Hesabım
    Yönetmen Merve Gezen'le Röportajımız Burada!

    Ödüllü kısa filmlerle dikkat çeken yönetmene mikrofonumuzu uzattık.

    • Filmin festival yolculuğundan biraz bahseder misiniz?

    Scrabble’in festival yolculuğu Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’yle başladı; sonra İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali, Antakya Uluslararası Film Festivali, Ankara Uluslararası Film Festivali, IFSAK, Paris ve Montreal Türk Filmleri Festival’lerinde gösterildi. Avrupa Prömiyerimizi ise ECU Avrupa Bağımsız Filmler Festivali’nde Paris’te yaptık. Sonra Polonya ve Avustralya’da da gösterildi.

    • Cannes'da yer alacak olmak nasıl bir his?

    Cannes tabiki film endüstrisinin kalbi olan bir yer. Orada dünyanın her yerinden pek çok yapımcı, yönetmen ve film dağıcıları, festival organizatörleri ile biraraya geliyorsunuz. Dolayısıyla böyle büyük bir platformda filmin pek çok kişiye ulaşabilecek olması bizi çok heyecanlandırıyor.

    • Kadına yönelik şiddet günümüzün en büyük problemlerinden biri. Sizce sinema bu konuda nasıl bir yardım sağlayabilir?

    Sanat bir toplumun bilinçlenmesi için en önemli araçlardan biri; sinemada bu konuda en etkili sanat dallarından biri. Dolayısıyla televizyonda, sinemada sürekli olarak gösterilen  filmlerle toplumu daha bilinçli bir hala gelmesine yardımcı olabilir.

    • Filmde farklı geçmişlerden gelen 4 kadını ele alıyorsunuz. Bu karakterleri yaratma süreciniz nasıl ilerledi? Gerçek hayatta şiddete maruz kalan kadınlarla çalıştınız mı?

    Filmi yapma sebebim Özge Can’dır! Okuldan eve dönen bir genç kızın böyle vahşi bir şekilde öldürülmesi kabul edilebilir bir şey değil! Kadına şiddet dediğimizde insanlar sanki bunun sadece eğitim seviyesi düşük olan bölgelerdeki kadınların sorunu zannediyor ancak gerçek hiçte öyle değil. En eğitimlisi de dayak atıyor en cahili de. Dolayısıyla filmde bu farklılıkları göstermeye gayret ettim. Filmdeki karakterlerin hepsi gerçek hayattaki hikayalerden esinlenerek yazdım. 2010 dan 2015 kadar gazetede, internette yada kadın derneklerinde çıkan bütün kadın cinayetleriyle ilgili haberleri tek tek okudum. Bu kadınların profillerini inceledim; yani kaç yaşındalar? Evli mi bekar mı? Kim öldürmüş? Öldüren ne kadar ceza almış? Bu soruların cevapları doğrultusunda karakterler de yavaş yavaş ortaya çıktı. Gerçek hayatta şiddete maruz kalmış kadınlarla birebir çalışmadım ama filmi çekmeden önce şiddete maruz kalmış pek çok kadınla görüştüm.

    • Sinemanın bilinçlendirme işlevinin ne kadar olduğunu düşünüyorsunuz?

    Az önce de belirttiğim gibi sanat, bir toplumu bilinçlendirmenin en iyi yollarından biri; ve bunu doğru kullanırsak pek çok kişiye ulaşabilieceğini düşünüyorum. Zaten „Toplum için sanat“ yapmak diye bir kavram vardır.

    • Sinema sektöründe kadın yönetmenlerin yeri nedir, ne kadar öne çıkabiliyorlar?

    Dünyada geçmişte ve günümüzde pek çok güzel ve duyarlı işlere imza atan çok başarılı kadın yönetmenler var (Chantal Akerman, Agnes Varda, Lina Wertmüller, Ida Lupino, Jane Campion, Sofia Coppola, Agnes Jaoui, Ann Hui, Celine Sciamma etc); hatta bunların bazılarıyla katıldığım festivallerde tanışma olanağım oldu. İşlerini ilgiyle takip ettiğim Nadine Labaki, Yeşim Ustaoğlu gibi birçok kadın yönetmen var.  Bence kadın yönetmenler yaptıkları işlerle sinemada yadsınamaz bir yere sahipler.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top