Lorna Brady, İrlanda'nın küçük, kurgusal kasabası Kilkinure'den bir sabah uyandığında evinde bir ceset bulur. Ürkütücü bir şekilde Lorna'nın, ölen kadının kim olduğu ve cinayetten kimin sorumlu olduğu hakkında bir fikri yoktur. Bunun nedeni, Lorna'nın 15 yaşında hayatından koparılıp bir manastıra hapsedildiğinden beri uyurgezerlik nöbetlerinden muzdarip olmasıdır. Orada Lorna, acımasızca elinden alınan ve kaderini Lorna'nın hiç bilmediği kızı Agnes'i doğurur. Lorna'nın Agnes'i arayışı, onu kendi geçmişinin derinliklerine ve Kilkinure'nin en karanlık sırlarının kalbine götürür.