O Hayat Benim: Sezon 5

İki kadın, iki anne. Bahar ve Efsun. Ve aralarında, hiçbir şeyden haberi olmayan küçük, masum bir kız çocuğu. Bütün sırlar, bütün yalanlar, bütün savaşlar en çok onların hayatlarını sarsmaktadır. Tek bir soru vardır artık? Bahar kendisinden çalınmış olan evladını geri alabilecek midir?

Kader, Bahar’la kızını kavuşturmaya kararlıdır sanki. Efsun için İstanbul’a dönmekten başka çare kalmaz.

Mehmet Emir’in dönüşü Atahanlar için yepyeni bir dönemin başlangıcı olur. Efsun, Nuran’dan vazgeçmemek için her şeyi göze almaya hazırken, Bahar’ın Zühal’le ilgili gerçeklere bir adım daha yaklaşması, Efsun’u iyice köşeye kıstırır.

Bahar şüphesinin peşinden ilerlerken, Ateş de onu yalnız bırakmamaya kararlıdır. Çocuklarına ne olduğunu öğrenmeden ikisi de vazgeçmeyecektir. Fakat Ateş her an Bahar’ın yanında olmak isterken, Kenan’a açtığı savaştaki avantajını kaybetmekten kaçamaz.

Etrafı polisler tarafından çevrilen Kenan, Bahar’ı kolayca bırakmamaya kararlıdır. Ömer ise senelerdir peşinde olduğu Kenan’ın bir kez daha kaçmasına izin vermeyecektir. Ama Kenan’ın yakalanması bile Bahar’la Ateş arasındaki gerginliğin çözümü olmaz.

Nuran, Çocuk Polisi tarafından alınıp bir yuvaya yerleştirilir. Efsun ve Arda, yasal yollardan evlat edinmedikleri için Nuran’ı kaybetmiştir. Nuran’ın gerçek anne babasını açıklayamadıkları sürece elleri kolları bağlıdır.

Ömer yaralıdır ve çok kan kaybetmektedir ama Bahar’ı korumak uğruna canını bile vermeye hazırdır. Silahlı saldırının arkasında Nehir’in olduğunun ortaya çıkması uzun sürmez. Bahar ve Nehir son kozlarını oynamak için ölümün kıyısındadır artık.

Nuran’ı Çocuk Yuvası’na teslim ettiklerinde koruyucu aile, küçük kızı alıp kendi evlerine götürmek için beklemektedir. Koruyucu ailenin Nuran’dan vazgeçmesini sağlamaktan başka hiçbir çıkar yol kalmamıştır.

Bahar, Nuran’a kol kanat gererken Efsun Ölümün kollarına düşer. Ateş’in Cemre’yi adalete teslim etme çabası, bir yaşama daha mal olmak üzeredir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Ateş bir kez daha merhametine yenilmemeye kararlıdır. Ansızın hayatına girip ona şantaj yapmaya kalkışan Reyhan’la arasına bir duvar örmeye çalışır. Bahar içinse veda vakti gelip çatmıştır. Hayatına hangi yoldan devam edeceğine karar verecektir artık.

Başlarına gelenleri bir türlü hazmedemeyen Sultan yeniden güçlenip zengin olmak için büyük bir hırsla hareket etmektedir. Ama attığı adımlar, sırların ortaya çıkmasını daha da hızlandıracak olayları tetikler.

Efsun ve Sultan sırlarını korumayı başardıklarına inanmış, rahatlamaya başlamışken, hayatlarının en büyük tokadı suratlarına iner. Sultan ve Hülya ise bu kez durdurulamaz bir hınçla karşı karşıya gelirler.

Üst üste yediği darbeler Efsun’u daha da saldırgan yapar. Nuran’ı Bahar’a vermemek için her türlü kötülüğü yapmaya hazırdır. Ama hayat ondan yana olmuyordur bir türlü. Bahar ve Ateş yasal süreci ertelemezler. Savcılığa yaptıkları şikayet, Efsun ve Sultan için geri sayımı başlatır.

Efsun iki büyük kayıpla başa çıkmak zorundadır. Hastalığı gittikçe ağırlaşan Nuran artık konakta, Bahar’la Ateş’in yanındadır. Ve kimse Efsun’un onu görmesine izin vermiyordur. Sultan ise cezaevine girer girmez, Kenan’ın ayarladığı bir mahkumun saldırısına uğrar.

Efsun bir tuzağın ortasına düştüğünün farkında değildir. Hülya’nın haber verdiği polisler Efsun’u Nuran’ın kollarından koparıp gözaltına alırlar. Efsun mahkemesi görülene kadar tutukevine gönderilir. Arda’nın ise elinden hiçbir şey gelmez.

Efsun’un iki hedefi vardır: Önce Nuran’ı geri almak. Sonra da Atahanların karşısına rövanş için çıkmak. Bu süreçte beklenmedik yeni ittifaklar kurulmaktadır. Peki, Bahar ve Ateş, Hülya’nın yalanlarının bir parçası olmayı kabul edecek midir?

