Hesabım
    Marvel's Jessica Jones
    Üye Eleştirileri
    Basın Eleştirileri
    Ortalama puan
    3,5
    68 Puanlama
    Marvel's Jessica Jones hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    2 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    yaselim
    yaselim

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    Dizi eleştirileri
    4,0
    19 Mayıs 2020 tarihinde eklendi
    Diziye iptal edilmiş yazarak haksızlık ediyorsunuz by admin sözüm size
    Dizi 3 sezon oynadı ve bitti her dizide olduğu gibi
    Bu yanlışı düzeltin lütfen
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    2. sezon eleştirileri
    3,0
    28 Mart 2018 tarihinde eklendi
    Marvel/Netflix dizileri arasında en güçlü hikayeye, karakterlere ve kötü adama sahip olan Jessica Jones'un ilk sezonuna bayılmıştım. İlk 5 bölümün ağır geçen temposu yüzünden Jessica Jones, en sevdiğim Marvel/Netflix dizisi olmamasına rağmen kesinlikle en akılda kalıcı olanıydı. Bu yüzden Jessica Jones'un 2. sezonunda ana karakterler hakkında daha fazla şey öğrenmek için sabırsızlanıyordum.

    Eğer Jessica Jones'un fragmanlarına yetişemediyseniz, bu sezonda Jessica'nın IGH tesislerinde süper güçlerini nasıl elde ettiğini, ailesine neler olduğunu ve The Defenders'da yaşananlardan sonra Alias Investigations'ı nasıl işletmeye devam ettiğini öğreniyoruz. Fakat dizi aynı zamanda yardımcı karakterlere de odaklanıyor. Jessica'nın yeni yardımcısı Malcolm'un bağımlılığından uzak kalmaya çalışmasını, Trish'in kendi geçmişinde yaşanan şeylerle yüzleşip Jessica'nın olamadığı kahramana dönüşmek istemesini ve Hogarth'ın avukatlık firmasına rakip çıkan diğer firmalara verdiği savaşı izliyoruz. Fakat bütün bunlar Jessica'nın hayatına giren gizemli bir kadınla değişecektir.

    Lafı fazla uzatmayacağım, dizinin ilk sezonuna bayılmış birisi olarak bu sezon beni hayal kırıklığına uğrattı. Fakat bunun oyunculuklar veya hikayenin kendisiyle bir alakası yok. Bunun nedeni, Netflix'in 8 ila 10 bölümde işlenebilecek bir sezonu 13 bölüme uzatmış olmasından kaynaklanıyor. Diğer Marvel/Netflix dizilerinde her zaman yavaş geçen 1-2 bölüm olup dizi kendisini sonra toparlasa da, Jessica Jones'un 2. sezonunda hikayenin kendisini toparlaması gereğinde fazla uzun sürüyor. Hiç de fena olmayan ilk 2 bölümün ardından dizi resmen donuyor ve ilgi çekici hiçbir şey yaşanmamaya başlıyor. Uzun bir süre boyunca bu sezondaki karakterleri ve olaylar silsilesini bir türlü umursayamadım.

    Örneğin, bu bölümlerin içerisinde Hogarth'ın ALS hastası olduğunu ve tedavi yerine kendisini öldürmeye karar verdiğini görüyoruz. Fakat dizinin ilerleyen bölümlerinde bu konu bir daha açılmıyor ve bütün bu sahneler asıl hikayeye gelebilmek için boşa harcanan bir zaman dilimi gibi hissettiriyor. Aslında bu sadece Hogarth için değil, aynı zamanda dizideki bütün karakterler için de geçerli.

    Jessica Jones, ilk sezonda yaşadıklarına rağmen -eğer birisini öldürdüğüne dair gördüğü kabusları saymazsak- başladığı yere geri dönmüş gibiydi. İlk sezonda onun gelişimini izledikten sonra 2. sezonda da ana karakterin neredeyse hiç değişmemiş olmasının biraz sıkıcı olduğunu söylemeliyim. Üstelik ne zaman hikaye Jessica'nın şimdiki halini bırakıp IGH'de olanlara dönse bile hikaye bir türlü ilgi çekici olamıyordu. Mesela Luke Cage'in ilk sezonunda ana karakterin geçmişi çok büyük bir olayken, bu sezondaki bu sahneler ise Jessica'nın başka birisiyle tanışması için ortada olan bir araçmış gibi hissettiriyor. Zaten Jessica IGH'i kendi istediği için değil de arkadaşlarının ısrarı üzerine araştırdığı için, bu sahneler olurken siz de tıpkı ana karakter gibi isteksiz bir şekilde duruyorsunuz. Bu yüzden dizinin bu bölümlere ayırdığı süre büyük ölçüde azaltılabilirdi.

