Muhteşem Luther dizisinin senaristi Neil Cross'un son çalışması hiç de yabana atılacak bir dizi değil.
Luther'ın son yılbaşı bölümü hariç geri kalan bölümlerinin tamamında görülen karakter derinliği, ürkütücülük, iyi oyunculuklar bu dizide de kendini belli ediyor. Ancak Luther'ın tek bölümlük son örneği hariç diğer bölümlerde gördüğümüz katillere kıyasla Hard Sun'daki katiller ve suçlular daha basitler, daha doğrusu neil cross artık katillerin psikolojik karmaşalarını ya da çürümüşlüklerinin boyutlarını göstermeyi seçmiyor, bu sefer çürümüşlerin polisler arasında olduğunu görüyoruz. Ya da son bölüme dek gördüğümüz şey, bu.
Konu ilgi çekici: charlie ve elaine hiç görmemeleri gereken birbilgiye ulaşıyorlar. Devlet 5sene içerisinde yaşanacak çok büyük bir doğa olayına dair bir bilgiyi gizliyor, bu öyle bir bilgi ki çok uç noktalarda toplumsal krizler ve çöküşler yaşanmaması imkansız. Dedektifler 6 bölüm içerisinde hem bu bilginin ortaya çıkması ile yaşanan krizlerle yüzleşirken bir yandan da kişisel sorunlarıyla başa çıkmaya çalışıyor.
Dizinin ilgi çekici ve ürkütücü müzik çalışması , çok iyi görüntü yönetmenliği, iyi oyunculuklar- özellikle charlie-, hiç bir şekilde sarkmayan senaryosu ile hard sun gerçekten izlenmeyi hak eden bir çalışma. Toplumsal krizlerin sebep olduğu veya bahanesi olduğu suçlar, ve bu suçları önlemeye ya da çözmeye çalışırken kendileri de heba olan karakterlerimiz ve yaklaşmakta olan dünya çapında felaket karşısında giderek tükenen zaman...Neil Cross gerçekten iyi bir yazar. Luther kadar iyi bir yapımdan söz ediyoruz. Ancak Luther kadar ilgi çekici bir karakterden söz edemiyoruz. Herhalde o da İdris elba'ya özgü bir şey olsa gerek.