SPOİLER...
...Teröre boyun eğmeyiz, terörü biz yaparız. - F.Underwood -
4. sezon biterken evin içinde çılgınlar attım. Yok böyle bir sezon. Uzun süredir beni bu kadar etkileyen, bu kadar zevk aldığım bir dizi sezonu izlememiştim. Gerçek anlamda HOC seviyeler atlamış bulunmakta. Bu sezona kadar sevdiğim ama yer yer sıkıldığım bir dizi olarak görüyordum. Ama bu sezon tek kelime efsane. Favori dizilerim arasına girdi. Hatta sezon bazında bakarsak Breaking Bad'in 5. sezonundan sonraki en sağlam sezonlardan biriydi diyebilirim. Hayranlıkla izledim. Her saniyesinde kanım dondu, tüylerim diken diken oldu. Bazı sebeplerden dolayı biraz geç bitirdim ama keşke bitmeseydi. Son saniyelere yaklaştıkça duraklata duraklata gittim. Bitmesin dedim ama bitti ne yazık ki. 1 sene boyunca bu efsanenin gelişini bekleyeceğim.
Kevin Spacey bu sezonla birlikte top yapmıştır artık. Mükemmel oynuyor. Kusursuz. Robin Wrigh'a ne demeli. O da 4 sezon arasındaki en iyi performansını bu sezonda gösterdi. İyice ağırlığını koydu. İkisinin finaldeki o son bakışları ve onun bir 4,5 dakika öncesindeki -savaşacağız- konuşmaları sanırım her şeyi anlatıyordu. Aslına bakarsanız hem Claire hem de Francis karakterlerinden tiksiniyor hem nefret ediyorum. Yaptıkları iğrençlikleri görünce etmemek elde değil ama öyle stratejiler öyle hileler hurdalar yapıyorlar ki takdir etmeden geçemiyor insan. Önüne çıkan her engeli yıkıp geçiyorlar. Her türlü zorluğu ezip geçiyorlar. Bu son yayınlanma sıkıntısından nasıl kurtulacaklar gerçekten çok merak ediyorum. Frank'in işi bu sefer gerçekten zor ama onlar yine bir kılıfını bulurlar. Ama şu kesin ki başkanlığı söküp alacaklar. Bu hırs olduktan sonra kimse karşılarında duramaz. Şu Doug nedir arkadaş ya. Frank'in bütün pis işlerini hallediyor. O olmasa Francis bu seviyeye gelemezdi herhalde. Çoktan birileri pisliklerini ortaya çıkarıp, hapsi boylatırlardı.
Dediğim gibi bu sezon başka sezon. Önümüzdeki sezon da bu hızla devam edecek gibi duruyor. Daha başkanlık seçimleri, Frank'in soruşturulması filan yığınla olay var. Şimdiden sabırsızlanıyorum. Sezonun en beğendiğim diyaloglarından biri de iki başkan adayı arasında kapalı kapılar arksında geçen ülkenin geleceği hakkındaki konuşmaları. Herkes onların terör örgütü hakkında konuştuğunu düşünürken onlar telefondan agar.io oyununu oynayıp güya devlet meseleleri konuşuyorlar. Şu dizide belki bazıları çok aırı olabilir ama anlatılan birçok şey gerççekte yaşanan ve aslında Amerika da kapalı kapılar ardında neler döndüğünü gösteren şeyler. Manüpülasyon, zorlama, tehdit, yalan iddialar, kuyusunu kazma, arkadan iş çevirme her ne ararsanız var bu dizide. 2017 de görüşmek üzere. Bu arada RIP Meechum. İyi seyirler... 9.1/10