    Ama Jessica, dizinin ortalarına doğru gerçek annesi ile tanıştığında, hikaye biraz daha ilgi çekici bir hal almayı başarıyor. Mesela bundan sonra gelen 7. bölümünün tamamı Jessica'nın geçmişine odaklıydı ve bu bölüm senaryo sorunlarına rağmen epey ilgi çekiciydi. Her ne kadar dizinin bundan sonraki 2 bölümü de epey monoton bir şekilde ilerlese de, 10. bölümden sonra sezon kendisini iyice toparlamaya başlıyor. Jessica ile annesinin geçmişte yaşananlardan sonra yeniden aralarında bir bağ kurmaya çalışmasını izlemek gerçekten de etkileyiciydi ve bu sahneler kesinlikle sezonun en akılda kalıcı bölümleriydi. Bu yüzden sezon finalinde Jessica'nın annesi Trish tarafından öldürüldüğünde, Jessica'nın yaşadığı şok ve öfkeyi siz de hissedebiliyorsunuz. Jessica ile annesinin ilişkisi bu sezonu tahmin edilebilir olmaktan çıkarıp ana karaktere ilk sezonda olmayan seviyede bir duygusallık getirmeyi başarıyor.

    Dizideki oyunculuklara gelecek olursak eğer, bütün performanslar birbirinden başarılıydı. Krysten Ritter, tıpkı dizinin ilk sezonunda olduğu gibi Jessica Jones'u oynamak için en uygun kişi olduğunu bir daha kanıtlıyor ve karakterine hiç umulmadık derecede bir derinlik katmayı başarıyor. Fakat bu sezonun en göz kamaştıran oyuncusu, Jessica'nın annesini canlandıran Janet McTeer'dı. McTeer, normalde çok uysal ve sevimli rolleriyle bilinmesine rağmen bu dizide öyle sert ve ürkütücü kişiliğe imza atıyor ki, onu izlerken insan ister istemez irkiliyor. Yardımcı oyunculardan Eka Darville, Rachael Taylor ve Carrie-Anne Moss'un performansları da çok iyiydi.

    Ama oyunculukları bir kenara ayıracak olursak, bu sezonun en zayıf bölümlerinden birisiyse karakterlerin kendileriydi. Jessica Jones ve annesi bir yana, yardımcı oyuncu kadrosunun harika performanslarına rağmen onların karakterlerini ilk sezondaki kadar sevemedim. Hogarth'ın bu sezonda o kadar çok gereksiz yere uzatılmış sahnesi vardı ki, bu bölümler diziden çıkarılsaydı Hogarth, koca sezon boyunca en fazla 10 dakika görünmüş olurdu. Hogarth ne zaman ekranda belirse onun bulunduğu sahneyi hızlıca geçmek istedim. Aynı şey Trish için de geçerli. Her ne kadar Trish, 10. bölümden sonra düzgün bir motivasyona ve Jessica'yı gerçekten zorlayacak davranışlara imza atsa da, bu son bölümlerden önce Trish'in karakteri, sezonu gereksiz yere uzatmak için ortaya atılmış olan bir piyondan farksızdı. Trish'in bulunduğu, hikayeyi hiçbir manada etkilemeyen o kadar çok yan hikaye görüyoruz ki, bu dizi Jessica Jones'un 2. sezonu yerine Trish'in spin-off dizisi de olabilirdi. Ama şaka bir yana, son bölümleri saymazsak senaryo, Trish'i bu sezonda resmen harcamış. Trish'in Jessica'ya etkileşimde bulunduğu sahneler ise kendini tekrarlamaktan başka hiçbir işe yaramıyordu.

