Vakti zamanında bizzat kendi kurguladığı aynı isimli karakter üzerinden yaratıcılığını Don Mancini'nin üstlenmeye devam ettiği "Chucky"; kısmen komedi unsurlar ile de süslenmesinin yanı sıra korkunun, "Slasher" alt kategorisindeki bir korku - gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, şu ana kadar sekizer bölümlük 3 sezon olarak çekilerek izleyicisiyle buluşturulmuş olan; bu başarılı gençlik dizisine biraz daha yakından bakalım...
***
Dizi...
"Dün gece Hackensack AVM'nin yakınında üç ceset bulundu... Böylece toplam ölü sayısı 11'e yükselmiş oldu... Polis hala katili arıyor..."
Şeklindeki bir bilgilendirme notuyla açılırken...
***
New Jersey'in Hackensack şehrinde yaşamakta olan 14 yaşındaki Jake Wheeler (Zackary Arthur), Cadılar Bayramı sezonundaki çağdaş sanat projesinde kullanmak üzere; Bayan Jolly'nin (Precious Chong) bahçe satışından, 10 dolar karşılığında bir Good Guy bebeği satın almakta...
***
Ve kucağındaki kocaman bebekle...
Eve doğru ilerlerken de...
Kulaklığı aracılığıyla...
Sözlerine...
"N'aber dedektifler? Bendeniz Devon Evans (Bjorgvin Arnarson)..." diye başlayan okuldan sınıf arkadaşının...
"Burada, yani Hackensack'te belediye başkanı...
Azizlerin bizi yukarıdan izlediğini, kaderimizi yönlendirdiğini ve bizi kötülüklerden koruduğunu söylüyor...
Ha siktirsin oradan...
Belediye başkanı hepimizi, Disneyland'de yaşadığımıza inandırmak istiyor...
Fakat işin aslı şu ki; Hackensack, garip ve contayı sıyırmış sabıkalı manyaklar için bir cennet...
Yalnızca geçen yıl, buranın cinayet oranı %25 yükseldi...
Hatta 1965'teki Ray ailesi cinayetinden beri böyle bir vahşete tanık da olmadık... Tarihin en azılı katillerinden birini dünyaya getiren bir kan gölü...
Charles Lee Ray...
Eskiden o da bizlerden biriymiş... Sherwood Yolu'nda oturuyormuş...
Times'ın köşe yazılarında bunu göremezsiniz... Ama her hafta burada dinleyebilirsiniz... Görüşmek üzere dedektifler...
Bendeniz Devon Evans, Hackensack Dosyaları'ndasınız..."
Biçimindeki tiryakisi olduğu podcast yayınını dinler...
***
Eve vardığında da...
Satın aldığı bebeği de...
Kedisi Binxie'nin de ayak altında dolanmakta olduğu...
Her tarafı zaten bebek dolu olan odasına yerleştirir...
***
Derken...
Tam babası Lucas Wheeler'da (Devon Sawa) işten çıkıp gelmişken...
Sağı solu kıpır kıpır oynamakta olan yeni bebek birden Jake'e...
"Merhaba... Oynayalım mı? Merhaba, ben Chucky (seslendiren Brad Dourif)... Sonsuza dek arkadaşın olacağım... Hadi bakalım!" diye seslenmesin...
***
Ve babası...
Odasından çıkmayan ve dolayısıyla arkadaş da edinemeyen Jake'e...
Bin dolarlık ücreti nedeniyle...
Hazırlanmakta olduğu...
Bir ay süreli sanat kampına gönderemeyeceğine dair kötü haberi vermesin mi...
***
Neyse...
Akşam yemeğinde...
Jake ile babasının...
Babasının ikiz erkek kardeşi Logan Wheeler (Devon Sawa), onun karısı Bree Wheeler (Lexa Doig)...
Ve...
Logan'ın spor bursuyla Harvard'a gitmesini istediği oğulları Genç Wheeler'dan (Teo Briones) oluşan konukları bulunmaktadır...
***
Ki...
Söz konusu bu kuzen...
Lafı çevirip çevirip...
