İsmini dünya sinema tarihine altın harflerle kazıyan auteur yönetmen Alain Resnais, Hiroşima Sevgilim (Hiroshima mon amour) ile ilk kez katıldığı Cannes Film Festivali'ne ismi ile müsemma son filmi Vous n'avez encore rien vu ile bir kez daha konuk oldu. 2009 yılında festivalde onur ödülüyle şereflendirilen usta isim, bu sefer Jean Anouilh'in Eurydice ve Cher Antoine isimli iki tiyatro oyununu serbest bir uyarlamayla perdeye taşıyor. Oyunların provaları sırasında yaşananları anlatan filmde haliyle oyuncular da aslında kendilerini oynuyor. Kadrosunda Pierre Arditi, Sabine Azéma, Anne Consigny, gibi isimlerin bulunduğu filmde sadece Denis Podalydes kurgusal olarak hayat bulan Antoine d’Anthac isimli yazarın kendisine hayat veriyor.
Yönetmen, yapımcı ve oyuncuların katıldığı basın toplantısında film çekmeye devam edeceğini söyleyen 89 yaşındaki Resnais, filmlerine hep bir son olarak bakarsa onları çekecek enerji ve motivasyonu asla bulamayacağını belirtti. Ünlü görüntü yönetmeni Eric Gautier ile olan çalışması hakkında ise, "Kendisi tam bir sihirbaz. Ondan imkânsızı istedim ve o da gülümseyerek bunu gerçek kıldı." dedi.
Dün Altın Palmiye için yarışan bir diğer film de Cannes'a dördüncü kez katılan İranlı yönetmen Abbas Kiarostami'nin Japonya'da çektiği Like Someone In Love isimli filmiydi. Seyircisini İran'ın sapsarı çöllerinden ve Pers dünyasının şiirselliğinden alıp bu sefer Tokyo'ya getiren yönetmen, üniversiteye girecek parayı bulmak için fahişelik yapan bir genç kız ile muhafazakâr değerlere sahip yaşlı bir akademisyen ve oldukça kıskanç bir adamı aynı öyküde buluşturuyor. Kiarostami'nin İtalya'da çektiği Aslı Gibidir (Copie conforme)'den sonra İran dışında çektiği ikinci film olma özelliğini taşıyan Like Someone In Love'ın tamamen Japon oyunculardan oluşan kadrosunda Rin Takanashi ve Tadashi Okuno'yu izliyoruz.
Filmin düzenlenen basın toplantısında konuşan yönetmen Kiarostami, çağdaş Japon sinemasında iyi örneklerle karşılaşmadığını, seyrettiği filmlerin çoğunun Hollywood özentisi ruhsuz ve duygusuz kopyalar olduğunu belirtti ve eski Japon sinemasına saygı duyduğunu söyledi. Ekibin düzenlediği basın toplantısının ayrıntılarını festivali yerinden takip eden Melis Z. Pirlanti'nin haberinde okuyabilirsiniz.
Günün yarışmalı bölümdeki son filmi Güney Koreli yönetmen Hong Sang-soo'nun yine bir yol öyküsünü, bu sefer ülkeye gelen yabancı bir kadın üzerinden anlattığı In Another Country (Da-Reun Na-Ra-e-Suh) idi. Karakteristik bir sinema diline sahip yönetmenin romantik ilişkiler, iletişimsizlik, filmler ve alkol temaları üzerinde çeşitlenen filmografisinde farklı bir yerde durmayan son filminde Isabelle Huppert'ı üç farklı rolde izliyoruz.
Filmin gösteriminin ardından düzenlenen basın toplantısında filme değinen Huppert, Fransa'dan uçağa bindiğinde sadece üç farklı karakteri oynayacağı dışında hiçbir şey bilmediğini, orada çok iyi karşılandığını ve mükemmel aktörlerle çalıştığını belirtti. Ayrıca yönetmen Sangsoo'nun belli bir senaryo üzerinden gitmese de doğaçlamaya dayanmayan parlak bir filme imza attığını söyledi. Uzun planları ve yakın çekimleri seven yönetmen ise, filmde kullandığı zoom'ları belli bir ritim yakalamak ve filmden uzaklaşıp oyuncuların yüzlerine yaklaşmak için kullandığını ifade etti.
Önceki haberlerimize ulaşmak için tıklayın!
Like Someone In Love, Senaryosuz Bir Film!
Mungiu Yeni Filmini Anlatıyor!
Reality Filminin Başrol Oyuncusu Hapiste!
Cannes Film Market'te Neler Oluyor?
Cannes Günlükleri - 1. Gün
Moonrise Kingdom'ın Cannes Basın Gösterimi ve Toplantısı Yapıldı!