Chris Black ile Matt Fraction'ın, Toho Co., Ltd.'nin "Godzilla" (1954) isimli filminden uyarlamak suretiyle yaratarak geliştirdikleri "Monarch: Legacy of Monsters"; en başından en sonuna kadar...
Soluk soluğa izlenilen, bir bilim kurgu aksiyon macerası olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, yeşil perde ve görsel efekt teknolojileriyle başarılı makyaj uygulamalarının yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerindeki koordinatörlüklerini de...
Larry Lam, Jeff Aro ve Brian Ho'nun üstlendikleri, dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak gerçekleştirilen ve kendine; 10 bölümden oluşan ilk sezonunda, Apple TV+ platformunda yer bulabilmiş olan bu başarılı TV dizisine biraz daha yakından bakalım...
***
- (Resmen Jurassic Park'ı hatırlatan) Kafatası Adası, 1973 -
Kendisini kovalayan, dev bir örümcekten kaçmakta olan bilim insanı William "Bill" Randa (John Goodman); elindeki kamerayla, kayıt yapmaktayken...
Oğlu, Hiroshi Randa'ya (Takehiro Hira) hitaben...
"Selam dostum... Bu, sana ulaşacak mı, bilmiyorum... Umarım ulaşır...
Aslında istemiyorum... Çünkü bu, ölmüş olmam demek... Bunun için pek üzülmeyebilirsin... Pardon, kısa kesmem lazım...
Senden aldığım her şey için, beni bağışlamayabilirsin... Ve zamanda geri gidip, tüm hatalarımı düzeltemem... Ama belki gelecek için, bir şey bırakabilirim... Bir miras... Ve hepsine değdiğini anlayacaksın..."
Şeklindeki, görüntülü bir not da ileterek...
Korku içindeki kaçışını sürdürür...
***
Tam...
Denizin kıyısındaki uçurumda, dev örümceğe yem olacakken Bill...
Aniden fırlayarak, örümceğe saldıran dev bir yengeç sayesinde; paçayı kurtarıverir...
Ancak...
Panik halindeyken denize fırlattığı çantası; kendisini bekleyen, meçhule doğru yol almaya devam edecektir...
***
- Japon Denizi, 2013 -
Bill'in, söz konusu çantası...
Gecenin karanlığında avlanmakta olan, bir Japon balıkçı teknesinin ağlarına takılarak...
Teknedeki balıkçı (Kengo Hashimoto) aracılığıyla, güvertedeki yerini alır...
***
- Japonya, 1 Nisan 2015 -
Derken...
ABD vatandaşı Cate Randa (Anna Sawai)...
Alaska, Fairbanks eyalet polisinin bildirdiğine göre; 2014'teki "G-Günü'nden" bir hafta sonra...
Enkazı bulunamayan bir uçak kazasında, hayatını kaybetmiş olduğu düşünülen Japon asıllı babası Hiroshi Randa'dan...
Geriye kalan işleri toparlayarak, evini tasfiye etmek amacıyla...
San Francisco'dan kalkan bir uçakla geldiği Japon gümrüğünden...
90 günlük bir turistik vize ile Tokyo'ya, giriş yapmak üzeredir...
***
Bir taksiye atlayıp, sürücüsü (Hiroshi Ikushima) ile de sohbet ederek gitmek istediği adrese doğru yöneldiğinde...
Önemli noktalarında...
Roket ve dronelar ile donatılan Tokyo'nun, canavar istilasına karşı...
San Francisco'nun aksine, önceden hazırlanmış olduğunu görür...
***
Taksiden inip...
Babasının dairesinin bulunduğu apartmana yöneldiğinde de Cate'i; meraka kapılmış olan Amerika'daki annesi Caroline (Tamlyn Tomita), telefonla arayarak yoklasa da...
Konuşmayı çok da uzatmayan Cate...
Elindeki anahtarla, kapıyı açıp...
İçeriye süzülüverir...
***
Şaşkın şaşkın...
Evin duvarındaki fotoğraflara bakınırken...
Birden Cate'in karşısına; babasının diğer karısı Emiko Randa (Qyoko Kudo) ile, ondan doğmuş olan üvey erkek kardeşi Kentaro Randa (Ren Watabe) çıkıverirler...
