Üye Eleştirileri
Basın Eleştirileri
Ortalama puan
4,2
184 Puanlama
Mr. Robot hakkında görüşlerin ?

10 Kullanıcı yorumları

5
6 Eleştiri
4
4 Eleştiri
3
0 Eleştiri
2
0 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Dizi eleştirileri
4,5
12 Ağustos 2020 tarihinde eklendi
Dizi gerçekten harikaydı.Burada 4 sezonun tamamını ince ince inceleyemeyeceğim için genel bir değerlendirme yapacağım.Tüm sezonlar su gibi akıyordu,koskoca 4 sezonluk dizi,hiç mi tıkanmaz arada?Sam abi yapmış yapacağını.
Aktı aktı... spoiler: Çoklu kişilik bozukluğu profesörü olmadığım için
ilk 3 sezonda bazı parçaların eksik olması gereken yerleri tam kavrayamadım,herhalde bir çok izleyici de aynı durumu yaşamıştır.Finali izleyiciyi aşırı şaşırtmasa da,ilerleyen sezonlarda spoiler: ,özellikle 4. sezonda iş psikolojik gerilimden daha çok dramatik bir hal aldığından
sonu da gayet yeterliydi.
Bir izleyicinin yorumu gibi spoiler: her şey bir aile travması çıktı,ama aynı yorumda beklenilenin yanında bir hayal kırıklığı değildi.

Aksine böyle olmasına sevindim.Dizinin bir diğer özelliği(benim için) kendimi bana farkettirmesiydi.Dizi bitmiş düşünürken kendimi buldum.Belki gerçekten dizinin etkisi belki de bulacağım varmış bilemiyorum ama bu yüzden de dizinin yeri benim için ayrı.İzlemeyen bin pişman ne olursa olsun bırakmayın izleyin.
Dizi eleştirileri
4,0
21 Ağustos 2022 tarihinde eklendi
Kaliteli bir dizi. Hacker dizisi konusunda üstüne bir yapım çekileceğini düşünmüyorum. İlgisini çekenler için su gibi akacak bir 4 sezon.
Dizi eleştirileri
4,0
4 Eylül 2015 tarihinde eklendi
Dizi sezona çok gösterişli, şaşalı bir giriş yaptı ve yaşadığımız bu teknoloji çağının en dikkat çekici unsurlarından biri olan hackerlık herkesin ilgisini çekti ve bir anda büyük bir kitleye hitap etti. Başrolün karakteristik yapısı, kendi ile konuşması farklı çekim teknikleri falan derken değişik bir yapım ortaya çıkmış.

Dizinin ilk iki bölümünden sonra bir tempo düşüklüğü oluyor. Biraz kopmalar ve bir ağırlık geliyor diziye. Bu aralar diğer gelecek olan kaliteli bölümlerin bir hazırlanışı olarak düşünülebilir, zira 8 ve 9. bölümler gerçekten insanı şoka sokacak derecede. Hafif bir şaşkınlık yaratıyor insanda. Sonrasında vay be diyebilirsiniz. Final bölümü için aynı şeyi söyleyemem pek olmamış. 8 ve 9 daha iyiydi. Final tam bekleneni veremedi. Dizide başkanları, yöneticileri günlük hayattan yaşanan karelerini direk olarak alıp koymuşlar. Kısa kısa videolar halinde Obamasıydı, Merkeliydi bir sürü ülkeden başkanlar arada geçiyor.

Elliot Alderson karakterinin üzerinden işleyen diziyi sadece hackerlıkla alakalı olarak düşünmek çok yanlış olacaktır. Bu dizi aynı zamanda bir sistem eleştirisidir. Bir başkaldırış hikayesini anlatır. F.ck he system havasında ve bu dünyayı sömüren güçlere karşı bir eleştiri niteliği taşımaktadır. Toplumu köleye çeviren, her istediğini yapabileceğini zanneden bu güçler karşısında Elliot ve ekibini bulacaktır. 2. sezondan itibaren bu çekişmeyi daha net göreceğimizi düşünüyorum. Keyifli bir dizi. İyi seyirler...8.3/10
Dizi eleştirileri
4,5
31 Aralık 2015 tarihinde eklendi
Laptop'ınızın kamerasını hemen bantlayın...!

Amerikan sinemasının çoğunlukla kendini tekrar ettiği, konu sıkıntısı çektiği, nerdeyse tamamen görsel efektlere yaslandığı, süper kahramanlardan medet umduğu bir gerçek.. Peki ya Amerikan Televizyonu? Hatta Netflix? Sinemanın tam aksine, müthişler.. Yaratıcı, sürprizli, cesaretli, mükemmel yazılmış senaryolar izliyoruz.