Efsun ve Nuran bir süreliğine kavuşmuştur. Ama tek bir gerçek vardır. Ayrılık kaçınılmazdır. Çünkü Bahar ve Ateş haklıdır. Ve kanun da onların yanında olacaktır. Bu bir geri sayımdır. Efsun, Nuran’ı ilelebet kaybedecektir. Ve Efsun yine yalanlara sığınır

Bahar için tek bir şeyin önemi vardır. Kızının yanında olabilmek! Bu uğurda Efsun’un ayağına kadar gelir. Buna bile razıdır. Ama Nuran’la son gecesini geçirdiğinin farkında değildir.

Tam Bahar’la Efsun arasında bir uzlaşma sağlanıyor derken, Sultan ve Salih’i yurtdışına kaçıran geminin battığı haberi her şeyi altüst eder. Efsun, Bahar ve Ateş’i teyzesinin ölümüne sebep olmakla suçlar. Öylesine büyük bir öfkeyle üstlerine gelir ki Bahar aniden sancılandığında ve bebeğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında, Ateş de bundan sadece Efsun’u sorumlu tutar.

Hülya hayatının en zor kararını vermek zorundadır. Ne o ne de Müge bir cinayeti saklamanın vicdani yükünü taşımaya hazırdır. Hülya, iki çocuğunun da katil olmasından Sultan’ı sorumlu tutar. Ama Sultan da nasıl kurtulacağını bilmediği başka bir kapana kısılmıştır. Geçmiş günahları peşlerini bırakmıyordur. Ayhan’ın ölümünün bedelini Efsun ödemek üzeredir.

Ölümle burun buruna gelmek, insanın hayatında kalıcı izler bırakır. Bahar’la Ateş’in karşı karşıya kaldığı tehlike de korkunç bir gerçeği su yüzüne çıkarır. Bahar imkânsız bir kararın eşiğinde, canı pahasına bir seçim yapmaya mecburdur. Bunu Ateş’le bile paylaşmaya cesaret edemez. Ama yalnız başa çıkabileceği bir yük değildir bu.

Bahar’ın hayatta kalmak için tek umudu tedavi olmak. Ama bu da karnındaki bebekten vazgeçmek demektir. Bu imkânsız kararın eşiğinde Bahar’a güç veren, Nuran’ın sevgisi ve yakınlığı olur.

Bir anne evladı uğruna neleri göze almaz ki. Bahar, karnındaki bebeği için; Hülya ise hapse girmesini engellemeye çalıştığı Müge için kendi hayatlarından vazgeçmeye hazırdır. Müge’nin cinayeti itiraf edip kaçtığı ayyuka çıkar. Hayriye, oğlunun ölümüne karıştıklarından emin olduğu Sultan’la Zeynep’in karşısına dikilir.

Bahar ameliyat masasında. Ateş ise ensesine dayanmış silahla. İkisi de ölümün eşiğinde. Nuran savunmasız, efsun ise yıkılmış bir vaziyettedir.

Efsun’u terk eden Arda da konağa yerleşmek ister. Eski Arda Atahan’ın dönüşüdür bu! Holdingde Behçet’in karşısında güçlü bir Atahan ittifakı oluşmaktadır. Bahar da Mehmet Emir ve Ateş için yol gösterici olur bu savaşta.

Efsun ve Arda duygularının arasında gidip gelirken, Zeynep de Arda’yı elinde tutmak, bir daha Efsun’u kaybetmemek için her şeyi göze almaktadır. Efsun’un yanında ise sadece Orkun kalmıştır.

Hülya bir anda ortadan kaybolur! Kenan’ın Hülya’ya zarar vermesinden korkan Ateş, Mehmet Emir ve Asım’ın önünde umutsuz bir mücadele vardır.

Arda’nın tek şansı Efsun’u alıp herkesten, tüm bu yalanlardan uzak tutabilmek ve Zeynep’i köşeye sıkıştıracak bir tuzak planlamaktır.

Zeynep, Zühal’in de yardımıyla ele geçirdiği büyük bir sır sayesinde Efsun ve Arda’yı boşanmaya zorlayacaktır. Arda ve Efsun bu kez çok önemli bir karar vermek zorundadır, ya ömürlerinin kalanını hapiste geçirecek, ya da boşanacaklardır. İki aşık, birbirlerini bu kadar severken nasıl bir karar verecektir?

Efsun ve Arda’nın boşanma davası görülürken içeri sürpriz bir isim girer. Efsun’un bir an umutlanmasını sağlayan bu isim, ne yazık ki mutlu çiftin severek ayrılmasına mani olmayacaktır. Efsun ve Arda boşanır. Yine de kalpleri beraberdir.

Efsun ve Arda, Zeynep’in kumpasından kurtulup yeniden evlenmek için hazırlıklar içindedir. Ateş ve Bahar da, Bahar’ın iyiden iyiye iyileşmesi ve yeni doğacak bebeklerinin heyecanını yaşamaktadır. İki çift bu nedenle güzel bir gün geçirmek için bir sayfiye mekanına gider, burada eğlenceli anlar yaşarlar. Tüm bunlar olurken, Asım’ı ve Figen’i türlü tehditler sonucu kendi safına çeken Kenan, Asım’dan öyle bir şey ister ki, bu mutlu tablo bir anda kabusa dönüşür.