Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz: Sezon 5

Hızır Çakırbeyli, silah ticaretindeki gücüne güç katmak için tasarladığı, çok karlı fakat bir o kadar da tehlikeli buluşuyla tüm dikkatleri üzerine çeker. Bu değeri çok büyük olan icadın ilk denemesi, kopacak olan fırtınanın fitilini ateşler. Yeni silahın hedefindeki ilk kişinin ölümüyle başlayan savaşta, cepheler kolay oluşmayacaktır.

Meftun Ailesi’nin başına geçen Feyyaz'ın, yakın zamanda başına bela olabileceğini anlayan Hızır, vakit kaybetmeden harekete geçer. Hızır Ali'ye gizli bir ekip kurmasını söyleyerek verdiği önemli görevle, düşmanından bir adım önde olmayı amaçlamaktadır. Meftunlardan gelecek tehlikelere karşı kuşandığı silahların, Sevda'ya zarar verip vermeyeceği de herkes tarafından merak konusu olacaktır.

Hızır, yaptığı son infazla, bir ganimet ele geçirerek başarıya ulaşmış olsa da Amerikalı düşmanlarının radarına girmekle büyük bir risk aldığının farkındadır. Bunun üzerine düzenlenen toplantıda, masanın yeni üyesi olarak takdim edilen Behram'ın sadakati teste tabi tutulacaktır.

Hızır ve dostları, Altan'ın işbirlikçileriyle yaptığı plan sonucunda, düşmanın ablukası altında kalmışlardır. Haşmet ve Rafet'in vurulacağı bu hain tuzak, yaşanan çatışmayla sınırlı kalmaz. Hızır'dan aldığı darbenin cevabını derhal vermek isteyen Altan, Çakırbeylileri istihbarat sorgusuna alacaktır.

Hızır, her adımından haberdar olmak istediği Altan'ı takipte kalabilmek için Murat'ı köşeye sıkıştırır. Canına karşılık, Hızır'ın muhbirliğini yapmaya ikna olan Murat, Altan'ın hazırladığı tuzağı Çakırbeylilerle paylaşsa da kaderinden kaçamaz.

Hızır tarafından ihanete uğradığını düşünen Sevda, evlilik hayalinden vazgeçmiş, intikam hayalleri kurmaya başlamıştır. Çakırbeylilerle aynı masada oturduğu için stratejik davranmak zorunda olan amcası Feyyaz'ın elinden kontrolü almak isteyecek kadar da öfkelidir.

Sevda, hamile olduğunu söyleyerek Hızır'ı elindeki en güçlü silahla bitirmeyi amaçlamıştır. Aldığı haberle sarsılan Hızır, kurulan evlilik oyununun gerçeğe dönüşmesinden endişe duyarken Feyyaz'ın bu konudaki kararı herkesi şaşırtacaktır. Sadece Hızır'ı değil tüm Çakırbeylileri etkileyecek olan haber, gün geçmeden yayılır.

Altan, Hızır Ali'nin elinde olmasının verdiği güvenle, rahatça karşına çıkabildiği Hızır'dan, oğlunun canına karşılık içinde çok önemli bilgilerin olduğu bilgisayarı ister. Böyle bir tehdidin karşısında uzlaşma yoluna gitmek zorunda kalan Hızır, bilgisayarı vermeye razı olsa da Tipi'nin beklenmedik çıkışı Hızır Ali'nin hayatını tehlikeye atacaktır.

Tufan'ı oğlunun canıyla tehdit ederek silahları ele geçirmeyi başaran Altan, planlarını yaparken Çakırbeylileri nasıl hafife aldığını çok geçmeden anlayacaktır. Alparslan, yine öngörülü davranarak herkesten gizli bir tedbir almış, mermileri kimsenin bilmediği ayrı bir depoya saklamıştır. Çok önemli bir buluş olan silahın asıl değeri mermilerinde olduğundan Altan'ın tüm çabası boşa gitmiş olacaktır.