2015’in en beklenmedik çıkışı Şubat ayında, bir belgesel/miniseri’den geldi.. “The Jinx - The life and deaths of Robert Durst”... Eşi dahil olmak üzere, bir sürü cinayetin şüphelisi emlak imparatoru, milyarder Robert Durst’un 6 bölümlük, nefes kesen hikayesi.. (Thanks to my dear friend, documentary maker, Caterina Mongio

Hikaye anlatımının nefis bir örneği olan bu belgesel/drama televizyonculuğunu gittiği yönün de güzel bir işareti.

İki hafta önce 10 bölümü birden yayınlanan Netflix dizisi “Making a Murderer” bunun bir göstergesi. Tecavüz suçuyla 18 sene hapis yattıktan sonra DNA testiyle suçsuzluğu ortaya çıkan "Steven Avery”nin inanılmaz hikayesi… Hiçbir kurgu yok, gerçek kayıtlarla anlatılan bir belgesel. (IMDb puanı 9,4

Netflix bu diziyle bir ilki gerçekleştirerek promosyon için ilk bölümünü Youtube’dan yayınladı.

Çıtanın bu kadar yükseldiği bu alanda başka bir şey olmaz derken Mr Robot geliverdi. Pilot bölümüyle öyle bir giriş yaptı ki, her hafta beklemeyle geçmez diyerek bir beklerim, ‘Binge” izlerim, tam izlerim dedim.. ve Cumartesi gecesi, nefes alamadan ve uyumadan 10 bölümü de izledim..

Matrix, 1'den sonra bozdu diyenlere, Fight Club’ın niye dizisi yapılmıyor diyenlere, “Sixth Sense”den sonra bizi şaşırtan filmi başa sarmamıza yol açacak hikaye izlemedik diyenlere, American Psyco hayranlarına, Dexter tutkunlarına bir armağan; Mr Robot.

Mr Robot, Internet güvenlik şirketinde çalışan, a-sosyal, hacker Elliot’un, dünyayı değiştirmek için giriştiği sisteme karşı mücadeleyi anlatıyor.

Dizinin içeriği hakkında, spoiler vermemek için çok fazla yazmayacağım..

Yakın zamanda izlediğim Aaron Swartz’ın (Huzur İçinde Yatsın) hikayesinin sayesinde hackerların hepsinin virüs yayan psikopatlar değil, içlerinde sisteme karşı durabilen gerçek kahramanlar, dünyayı daha eşit ve özgür bir yer haline getirmeye çalışan aktivistler olduğunu görmüştüm.

Mr. Robot, normalde ilgilenmeyeceğimiz, a-sosyal bir bilgisayar uzmanıyla seyirci arasında en başından itibaren güçlü bir bağ kuruyor... ve bunu ustalıkla ve zekice yapıyor…

Öyle bir ilk bölüm yapmışlar ki, anında sizi içine alıyor ve sürekli şimdi ne olacak diye izliyorsunuz, Tipik süper kahraman kavramıyla alakası olmayan "Elliot Alderson" izleyiciyi zekice yazılmış, gizemli bir yolculuğa çıkarıyor.

Her bölüm sonunda bizi bir sürü soruyla baş başa bırakıyor. Dizinin beğendiğim en önemli özelliği de dengeli ve hiç aksamayan ritmi. Bir de alıştığımız, Amerikan’ın ne kadar müthiş bir teknolojik güç olduğunu gösteren, acayip zoomlar, anında tespit edilen lokasyonlar vb, abartılı bilgisayar numaraları olmamasına, ayrıca 10 puan.

Bazen zorlama da olsa sistem sorgulamaları içinde en dikkatimi çeken, aslen Mısır’lı olan dizinin yaratıcısı ve yazarı Sam Esmail'in, Arap Baharı’nı özetlercesine yazdığı, günümüz için son derece geçerli olan tiradı oldu; “Devrim diye bir şey yoktur, hiçbir devrim gerçek anlamda bir devrim olmayacaktır; ancak göstermelik ve güç sahiplerinin istediği anlamda yapay devrimler gerçekleşebilir, bundan ötesi mümkün değildir.”

Yazar, nerdeyse tüm filmlere bir selam çakmış, bunu dizinin her yerine de hiç gizlemeden yerleştirmiş. Ayakkabılarındaki kanla ayakkabıcıya giden Angela’nın Prada istemesi, içlerinde beni en çok gülümseten oldu. Dizinin bonusu da; Güllüoğlu Baklavacısı ve Ali Babacan ...

Diziyi izledikten sonra laptop’ımın kamerasını bantladığımı da itiraf etmeliyim.

Mr. Robot herkesin seveceği bir dizi olmayabilir. Biz de teknoloji delisi olmayabiliriz, ama Mr Robot kesinlikle şans verilmesi gereken bir dizi.

Uzun zamandır özlediğimiz Christian Slater "Mr Robot" tan bir alıntıyla bitirelim;
Dünya gerçekten tehlikeli bir yer; ama kötülerin yüzünden değil, bu kötülükleri görüp hiç birşey yapmayanlar yüzünden..!