Vikings

Tarihi diziler hep ilgimi çekmiştir. Türkiye olarak “Kuruluş” dizisinden itibaren başarılı bir tarih dizisi çekemedik. Başarıdan kastım da reyting değil tabiki. Filmlere girmiyorum bile. Anadolu’daki başlangıç hikayemizi şu an Diriliş anlatıyor gerçi ama Vikings dizisinin Kuzeylilerin Avrupa ülkelerine vurduğu darbeyi, Feodalizm’e girişi başarılı bir şekilde anlatması dizilerimizin seviyesini kolayca görmemizi sağlıyor. Evet peki nerde kalmıştık. Ragnar ve Rollo, İstanbul’un fethini, Paris surları önünde canlandırmıştı. Ragnar Lothbrok’u ve Kuzeylilerin stratejilerini tanıyan Rollo, tüm işgal planlarını bozmuş ve keş Ragnar’ı bozguna uğratmıştı. Bunun üzerine hayatını sorgulaya Ragnar uzun bir süre inzivaya çekilmiş, ancak İngiltere muhabbeti ve taht meselesinin çözümü için, Kattegat’a geri dönmüştü. Oğulları büyümüş ve Bjorn kendi yolunu çizmişti.“WHO WANTS TO BE KING!” der ve kılıçını yere saplar!“If i had a heart” girer ve hepimiz arkamıza yaslanırız. Ragnar bir ağacın dibinde oğullarına bir teklifle gelir. “Kim benimle Ingiltere’ye gelmek ister?” sorusuna çocuklarından olumlu yanıt alamaz. Bjorn, Paris’te bulduğu haritayla Roma’ya doğru gitmek ister. Akdeniz’i görmüştür. Etrafındaki yerleri, çeşit çeşit ülkeleri. Hwitserk, Bjorn’ü izlemeyi seçmiştir. Kattegat’ın büyük bir ticaret merkezi olması sonrasında da Ubbe ve Sıgurd, Kattegat’ta kalıp ülkesini ve ailesini korumayı tercih eder. Ivar’a sorulmamıştır bile. Çünkü o seyahat edebilecek ve savaşacak durumda görülmez. Yılan gibi sürünerek gezmesi, alttan bakışları hepimizi korkutmuyor değil gerçi. Bu durum kardeşler arasında konuşulur, babalarına yapılan ihanetle, onun uzun süre burda olmayışı düşünceleri hepsinin kafasını karıştırmıştır.Ragnar eski dostunu görmeye karar verir, bunu hepimiz dört gözle bekliyorduk. Gemi ustası Floki, Bjorn’un uzun seyahati için hızlı ve sağlam gemiler yapmaktadır. Ragnar, Floki’ye de İngiltere teklifini yapar ve o da reddeder. Bjorn’a bir söz vermiştir. Bu sezonda genç çocuklarını tanıyacağız evet. Ama tanıdığımız karakterler, özlediğimiz yüzler de bizimle. Floki’nin Ragnar’a olan sevgisini biliriz. Bağlılığı tanrılara da olsa, kalben Ragnar’a bağlıdır. Floki’nin reddi üzerine Ragnar içten içe çürümektedir. Ama belli etmez. Floki’ye “I Love You” dedikten sonra Floki duygu karmaşası içinde kalakalır. Ragnar’ın bu söz içinden mi geldi yoksa duygu sömürüsü müydü bilmiyorum. Ancak Ragnar hala yapayalnızdır.Kardeşler birbirleriyle antrenman yapmaktadır. Ragnar veya Bjorn olma yolunda daha çok antrenman yapmaları, savaşa görmeleri gerekiyor. Ivar kehaneti olan bir çocuk. Bacaklarının olmaması bu kehaneti gerçekleştiresine engel olmayacak gibi. Çünkü antrenmanda yay ve ok ile harikalar yaratır. Balta fırlatışı bile kusursuzdur. Hatta oturduğu yerden kılıçla kendini savunabiliyor, rakibini alt edebiliyor. Bu bölüm Ragnar üzerine değil, hele Bjorn ile hiç alakası yok. Tamamen Ivar’ın geleceğine yavaş yavaş tanık oluyoruz. Bölüm ağır ilerliyor ancak Ivar’ın derinlerine iniyoruz. Hizmetçileri olan köle bir kadın tüm kardeşlerin altından geçmektedir. Ormanda, samanlıkta her yerde, ne zaman isterlerse. Köle kadın, Ragnar’ın soylu kanına hizmet ettiğini düşünerek sınır tanımaz. Ivar bu ilişkileri görünce kendisini ezik hisseder ve o da bu duyguyu ister. Daha önce bir kadınla birlikte olmamıştır. Kardeşlerinden köleyi ayarlamasını ister. Kızın kabul etmesinden sonra, romantik bir kulube ayarlarlar ve artık Ivar’ın sırasıdır. Ne ortam ne de kız Ivar’ın iktidarlık sorununu halledebilmiştir. Ivar kızı memnun edememiştir. Hele kendini hiç memnun edemez. Bu utancın üzerine kızı öldürmek zorundadır. Kimse öğrenmemelidir. Ancak kız Ragnar’ın soyuna duyduğu saygıyı dile getirir ve Ivar’ın geleceğini sekse değil savaşlara bağlı olduğunu söyler. Ve sanırım bu konuşma Ivar’ı her ne kadar şimdilik çağırılmasa da İngiltere’ye gitmeye ikna eden konuşmadır.Ragnar, Floki’den sonra eskilerden bir yüzü daha ziyaret etmelidir. Mutlu bir hayat süren Lagertha’nın da huzurunu kaçırmaya gelmiştir Ragnar. Ama önce Lagertha’nın sevgilisi mi kızı mı anlayamadığım bir kızla tanışır. Astrid. Bu kız da bu sezon tanımaya başlayacağımız bir karekter. Sert bir karakteri olduğu şüphesiz. Bizzat da Lagertha tarafından eğitiliyor. Ragnar tarafından çok kale alınmaz ve Lagertha’ya gider. Ona geçmişte yaptığı hatalardan pişman olduğunu söyler. Evet hepimiz 4 sezondur bunu düşünüyoruz. Lagertha bırakılır mı be, diye isyanlar ediyoruz. Tanrıların işine karışılmıyor tabi. Lagertha tarafından da reddedilince Ragnar tükenir. Bir ağacın dalına kendini asmaya karar verir. Bu çok tartışılan bir sahne oldu. Bazıları Ragnar’a yakıştı mı hiç der bazıları da dünya gerçekten kahpe der. Ancak kendisini astığı sırada tanrılardan bir mesaj alır kargalar tarafından. İpi bir karga koparır ve Ragnar’ın ölümüne izin verilmez. Hikayesi daha bitmemiştir.Bir yanda belden aşağısı tutmayan, kardeşlerini kıskanan, babasına olan ihtiyaçla ve nefretle büyüyen Ivar vardır. Bir yanda da önce herkese sırt çevirmiş, şimdi de herkesin sırt çevirmesiyle karşılaşmış yapayalnız bir Ragnar vardır. İngiltere yolculuğunun iki ana karakteri olmuşlardır. Yepyeni bir baba oğul hikayesi bizi bekliyor. Haftaya görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla kalın.

çok güzel bir dizi macera daha ağırlıklı