Canan Ergüder ve Melisa Sözen’in muhteşem oyunculukları az örnekleri bulunan bir oyunculuk harikasıydı. Dünya çapında ödüllü filmler izlemeyi seven (ve maalesef yanlışları hemen fark eden) biri olarak özellikle altıncı bölümdeki diyalogları çok samimi ve başarılı buldum . Senaryo diyaloglar, kurgu, çekimler de oldukça başarılıydı. Emeği geçen herkesi kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.
Uzun süredir bu kadar boş bir dizi izlememiştim. Bir noktadan hareket edip onun içini dolduramamış, oraya buraya savrulmuş, Netflix'te örneğini gördüğümüz çok sayıdaki yerli yapım gibi sınıfta kalmış bir başka dizi. Bu kadar emeğe yazık.
Muhteşem oyunculuklar, özlediğimiz başarılı sanatçıların performansları yine bize ait bizi anlatan muhteşem bir senaryo ile taclanmis. Emeği geçen herkese teşekkürler
Dünyadaki 208 ülkenin hangisi Türkiye gibi özgür ve bağımsızdır. İnsanlık tarihinde hangisinin akraba devlet sayısı Türkiyeden fazladır. Tarihteki Türk Devletleri'nin hangisinde ileri demokrasiyle övünen ülkelerin soykırımcılığının ve sömürgeciliğinin zerresi var mıdır ?
Öyleyse İslamiyetle de varlığının zirvesinde olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ üzerinde oynanan oyunlar bitmeyecek iç ve dış düşmanların sayısı hep artacaktır. Sanat icra ederken milli ve manevi değerler baş üstünde tutulmalı iç ve dış düşmanların ekmeğine yağ sürülmemelidir.
Oyunculukların,mekanların,çekim tekniğinin ve konunun tamamen bizden ve kusursuz olması İstanbul tarihine ve içsel yolculuğumuza ışık tutmasıyla hata aramamı engelleyen harika bir yapı izledik..Senaristi yönetmeni ve oyuncuları göstermiş oldukları sanattan dolayı tebrik ederim.
son zamanlarda izlediğim en güzel yerli dizi diyebilirim her bölümü ayrı bir film tadında, oyuncular, senaryo ve çekim ekibi harika bir iş çıkarmış umarım 2. sezonu da gelir
Muhafazakar-Seküler çatışmasını en iyi anlatan Türk dizisi olabilir. Başroldeki genç kız gibi hissettiğim çok fazla an oldu. 3 harfli kanallar gibi taraflı bir yerden bakmadığı çok açık. Tarafsız bir yerden toplumsal problemleri anlatan güzel bir yapım. Muhafazakar-Seküler iki farklı uç ve bunların arasında bir yerde olmak bu toplumda mümkün değil. İki uçtan birini tercih etmek bir zorunluluk.