    Fakat genel anlamda işin ilginç tarafı, Jessica Jones'un 2. sezonunun kötü olmamasıydı. Evet, bu sezon ilkine göre bende büyük bir hayal kırıklığı yaratmış olsa da, aynı zamanda şu ana kadar çekilmiş bütün Marvel/Netflix dizilerinin içerisinde en kişisel hissettireni olmayı başarıyor. Yani bu sezonun sonunda Jessica Jones'u sadece sarhoş ve güçlerini kullanmayı sevmeyen, havalı bir süper kahraman olarak görmek yerine daha gerçekçi birisi olarak görmeye başladım. Buna benzer bir etki Galaksinin Koruyucuları 2 filminde de olmuştu. İlk Galaksinin Koruyucuları öyle farklı ve eğlenceli bir filmdi ki, ikinci film çoğu kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü ikinci film, aksiyonu ve komediyi büyütmek yerine karakterlerini ön plana çıkarmayı tercih etti. Ortaya çıkan sonuç ise ilk filmdeki kadar taze olmasa da, karakterleri daha insancıl bir görünüme sokmayı başarıyordu. Bu sezon da aynı sonuca sahip. Genel anlamda Marvel/Netflix dizileri arasında Jessica Jones'un 2. sezonu çoğunlukla en zayıf bölümlere sahip olmasına rağmen, genel olarak yarattığı hissiyat bu evrende geçen dizilerden daha farklıydı.

    Eğer bu sezonu Iron Fist'in ilk sezonuyla karşılaştıracak olursam -hangisi en kötüsü bakımından yani- Iron Fist'de daha fazla olay ve karakter gelişimi yaşanmasına rağmen bu olaylar epey zayıf bir şekilde anlatılıyordu. Jessica Jones'un 2. sezonu ise karakterlerinin ve hikayesinin temellerini oluşturması için epey zaman alsa da -yaklaşık 10 saat- bunlar netleştiğinde çıkan sonuç çok başarılıydı ve senaryo seyirciye gereken duyguları yansıtmayı başarıyordu. Bu yüzden Iron Fist'in hala en kötü Marvel/Netflix dizisi olduğunu düşünüyorum.

    Son olarak, son bölümün 3. sezon için açık bıraktığı kapılara bayıldım. Trish'in süper güçler elde etmesi ile Hellcat'e dönüşüp dönüşmeyeceğini, Malcolm'un bağımlılığından kurtulup yeni işini nasıl sürdüreceğini ve Jessica'nın annesinin ölümünün üstesinden nasıl geleceğini görmek için bu sezon tam da olması gerektiği şekilde sonlandı. Bu yüzden bu sezonun zayıf ilerleyişine rağmen 3. sezonu heyecanla bekler oldum.

    Kısacası; ciddi bir kötü adam eksikliği, ağır ilerleyen konusu ve zayıf işlenen karakterleri yüzünden Jessica Jones'un 2. sezonu ilk sezondaki etkiyi tekrarlayamasa da, son bölümlere doğru her şey yerli yerine oturmaya başladığında hikaye hiç olmadığı kadar ilgi çekici oluyor ve sizinle kişisel bir bağ kuruyor. Eğer ilk sezonun büyük bir hayranıysanız, beklentilerinizi biraz düşürürseniz bu sezonu izlerken epey keyif alacağınızı düşünüyorum. Elindeki potansiyelin tamamını kullanamasa da, harika oyunculukları ve son 3 bölümü bu sezonu kurtarmayı başarmış.

    DİZİNİN İYİ YANLARI:

    + Son 3 bölüm.

    + Jessica Jones ile annesi arasındaki dinamik.

    + Oyuncu kadrosundaki herkesin performansları.

    DİZİNİN KÖTÜ YANLARI:

    - Hikayenin ve karakterlerin önemli olabilmesi için dizinin epey zaman harcaması.

    - Kötü adam eksikliği.

    - Gereksiz yere uzatılan bölümler.

    TOPLAM PUAN: B-
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    Dizi eleştirileri
    4,5
    24 Eylül 2017 tarihinde eklendi
    Daredevil'ın ilk sezonunun başarısından sonra gelecek Marvel/Netflix dizileri için çok heyecanlıydım. Ve bu evrende Daredevil'dan sonra yayınlanan dizi ise Jessica Jones'un ilk sezonuydu. Dürüst olmak gerekirse, bu karakterin adını daha önce hiç duymamıştım ve hatta güçlerinin, kişiliğinin nasıl olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Bu yüzden tıpkı Daredevil'ın ilk sezonu gibi, Jessica Jones'u da ne düşüneceğimi bilmeden izlemeye başladım.

