Resident Alien kullanıcı yorumları

Aralarında, yaratıcılığını üstlenen Chris Sheridan'ın da bulunduğu değişik isimlerce kaleme alınan senaryosu, Peter Hogan ile Steve Parkhouse'un aynı isimli çizgi roman serisinden uyarlanan "Resident Alien"; bilim kurgu ve "kara mizah (dark comedy)" tarzlarda harmanlanarak kurgulanılmış, bir "dramedy (drama comedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, bugüne kadar 3 sezon ve 34 bölüm (2021 - 2024) halinde çekilerek; ABD'de Syfy, İngiltere'de Sky One platformlarında hayranlarıyla buluşturulan...

Sıra dışı nitelikteki bu diziye biraz daha yakından bakalım...

***

- Patience, Colorado -


Namı diğer "Big Black" Şerif Mike Thompson (Corey Reynolds) ile yardımcısı Liv Baker (Elizabeth Bowen)...

Bir gece önce...

Bir cinayet işlenmiş olması nedeniyle...

Gölün kıyısındaki evinde kalmakta olan doktor Harry Vanderspeigle'ın (Alan Tudyk) ziyaretine gelmişler...

***

Ve ondan...

Kamyonetine atlayıp kendilerini takip ederek...

Kasabadaki cesede...

Bir göz atmasını istemektedirler...

***

Bunun üzerine...

Bu işe bulaşmak niyetinde olmayan Harry...

İşi kasabanın doktoruna havale etmeye kalkışsa da...

Ne yazık ki öldürülen...

Bizzat kasabanın doktoru Sam Hodges'tan (Jan Bos) başkası da değildir zaten...

***

Ama gönülsüz olan Harry'nin...

Kendine göre...

Oldukça makul bir mazereti bulunmaktadır...

Nasıl mı?

***

- Dört Ay Önce -


Aslında bir uzaylı yaratık olan Harry'nin kendi ifadesiyle...


"Dünya'ya ilk geldiğimde, gezegene ayak basmayı bile beklemiyordum...

(Aracına bir yıldırımın çarpması ile oluşan) Şartlar neticesinde...

Yabancı bir gezegende mahsur kaldım...


Hayatta kalmak ve görevimi tamamlamak için; insan yaşam formlarına, bir şekilde uyum sağlamalıydım...

(Bu amaç ile de, haiz olduğu biçim değiştirme yeteneği sayesinde; evine zorla girerek öldürüp, cansız bedenini de göle attığı Dr. Harry Vanderspeigle'ın kimliğine bürünür...)


Gemim düştüğünde, değerli yükümü de kaybettim... Halbuki yüküm, görevimi tamamlayabilmem için son derece zaruri bir cihazdı da...

Ve onu...

Gezegene bırakıp eve dönecektim...


Aslında insanların hiç biriyle yakınlaşmak niyetinde de değildim...

'Toptan Soy Tüketme Girişimini' tamamlayacak cihazımın bütün parçalarını bulmam da an meselesi...

Bulduğumda misyonumu icra edip...

İnsanların hepsini öldürebileceğim... Hem de her birini...


Karlar erimeden onu bulmalıyım... Yoksa benden önce bir başkası bulacak...


Daha önce kasabaya hiç inmedim... Aşırı riskli...

Üstelik, pizzacıları da yok ve sosyal medyada yazılanlara göre; araç park etmek de bir kabusmuş...

Ama işte kasabadayım ve bu, ilk gerçek sınavım...

Türümün, insanlardan daha gelişmiş olduğunu söylemek; hafife almanın daniskası olur...

Evrende zeka için bir ölçü olsaydı; insanlar, kertenkelelerin hemen altında yer alırlardı..."


Demek suretiyle durumu özetlerken...

***

Kasabaya vardıklarında kendilerini...

Belediye Başkanı Ben Hawthorne (Levi Fiehler) karşılayacak...

Ve...

Sam Hodges'ın cesedine bakıp...

İntihar ettiğini söyleyen ve İngilizce konuşmayı dahi...

Televizyon dizilerinden öğrenen Harry'den...

Otopsi yapmasını isteyecektir...

***

Yalnız...

Bir de şöyle bir husus var ki...

Belediye Başkanı'nın oğlu Max Hawthorne (Judah Prehn)...

Öteki tüm insanların aksine Harry'i...

Yaratık kimliğiyle görebilmekte...

***

Ve...

Görür görmez de bağırarak...

Ondan uzaklaşmaktadır...

***

Böyle olunca da Harry...

Milyonda birlik bir olasılıkla ortaya çıkan...

Kendisindeki moleküler yeniden yapılanışın, eski halini görebilmesini olanaklı kılan; genetik mutasyona sahip olan küçük Max'in durumuna...

Bayağı bir kafayı takarken...

***

Ölen doktorun asistanı ve Ute Kızılderili kabilesi üyelerinden biri olan...

Ve Sam'in intihar ettiği fikrine de kesinlikle katılmayan...

Üstelik haklı da çıkan...

Yaşlı Dan Twelvetrees'in (Gary Farmer) kızı...

Asta Twelvetrees'in (Sara Tomko) yardımıyla...

Otopsiyi de gerçekleştirecek...

***

Ardından da birlikte...

D'Arcy Bloom'un (Alice Wetterlund) barına gidip...

Biralarını sakince yudumlarken...

Viskilerini fondiplemeyi de ihmal etmeyecek...

***

Gecenin finalinde de Harry...

İçtiği viskilerin de verdiği insani bir gazla...

Max'i öldürmeye karar vererek...

Evlerine doğru yola koyuluverecek...

***

Ama...

Max'in bağırtısını işiterek odasına koşan babası Ben ve annesi Kate Hawthorne (Meredith Garretson) engellerine takılarak...

Başarılı olamayacaktır...

***

Neyse...

Ertesi sabah...

Viskinin yol açtığı baş ağrısı, bulantı ve susuzluk duygularıyla uyanan Harry...

Yeniden kaybolan teçhizatının peşine düştüğünde...

Kasabanın çevresindeki...

Karlar altındaki dağlardaki eski madende gözüne ilişen...

"17 Ocak 1884 tarihinde, Bir kişiyi kurtarmak uğruna ölen 59 kişi" anı tabelası aracılığıyla...

Bardaki 59 şamatasının...

Sebebini de anlamış olacak...

***

Derken Harry Asta'yı...

Zorbalık taslayarak dövdüğü için...

Kendi gemisinin dünyaya düştüğü gece terk ettiği...

Kocası Jimmy'nin (Ben Cotton) elinden...

Bir kez daha dayak yemekteyken kurtarırken...

16 yaşındayken doğurduğu Jay'i (Kaylayla Raine)...

Aynı Jimmy'nin zorlaması yüzünden...

Evlatlık olarak vermek mecburiyetinde kaldığını da öğrenirken...

***

Belediye Başkanı'nın ricasıyla...

Kasabanın sağlık merkezinde...

Geçici doktor olarak göreve başlayacak...

***

Elbette bu da...

An itibarıyla hepimizin...

34 bölümün tamamında kendine yer bulabilen...

Bütün ana karakterleri tanımış ve aralarındaki ilişkiyi de kavramış durumda olduğumuz anlamına gelecektir...

***

Örneğin...

Harry'nin insanlığa karşı geliştireceği tavır ve Max ile arasındaki husumetin de hangi biçimde şekilleneceğini göreceğimiz, dizinin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; birbirinden ilginç yepyeni karakterlerinde konuya eklemleneceği...

Eğlenme garantisi verebileceğimiz, 33 bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,