Hesabım
    The Day of the Jackal
    Üye Eleştirileri
    Basın Eleştirileri
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    The Day of the Jackal hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    Dizi eleştirileri
    3,5
    14 Aralık 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunun büyükçe bir kısmını da, Frederick Forsyth'ın aynı isimli romanından (1971) uyarlayarak kaleme almasının yanı sıra yaratıcılığını da Ronan Bennett'ın üstlendiği "The Day of the Jackal"; oldukça sıra dışı bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, "şimdilik" 10 bölümlük tek sezon olarak planlanmış olan ve 100 milyon GBP'lik bir bütçeyle çekilerek izleyicisiyle buluşturulan...

    Ama...

    Gösterdiği başarı sonrasında...

    Devamının getirilmesine de onay verilen bu İngiliz TV dizisine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    - Münih, Almanya -


    Tarzı gereği...

    Takma Ralf adını kullanan ve bir temizlik işçisiymiş gibi davranarak imaj ile surat da değiştirmiş vaziyetteki...

    Uluslararası suikastçı Çakal (Eddie Redmayne)...

    Çalışmakta olduğu binanın asansörüne...

    İçinde kişisel eşyalarının bulunduğu tahmin edilen bir sırt çantası...

    Ve...

    Temizlik malzemelerinin bulunduğu servis arabası ile binerek...

    ***

    Alman Şansölye adayı Manfred Fest'in (Burghart Klaußner) oğlu Elias Fest'i (Lucas Englander) yaralamak amacıyla...

    Onun bulunduğu 12. kata kadar çıkar...

    ***

    Görev tamamlanır tamamlanmaz da...

    Kayıplara karışıp...

    Yeniden gerçek kimliğine bürünür...

    ***

    Ertesi gün...

    Bu olay televizyon haberlerinde...


    "Bir sonraki Almanya Şansölyesi olmaya en yakın aday Manfred Fest'in...

    Bu sabah oğlu Elias'ı hastanede ziyaret etmesi bekleniyor...

    Elias dün gece, bir suikast girişimine hedef oldu... Ve yorumcular bunu, babası Manfred'in göçmen karşıtı tutumuna bağlıyor..."


    Şeklinde duyururken...

    ***

    Çakal'ın...

    Keskin nişancı silahı ile 3.815 metre uzaklıktaki bir mesafeden kafasından vurarak öldüreceği...

    Asıl hedefi ise...

    Hastaneye gelen Manfred Fest'in bizzat kendisidir...

    ***

    Ve...

    Yem olarak kullandığı oğlu Elias'ın yaralanması da zaten...

    Sadece kendisini buraya çeken...

    Küçük bir tuzaktan ibarettir...

    ***

    Ki...

    Aynı Çakal...

    Kendisi orayı terk eder etmez...

    Ateş açtığı binadaki daireyi tespit ederek...

    Kapıyı kırarak içeriye giren polis ekibini de...

    Yerleştirdiği bir bomba ile havaya uçurmaktan çekinmeyecektir...

    ***

    Derken biz...

    Londra, İngiltere'deki MI6 Komuta Merkezi'nde...

    Ateşli silahlar uzmanı ve Fest vakasıyla da yakından ilgilenen Bianca Pullman (Lashana Lynch) ile tanışırken...


    Gerçek de Paris'te ikamet eden...

    Ve kendisini Charles Calthrop olarak tanıyıp Sevilla, İspanya'da ikamet eden Nuria (Úrsula Corberó) adındaki bir karısı da bulunan...

    Nürnberg, Almanya'daki Çakal'da...

    Kuzey İrlandalı butik silah imalatçısı Norman Stoke'a (Richard Dormer) ilaveten...

    Kendisine silah ve çok özel eşyalar temin eden Martin Krasner (Scott Alexander Young) ile buluşmaktadır...

    ***

    İşte bu ikilinin...

    Yani Çakal ile Bianca'nın...

    Ana karakterleri oluşturacağı dizinin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; müşterilerinden talep ettiği yüksek meblağlar karşılığında Çakal, yeni suikast vazifeleri üstlenirken...

    Onu enseleme çabası içine giren Bianca'nın da peşinden koşacağı, nefes kesen aksiyon sahnelerini de içeren...

    9.5 bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Back to Top