    "Kötü bir geçmiş ile asabi bir kişiliğe sahip olan Jessica Jones, özel bir dedektiftir ve aynı zamanda da yoğun bir alkoliktir. Zamanlarını daha çok içki içerek veya dedektiflik yaparak geçiren Jones, aynı zamanda da bazı süper güçlere sahiptir. Fakat Jones, geçmişinde kötü bir iz bırakmış olan Kilgrave ile yeniden karşılaşınca bir kedi-fare oyunu başlar ve Jones işler kötüleşmeden bu kişiyi durdurmaya çalışır."

    Her ne kadar Daredevil etkileyici karakterlere sahip olsa da daha çok aksiyon sahneleri ile ön plana çıkıyordu. Fakat Jessica Jones, aksiyon sahnelerinden ziyade daha çok ana karakterleri ile ön plana çıkıyor. Hatta dizide doğru düzgün bir "epik" bir aksiyon sahnesi bile gerçekleşmiyor. Bu da diziyi çok özgün kılıyor. Hatta bir süper kahraman dizisiymiş gibi hissettirmiyor. Tonlarının farklı olmasına rağmen Jessica Jones'u en az Daredevil kadar çok sevdim.

    Krysten Ritter, Jessica Jones'u oynamak için en iyi seçim olmuş. Hatta bu karakteri Ritter'dan başka canlandırabilecek kişiyi düşünemiyorum bile. Ritter, Jones'un sert yanını çok fazla kabalaşmadan canlandırmayı başarmış ve karakterine özgün bir kişilik kazandırmış. Ayrıca dramatik sahnelerde de oyunculuğu mükemmeldi.

    Fakat David Tennant'dan konuşmalıyım. Tennant'ı canlandırdığı kötü karakter Kilgrave'in şu ana kadarki Marvel/Netflix evreninin en iyi kötü adamı olduğunu düşünüyorum. Tennant'ın karakteri, etkileyici güçlerinden ziyade, sinir bozucu kişiliği ile ön plana çıkıyor ve bu da karakterini daha güçlendiriyor. Bu sayede Kilgrave ile Jessica Jones'un bir arada olduğu kısımlar ise dizinin en etkileyici sahnelerini oluşturuyor.

    Jessica Jones hakkındaki tek sorunum, ilk 5 bölümün biraz yavaş geçmesi. Çünkü bu ilk 5 bölüm tam olarak karakterleri tanıtmaya çalıştığından ana hikayeye bir türlü giriş yapamıyor. Bu yüzden diziyi tamamlamam biraz uzun sürdü. Fakat 6. bölümden itibaren dizi çok sürükleyici bir hale geliyor ve ilk 5 bölümde ana karakterleri tanımamız da finalde işe yarıyor. Sadece bazı bölümlerin ilerleyişi biraz daha etkili olabilirdi.

    Bunun dışında bu dizide başka kim harikaydı, biliyor musunuz? Mike Colter'ın Luke Cage karakteri. Her ne kadar bu dizide Luke Cage hakkında fazla bir şey öğrenmesek de Jessica Jones ile birlikte olan sahneleri çok ilgi çekiciydi ve Cage'in gerçekten bu diziye bir şeyler kazandırdığını düşünüyorum.

    Kısacası Jessica Jones, Daredevil'dan farklı bir tona sahip olmasına rağmen yine de harika bir diziydi. Her ne kadar bazı bölümleri biraz yavaş geçse de son bölümleri sizi iyice içine çekiyor ve yaşanacakları merak ediyorsunuz. Krysten Ritter ve David Tennant resmen şovu çalmış. 2015 yılında en çok seveceğim Marvel işlerinin Avengers: Age Of Ultron ve Ant-Man olacağını düşünürken gerçekte Daredevil ve Jessica Jones'u daha çok sevdim. Eğer hala izlemediyseniz, mutlaka bir göz atın. Harika bir karakter çalışması ortaya çıkmış.

    DİZİNİN İYİ YANLARI:

    + Krysten Ritter ve David Tennant'ın oyunculukları.

    + İlgi çekici bir gizem.

    + Bir süper kahraman dizisi gibi hissettirmemesi.

    + Jessica Jones'un geçmişi.

    DİZİNİN KÖTÜ YANLARI:

    - İlk 5 bölümün biraz yavaş ilerlemesi.

    TOPLAM PUAN: A
    pembeoje
    pembeoje

    Takipçi 330 değerlendirmeler Takip Et!

    Dizi eleştirileri
    3,5
    17 Kasım 2016 tarihinde eklendi
    farklı bir havası var.. ve gayet hoş ve güzel bir dizi.. biraz yavaş ilerlese de benim ilgimi çekti açıkcası.
    Back to Top