Başhekim Barış Güvener, zamanının en iyi hastanelerinden olmasına karşın zor bir dönemden geçen İstanbul’un köklü hastanelerinden olan Hisarönü Hastanesi’ne atanır. Genç ve idealtis bir başhekim olan Barış’ın hastaneye gelmesiyle birlikte, hastanenin hikayesi baştan yazılır. Hastaneyi yeniden ayağa kaldırmaya çalışan Barış, bu sırada hem özel hayatındaki zorluklarla uğraşır hem de güvenlerini ve kalplerini kazandığı çalışma arkadaşları ile hastaları için mücadele eder.