***
- Kazakistan, 1959 -
Direksiyonunda Monarch'ın yöneticisi ve Hiroshi Randa'nın babası Bill Randa'nın (Anders Holm), yanında da karısı Dr. Keiko Miura'nın (Mari Yamamoto)...
Arka koltuğunda da, onların korumasını üstlenen Teğmen Lee Shaw'ın (Wyatt Russell) oturmakta olduğu bir araç...
Başlangıçta sonuç, beklenilenin aksine...
Radyasyon tehlikesinin, bulunmadığı bir biçimde çıkacak olan; araştırma alanına doğru ilerlemektedir...
***
Yeniden 1 Nisan 2015'e ve Hiroshi Randa'nın Tokyo'daki dairesine döndüğümüzde...
Hiroshi'nin aynı anda...
Hem ABD'de hem de Japonya'da, birbirlerine fark ettirmeden...
İki ayrı kadın ile onlardan doğan iki çocuğu...
Yıllar boyunca idare ettiğini anlıyor...
***
Ve...
Tekrardan kendimizi, 1959 yılında buluyoruz...
Ki...
Bill, Keiko ve Lee'de, o sırada...
Biraz uğraşmak suretiyle, aradıkları kanıta...
Hatta...
Peşinde oldukları yaratığın, neredeyse bir oda dolusu miktarındaki...
Genetik örnekler almak isteyecekleri, yumurtalarına da ulaşacaklardır...
***
Çok geçmez...
1 Nisan 2015 günü...
Dairenin anahtarlarını...
Orada, annesi ile kendisini ilgilendiren bir şeyin bulunmadığı düşüncesiyle...
Kentaro ile Emiko Randa'ya teslim eden Cate, kendini sokağa atar atmaz...
Rutin nitelikteki hareketlilik yerini birden...
Kulakları sağır edercesine öten alarm sirenlerinin neden olduğu, kaçışan insanların telaşına bırakır...
***
Zira...
Godzilla'nın gelmekte olduğu haber verilmekte ve insanlar da, sığınaklara kaçmaktadırlar...
İşte bu çerçevede...
Evlerinden çıkan Kentaro ile Emiko, Cate'i de yanlarına alarak...
Sığınağa doğru koşuştururlar...
***
Fakat...
2014'teki "G-Günü'nde" vuku bulan...
San Francisco'daki Godzilla saldırısında...
Genç bir öğretmen olan Cate, kurtaramadığı öğrencilerinin...
Bir kısmını da kaybettiği; dehşet dolu günü anımsayarak, fena halde paniklerken...
Kendisini, Emiko sakinleştirecek...
***
Ardından da zaten...
Alarm durumuna, bir son verilecektir...
***
Emiko, çay ikram etmek gayesiyle Cate'i evlerine davet ettiğinde...
Bu daveti, geri çeviren Cate'i Kentaro; babalarının...
Gizli bir kasasını da keşfedecekleri, ofisine götürür...
***
Kasanın içinde...
Babaları Hiroshi'nin babası...
Yani...
Büyükbabaları Bill Randa'nın, 1973 yılında...
Telaşla denize attığı; içi, o yılların teknolojisini içeren veri kasetleriyle dolu olan çanta durmaktadır...
***
Ve...
Bu kayıtları çözebilecek tek kişi de...
Kentaro'nun eski kız arkadaşı, May Olowe-Hewitt'ten (Kiersey Clemons) başkası değildir...
***
Biraz zorlansa da...
Bu şifreli Monarch dosyalarını okumaya; May'i ikna ederken Kentaro...
ABD merkezli Monarch şirketinin bilgi işlem teknisyenlerinden Collins'de (Camille Legg), anında durumun ayırdına vararak; Tim'i (Joe Tippett) uyaracak...
Ve o da...
Ekibindeki, Japoncaya hakim elemanlardan Duvall (Elisa Lasowski) ile beraber...
Dizinin, ana karakterlerini oluşturan; bu üç kafadarın, peşine düşecektir...
***
Heyecan dozunun eksilmeden devam edeceği dizinin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; kimin elinin kimin cebinde olduğunun anlaşılacağı, beklenmedik sürprizlerle dolu olan...
9.5 bölümlük bir macera daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,