Helin Kandemir’in oyunculuğunu çok beğeniyorum. Önyargılı olmamak için tamamını izledim ve tamamen zaman kaybı. Ötekileştirmeyle dolu içi bomboş bir senaryo. Tesettürlü değilim ama çok rahatsız edici bir sekülerlik övgüsü içeriyor. Gençlere açık olmayı bir modernite olarak savunan ve aşılayan bir kurgusu var. Tesettürlü insanların hizmetçiliğe ama başı açık birinin yönetmenliğe layık olduğunu savunan ve her şeyi meta haline çeviren bomboş içğer dizinin finalinde kız tesettürü seçseydi gerçekten senaryonun bir mesaj içerdiğini söyleyebilirdik ama dümdüz dayatma , dümdüz etiketlemeden ibaret
Dizinin en beğendiğim tarafı kamera açıları ve kullanılan mekanlar, son derece etkili bir teknik var.çok hoş beğendiğim bir çok film sahnesi gibi çekilecek yer mekan ve gün ışığı detayları bazen beni benden aldı, ama bir iki sahne var ki neden o kamera ya da mekan dediğim bir denize girilen sahne iki mekanda kendinden geçen kardeş, buraları olmalımıydı bilemedim. Son söz son sahne tam bizden... Daha iyi olacak üstüne koyarak gidilecek teknikler ile başarılar bekliyorum bu ekip ve yönetmenden , ama açılar renk tonu kamera hareketleri usta işi çok güzel tebrikler ,
Fragmandan ve konusundan içeriğini az çok tahmin etmeme rağmen önyargılı davranmak istemedim. Ancak hiç şaşırtmadı.Türk senaristlerin asla vazgeçemediği klasik kesimde büyümesine rağmen kendini oradan ayırarak diğer kesime ait olma çabasına girmeye çalışan bir kız çocuğu. Günümüzde olmayan bu sosyal tabakalaşma bu tarz platformlarda yabancı sinemaya yaranma çabasıyla adeta uçurum gibi gösterilmeye çalışılıyor. Filmin adının İstanbul Ansiklopedisi olmasına bakmayın güzelim İstanbul bir pakistan hindistan havasıyla gösteriliyor. Gri bir filtreyle gelişen dünyanın karşısında teknolojiye ve gelişime kapalı bir ülke olarak gösterilmiş. Ancak bu kadar ülkemiz kötülenebilirdi
Birisi yazmış oyunlara gelmeyin diye her yerde bilmiyorlar bu amipler! Bize küçükken at gözlüğü ile dayatılmış şeyleri büyüyünce daha eleştirince daha iyi anlıyorsun! Bugün ne o okullarda öğretilen tarihin ne kadar şişirilmiş bir balon olduğunu kendin araştırınca kendin yaşayarak görüyorsun. Sözde biz tarih kitaplarında Osmanli'nın Türk'ûn büyüklüğü anlatılırken diğer yanda dünya tarihî anlatılmıyordu. Oysa neler neler olmuş bizimkiler çıkıp diyor ki yok yağma yok soykırım yok şöyle böyle yoktu. Ulan bir kere Türk'ün yaşamı gereği yerleşik hayata gecene kadar sürekli gittiği yerleri kendilerine ait olmayan yerleri almışlar kendi doğdukları yerde olsaydı Türk Orta Asya'da olurdu. Yavuz Sultan Selim ile birlikte bugün Cumhuriyet topraklarına göre Güneydoğu tarafı ele geçirildi şuan bu topraklarda "bu amipin yorumuna göre bakarsak işgal etmiş durumdayız" resmen millet olarak kendimizle çelişiyoruz! Din konusuna gelince dindarlarin özellikle son 10 yılda sosyal medyanında etkisiyle ne kadar berbat insanlar olduğu zaten biliniyordu tescillenmiş oldu. O yuzdne bırakın bu dizlerde yok Türk kötûleniyor yok din kötûleniyor ayaklarını!
İlk defa bi yorum yazma gereksinimi duydum. Tesettürsüz bir kadın olarak son bölümde kapalılığın bu kadar inceden inceye liyakatsizleştirilip yalnızca alt tabaka kapalı olabilir fikrinin empoze edilmesi gözlerimi doldurdu nedir bu kendi ülkesinde kendi dinini tüm dünyaya gerçek dışı anlatma nefreti? Vikingleri izlediyseniz şayet onlar gibi gaddar bir toplumun camii de ibadet edenlere saygı gösterirken bizim değerlerimizi görerek büyüyen toplumun, bir yerlere geldiğinde böyle konuşabilmesi belki de bir yerlere gelebilmek için demeliyim.. yine de diyemiyorum çünkü hatırlayın Avusturyalı vekilin kürsi de başörtüsü takıp bu benim düşüncelerimi değiştiremez bu sadece bi bez parçası, okullarda da serbest olabilir diyip protesto ettiğini... Daha da ne denir ki :)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.