The Tudors: Sezon 4

Kral VIII. Henry'nin otuz yıllık hükümdarlığı ve Orta Çağ'da uzun sıcak bir yaz... Anne ile evliliğini feshetmesinin ardından ülkede tansiyon yükselirken Kral VIII. Henry, beşinci eşi olarak genç Katherine Howard'ı seçer. Ancak genç ve güzel kraliçenin saray eşrafı ve özellikle genç ve yakışıklı uşak Thomas Culpepper ile olan yakınlığı kıskançlıklara neden olacaktır.

Henry Cleves’li Anne’yi saraya davet eder. Surrey ve Thomas bir ilişki yaşayabilmek için Anne Stanhope’ın peşindeyken kralın uşağı Culpepper’in meraklı gözleri Kraliçe Katherine’nin üzerindedir. Lady Mary yeni kraliçeye karşı saygı göstermemeye devam eder. Kral’ın bacağındaki yara tekrar ortaya çıkar ve kraliçeden uzaklaşmak zorunda kalır.

Saray Kuzey İngiltere’ye bir geziye hazırlanırken Henry eski eşi Anne ile ilgilenmektedir. Bu arada Katherine ve uşak Culpepper Lady Rochford’un yardımıyla daha da yakınlaşacaktır.

Henry Lady Mary ve Cleves’li Anne ile bağlarını güçlendiriken genç kraliçe Katherine Culpepper ile gizli ilişkisine devam eder. Kral Kuzey İngiltere gezisine çıkar ve Katherine’i herkese tanıtır.

Katherine’nin ihanetini öğrenen Henry, Katherine ve aşıklarını acımasızca cezalandırır.Henry Katherine’nin geçmişte Francis Dereham ile bir ilişkisi olduğunu anlatan bir mektup alır. Dereham kulede işkence görürken Katherine sürgüne gönderilir. Katherine’nin Henry’nin uşağı Thomas Culpepper ile yaşadığı ilişki ortaya çıkar. Dereham ve Culpepper Henry’nin zulmünden nasibini alırken Katherine de son derece acımasızca cezalandırılır.

Henry yaptığı ittifaklarla herkesi şaşırtırken kızları Mary ve Elizabeth'i tekrar varisleri olarak açıklar.
Katherine'in idamının ardından Kral Henry kızları Mary ve Elizabeth'i tekrar varisleri olarak açıklar ve Fransa'ya karşı Kutsal Roma İmparatorluğu ile bir ittifak anlaşması yapar. İskoçya ile bağlarını güçlendiren Henry aynı zamanda bir sonraki eşi Catherine Parr'i gözlemlemeye başlar.

Kral Fransa ile olan savaş için sarayı terkeder ve tüm yetkilerini yeni eşi Catherine Parr’e devreder. Catherine Parr, Kral’ın yeni eşi olmayı kabul ederken çocuklarına iyi bir üvey anne olacağına dair Henry’e söz verir. Henry yeni eşi Catherine’i ülkenin başında bırakarak Fransa ile savaşa gider. Ancak Catherine’in reformist görüşleri sorunlara neden olur.

Bolonya kuşatması sona ererken Henry zaferle İngiltere’ye döner. Ancak bu zafer binlerce askerin ölmesiyle krala çok pahalıya mal olur. Henry imparatorluğun yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Yaklaşan Fransız taarruzuna rağmen İngiliz zaferi sarayda coşkuyla kutlanacaktır.

Fransa’dan dönüşünde çok güçsüz olan Henry ayağındaki sağlık sorunu nedeniyle çok acı çekmektedir. Ordusunun Lord Surrey komutasında çok kötü durumda olduğunu öğrenen Henry Lord Surrey’e eve dönmesini emreder ve yerine Lord Hertford’u görevlendirir. Henry dini bir ayaklanma ile karşı karşıyadır. Kilise protestan akımının tehditi altındadır. Piskopos Gardiner Protestan Anne Askew ve destekçilerine karşı olan mücadelesini sürdürmektedir. Anne tutuklanır ve yakılarak ölüme mahkum edilir. Hertford Fransa’dan bir anlaşma teklifi ile geri döner. Anlaşmaya göre para karşılığında sekiz yıl içinde Bolonya Fransa’ya geri verilecektir. Henry mali açıdan zor günler geçiren İngiltere için bunun iyi bir fikir olduğunu düşünür. Henry’nin sağlığı giderek kötüleşirken Lord Surrey ve bazı soylular tahtı ele geçirmek için Prens Edward’ı kaçırıp kontrol altına almak isterler. Surrey’nin planları ortaya çıkar ve vatan hainliği ile suçlanarak ölüme mahkum edilir. Piskopos Gardiner Kraliçe Catherine’i kafirlikle suçlar. Kraliçenin kızkardeşi ve bazı nedimeleri sorgular. Piskopos Catherine’nin de cezalandırılması gerektiğine inanmaktadır. Ancak Henry onun hayatını bağışlar.

Dizinin finalinde Henry ölümle yüzleşirken eski eşlerinin hayaletleri onu ziyaret etmektedir. Ölüme hazırlanan Henry, Prens Edward’ı Hertford’a emanet eder ve Hans Holbein’den son bir portresini çizmesini ister. İngiltere için yeni bir dönem başlamak üzeredir.