir bale stüdyosunda çalışmaya başlar. Burada kendisinden 25 yaş küçük olan dansçı Brandon Wykowski'ile tanışan Jason, genç adama karşı farklı duygular hissetmeye başlar.
Fletcher Dennis, İngiltere'nin merkezinde büyülü bir kasaba olan Northampton'da kayıp bir eseri aramak için tutulan yetenekli bir adamdır. Fletcher kendisine verilen görevi yerine getirmeye çalışırken vampirler, komada uyuyan güzeller, voodoo bağımlısı gangsterler ve maskeli kanunsuz kişilerle dolu bir dünya keşfeder.
Sekiz yaşında küçük bir kız olan Mia zor bir dönemden geçer. Annesinin kaybının ardından kardeşi Emma ve sorunlu babası ile birlikte büyükannesi Rose'un çiftliğine taşınır. Hayatı için yeni bir başlangıç yapmak isteyen Mia bir gün ormanda geçerken ona inanan herkese şans getiren sihirli bir yaratık olan tek boynuzlu atı keşfeder. Ailesi için güzel bir hayat dileyen Mia, tek boynuzlu atı hayatını iyi bir hale getirmesi için kullanmaya çalışır. Mia bu süreçte asıl sihrin başından beri yanında olduğunu keşfeder.
Ors Gabriel, en yakın arkadaşını ve sevgili köpeğini kaybetmenin acısıyla kansere mücadele ederken, yaşadığı travma sadece Ors'un görebileceği tuhaf görüntülere yol açar. Ors, zihninin çatlayıp çatlamadığını ya da bunun gerçekten olup olmadığını sorgulamaya başlar.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.