Tufan, masanın baş düşmanı Altan ile yaptığı anlaşma ile oğlunun canını kurtarırken kendi canını tehlikeye atmıştır. Depo baskını esnasında, hem vurulmasına hem de silahların çalınmasına sebep olan haini ele verebilecek tek isim Tefo'nun gözlerini açması an meselesidir. Masaya ihanet etmenin bedelinin ölüm olduğunu bilen Tufan, açığa çıkmamak için Sınırsızlardan yardım ister.

Haşmet, yaptığı teklife 'evet' cevabını alabilmek umuduyla son bir kez daha Emine ile görüşür. Ablasının ona ihanet ettiğini düşünen Tipi ise daha fazla sakin kalamaz ve öfkesini dindirebilmek için soluğu Haşmet'in kapısında alır. Masanın bir üyesi olmasının yanında, Çakırbeylilerle akraba olan Haşmet'in ölüm kararını tek başına veren Tipi, bu hareketiyle herkesin sabrını zorlayacaktır.

Tufan'ın son hamlesi herkesin kafasında soru işareti olarak dururken yakın dostu Hızır'ın yüreğine serpilen şüphe tohumları yeşermeye başlamıştır bile. Alparslan ve Hızır Ali'nin de gözünden kaçmayan detaylar Hızır'ı kanıt aramaya itse de buna gerek kalmayacaktır. Hastanede yatan Tefo'nun uyandıktan sonra anlattıkları, hainin kim olduğuyla ilgili herhangi bir şüpheye mahal bırakmayacaktır. Tufan'ın ihanetine inanmakta güçlük çeken masa üyeleri de çok geçmeden yeni düşmanlarıyla ilgili verilecek kararı onaylayacaktır.

Sınırsızların kurduğu oyuna, oğlunun canını kurtarmak için dahil olan Tufan, yaptığı hatanın bedelini yine oğlunun canıyla ödemiştir. Tufan'a göre yaşanan kaybın tek sorumlusu olan Hızır ise hem bir babanın evladını kaybetmesinin ne demek olduğunu bildiğinden hem de Orhan'ı yeğeni olarak gördüğünden cenaze gününden önce kimsenin harekete geçmesini istemez.

Tufan, Cengiz ile yaptığı anlaşmanın sonucunda, Hızır’ın tuzağa çekilmesini sağlamış ve ilk kurşunu atarak savaşı başlatmıştır. İki düşman arasında yapılan pazarlığın, canına karşılık mermilerin yeri olduğunu anlayan Hızır, Tufan ile Cengiz’i birlikte bitirebilmek için bir plan hazırlar.

Bir sevdiğinin daha ardında kalan Hızır, yas tuttuğu bir aylık dönemde hem ailesinden hem de işinden çok uzaklaşmıştır. Onu tekrar ayağa kaldıracak kişi ise yine Hayriye Ana olacaktır.

Hızır, tüm uyarılara rağmen Hatem'i öldürerek çok büyük bir savaş başlatmıştır. Bu savaşta düşmanı küçümsemek yapılacak en büyük hata olacaktır. Sadece Hızır'ı değil kadınıyla çocuğuyla tüm Çakırbeylilerin hayatının riske girdiği bu dönemin kapanışı kolay olmayacaktır. Dost düşman birbirine girmiş ve masanın dertleri günden güne artmışken Tufan'ın akrabası olan Bicolar da aynı amaç etrafında tekrar bir araya gelerek Hızır'ın karşısına dikilmiştir.

Nasuh'u tuzağa düşürerek sorguya alan Hızır'ın planı, asıl patronun piyonlarını üzerine salmak yerine onu öldürmek için ortaya çıkmasıdır. Bunun mümkün olabilmesi adına yapılacak hamle ise Tufan'a silah üretmesi için aktarılacak olan paraya el koymak olacaktır. Paraların el değiştirmesinin yeteri kadar sorun çıkaracağı ortamda, gözü kara Bicoların harekete geçmesini sağlayacak herhangi bir kaybın yaşanmaması gerekmektedir; fakat işler planlandığı gibi gitmez.

