2004 yılından 2012'ye kadar 8 sezon yayınlanan diziyi yıllardır sadece duymakla yetindiğim ve evimde televizyon-dizi izleme alışkanlığı olmadığından House'la tanışmam gecikti. Bir arkadaşımda bütün sezonları vardı ve son 3-5 aydır neredeyse sadece House izler oldum. Şu an 6. sezonun sonlarındayım.
Her bölümde yeni bir hastamız bulunamayan bir hastalıkla Princeton Hastanesinin tanı koyma bölümüne başvuruyor, House ve ekibi hastamıza daha önce hiç duymamış olma olasılığımızın yüksek olduğu bir tanıyı koyuyor. Sık sık ms telaffuz ediliyor dizide.Sadece tanı koyma değil diziyi sürükleyen. Daha önce bir dizi karakterini izlemekten bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. Tek başına birbiriyle bu denli tezat özelliği üzerinde taşımayı becerebilmiş başka bir oyuncu daha izlemedim. İnanılmaz esprili ve bariz bir şekilde alçaklaşabilen house'a olan sempatinizi neredeyse hiç bir zaman kaybetmiyorsunuz. House'u bilen bilir. İzleyenler huysuz, yalnız, dedektif, tacizkar, sevimli, yakışıklı, alçak, edepsiz, bağımlı , müzisyen, şakacı, intikam alma delisi, dostane, iyi niyetli, ukala, bencil, aşırı açık sözlü(!), deli ve dahi doktorumuzun defalarca bir yerlerde yazıldığını ve en iyi erkek oyucu olma halinin ödüllerle de tescillendiğini bilir.Hemen her bölümün sonunda House'un gerçek müzikal yeteneğini konuşturduğunu da... Aslında ingiliz aksanı ile konuşuyor olmasına rağmen bütün dizi boyunca amerikan aksanı ile konuştuğunu da.8 sezon toplalladığını da. Diziye girip çıkan tüm oyunculara rağmen asla kimsenin eksikliğini hissettirmeyecek baskınlıkta bir adam olduğunu da. Sık sık ona acırken bulursunuz kendinizi... Sonra onun en yakın arkadaşına, çalışanlarına acımadığı zamanları gelir aklınıza...House kusursuz bir yalnızlıkla çevrili ve o yalnızlık çemberinin içine aldığı kişileri ,duygularından utanarak içeriye buyur etmekte ve daha da huysuzlaşmaktadır. House is house cümlesini duyarsınız dizi boyunca. Evet house house'tır ve siz bu adamın gerçekte var olduğuna inanmaya başlamışsınızdır:) House'u anlatmak çok uzun sürebilir. Upuzun laflarımın kısası benim kadar geç kalmış olanlar varsa hala : izlenesidir.House'un çözmeye uğraştığı bulmacaların içinde, çözüm anında koca mavi gözlerini patlatışını kaçırmayın derim:)