Sıklıkla Jake'in eşcinsellik eğilimine getirmek de ve böylelikle de amcası Lucas'ın tepesini attırmaktadır...
***
Bu konuşmalar sebebiyle...
Sinirleri iyice bozulan Lucas...
Misafirleri gider gitmez Jake'in odasına çıkarak...
Eline aldığı bir beysbol sopasıyla...
Uzun uğraşılarla oğlunun...
Bebeklerden oluşturmaya çalıştırdığı heykeli param parça ederken...
Kendisine yeni bebek alımını da yasaklayacaktır...
***
Ertesi sabah...
Yaptığı Google araştırması neticesinde...
10 dolar ödeyerek satın aldığı Good Guy bebeği Chucky'nin gerçek değerinin 1.500 dolar olduğunu öğrenen Jake...
Babasının hışmından korktuğu için...
Onu da kucaklayarak okulu Perry Ortaokulu'na götürecek...
Ve kuzeni ile onun sevgilisi Lexy Cross'a (Alyvia Alyn Lind)...
İhtiyaçtan Chucky'i satmayı düşündüğünü söylediğinde...
***
Biyoloji laboratuvarında...
Jake'in kesmeye cesaret edemediği kurbağayı...
Kimseye çaktırmadan Chucky parçalarına ayırırken...
Kafayı Jake'e takmış olan Lexy'de sosyal medyada...
"Fakirlikle Mücadele Edin! Jake ve Chucky'e Yardım Edin!" başlıklı bir yardım kampanyası başlatacak...
Ve bütün sınıf bunu, sınıftaki bir diğer gıcık tip Oliver Hayden'dan (Avery Esteves) öğrenecektir...
***
Neyse
Dersten çıkarken...
Eve götürmek istemediği gibi okuldaki dolabına da sığdıramadığı Chucky'i Jake...
Biyoloji öğretmeni Bayan Fairchild'a (Annie Briggs) teslim etmek mecburiyetinde kalacaktır...
***
Akşam evde bilgisayarına...
"Bebeğinle ilgileniyorum... Konuşabilir miyiz? mesajı gelen Jake...
Bilinmeyen bir numara tarafından telefon ile Rhode Island'dan arandığında...
Karşısındaki şahıs hemen
"Adı Chucky mi? diye soracak...
***
Ardından da...
"Beni iyi dinle... Tuhaf gelecek iyi biliyorum ama son zamanlarda garip bir şey oldu mu? Chucky ile yani... O bebeğe dikkat et... Pillerine baktın mı..." diyecek...
Sonrada aniden telefon bağlantısı kopacak...
***
Fakat...
İyice huylanan Jake...
İnternette kısa bir araştırma daha yaptığında...
Chucky'nin eski marifetlerine rastlamak da hiç de gecikmezken...
***
Telefonda konuştuğu adamın ihbarını değerlendirmek suretiyle...
Chucky'nin sırtındaki pil haznesini kontrol ettiğinde...
Pil bulunmadığını görerek...
İyice korkuya kapıldığı için onu...
Götürüp evlerinin sokağındaki çöp kutusuna atacak...
Böylelikle de...
Chucky'den tamamen kurtulduğunu zannedecek...
***
Ama tersine...
Hem de tam Jake'in kucağında...
Devon'ın okulun salonunda piyano ile...
Tüm öğrenci, öğretmen ve veli kadrosunun önünde resital yaptığı bir törende...
Sahneye çıkıp...
Başta Lexy ile diğer çocuklar olmak üzere...
Hepsine ağız dolusu küfürlerle hakaret etmesi sebebiyle...
Okuldan uzaklaştırılırken...
***
Bu durum...
Jake ile babası arasındaki ilişkinin büsbütün bozulmasına da yol açarken...
Tartışmada Jake'in tarafını tutan Chucky...
İlk cinayetini de gerçekleştirecektir...
***
Chucky'nin, gözüne kestirdiklerine kan kusturmaya devam edeceği, ana karakterlerinin neredeyse hepsini tanıttığımız dizinin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; sıkılmadan izleme ve dördüncü sezonunu da bir an önce görmeyi arzulama garantili, 23 bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,