Bicoların, yeğenleri Demet üzerinden kurdukları intikam planı, Boran'ın kolayca tuzağa düşmesine neden olmuştur. Tek dertleri kardeşlerinin ölümü olmayan Bicolar, Boran'ın masum sandığı Demet üzerinden, Hızır'a kaptırdıkları paraların da yerini öğrenmeye çalışırlar. Masum birinin ölümüne neden olmaktansa bildiği her şeyi paylaşmaya razı olan Boran'ın anlattıkları, masanın Tufan üzerine kurduğu tüm planları boşa çıkaracaktır. Boran'ı öldürecek şey ise Bicoların silahından çıkacak kurşundan önce, sevdiği ve güvendiği kadının onu aldattığı gerçeğiyle yüzleşmek olacaktır.

Nasıl yaşayacağından çok düşmanlarının nasıl öleceğini düşünen Boran, kendi yöntemleriyle Bicolara bir bedel ödetmeye çalışırken dostlarını da etrafında istemez. Ateşin üzerine üzerine giden Boran bu tavırlarıyla masanın tepkisini toplamaya devam edecektir.

Boran'ı masadan gönderirken hiçbir işe karışmaması için uyarıda bulunan Hızır'ın sabrını taşıracak diğer bir hamle de çok geçmeden gelir. Hastanede ölüm kalım savaşı veren Tekin'e atılan kurşunun hesabını sormak için derhal harekete geçen Boran, Bicoların evine yaptığı baskından sonra kötü bir sürprizle karşılaşır. Kontrol edilmesi zor diğer bir isim olan Tufan, Boran'ın planıyla Bahar'ın öldüğünü öğrendiğinde bir intikam yemini daha eder.

Hiç vakit kaybetmeden ablalarının intikamını almak için harekete geçen Bicolar, ölümün eşiğinden henüz dönen Boran'a kaderden kaçış olmadığını gösterirler. Boran, onunla ölüme gitmeye razı olan dostlarının önünde kendini siper ederek son nefesini verir. Kardeş gibi gördükleri Boran'ı kaybeden İlyas ve Behzat'ı dizginlemek artık mümkün olmayacaktır.

İlyas ve Behzat, onları iyi tanıyan düşmanları tarafından dolduruşa getirilerek tuzağa çekilmişken, Tufan'dan umulmadık bir yardım gelmiştir; fakat iki dostun ölümden kıl payı kurtulmasını sağlayan bu yardım değil Alparslan olacaktır. Kepelillerin ortaya çıkışıyla birlikte karşılarında yeni bir cephe daha açılan Çakırbeyliler, Altan ile olan savaş devam ederken yeni bir düşmanın onlara güç kaybettireceğinin farkındadırlar.

Tufan ile Hızır'ın işbirliği işe yaramış Altan gibi bir beladan sonunda kurtulmuşlardır. Hızır'ın en yakınlarıyla dahi paylaşmadığı gizli planı, anne ve babasının ölüm korkusunu yaşamış olan Hızır Ali'yi çok sinirlendirir.

Çakırbeyliler, Ceylan’dan gelen bilgiler doğrultusunda bir strateji belirlemeye çalışırken, Feyyazın yeni işbirlikçileri daha önce hiç görülmemiş bir taktikle saldırıya geçmeyi hedeflemektedir.

Çakırbeyliler tanımadıkları bir düşmandan beklenmedik bir darbe almışlardır. Hurşit, Hızır'ın gözleri önünde son nefesini vermişken Fahri hastanede ölüm kalım savaşına devam etmektedir. Yaşananlardan sonra gözler, girilen savaşta nasıl bir yol izleyecekleri merak edilen Çakırbeylilere çevrilir. Çakırbeylilerden habersiz Tufan ve Feyyaz'ın da dahil edildiği bir toplantı düzenlenir.

Yapılan plan doğrultusunda Kasaplar, Çakırbeyliler için düzenlenen suikastın başarılı geçtiği haberini verecek, bu haberi bekleyen Feyyaz ise kalıcı bir barış yapmak bahanesiyle bir araya topladığı masa üyelerinin işini bitirecektir. Nitekim işler bu kez planladığı gibi gitmez.