Hafta sonuyla birlikte tüm hızıyla devam eden ve 4. gününü geride bırakan Cannes Film Festivali'nde dün Yarışmalı Bölüm'de festivalin yakından tanıdığı yönetmen Thomas Vinterberg'in son filmi The Hunt (Jagten) seyirci ile buluştu. Daha önce Şölen (Festen) filmi ile Cannes'dan ödülle dönen Danimarkalı yönetmenin Dogme95 köklerine dönüşünü simgeleyen son filmi, karısından boşandıktan sonra hayatında yeni bir sayfa açan Lucas'ın çalıştığı şirkette küçük bir kıza cinsel taciz uyguladığı iddiasıyla değişen hayatına odaklanıyor. Filmiyle toplumsal dinamiklere ve sosyal çevrenin arka planında yatan ikiyüzlülüğe dikkat çekmeyi amaçladığını söyleyen Vinterberg, The Hunt'da doğal ışık ve omuz kamerası kullanmayı tercih etmiş.
Başrolünde usta aktör Mads Mikkelsen'in yer aldığı filmin gösteriminden sonra düzenlenen basın toplantısında filmi çekmeden önce basında çıkan cinsel istismar suçları hakkında kapsamlı bir araştırmaya giriştiklerini söyleyen Vinterberg, filmin mesajını seyirciye bıraktıklarını belirtti. Başrolde izlediğimiz Mikkelsen ise canlandırdığı Lucas karakterini inatçı olarak niteledi ve karakterin içindeki çocuk sevgisinin onu korkunç bir sona sürüklediğini söyledi. "Lucas cadı avının masum bir kurbanıdır" diyen Mikkelsen, sunmak istedikleri durumun da bu olduğunun altını çizdi.
Yarışmalı Bölüm'ün bir diğer ağır topu olan Amour, Cannes'dan aralarında Altın Palmiye'nin de olduğu üç ödülle dönen usta yönetmen Michael Haneke'nin imzasını taşıyor. Yönetmenin festivalde gösterilen yedinci filmi olma özelliğini taşıyan Love, emekli müzik öğretmeni bir çiftin ciddi bir sağlık problemi sonrasında aralarında oluşan bağı perdeye taşıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere yönetmenin bu sefer aşk temasını merkezine aldığı son filmi Amour, kurduğu karanlık atmosferlerle tanınan yönetmenin filmografisinin ayrıksı bir örneğini oluşturuyor. Filmde başrolde izlediğimiz Emmanuelle Riva ve Jean-Louis Trintignant gibi pek çok başyapıtta izlediğimiz iki ünlü oyuncuya çiftin kızları rolünde Isabelle Huppert eşlik ediyor.
Düzenlenen basın toplantısında uzun zamandır filmlerde rol almadığını çünkü artık tiyatroyu tercih ettiğini belirten Trintignant, Haneke gibi bir yönetmenin teklifini geri çevirmediğini söylerken, Haneke neden yaşlı insanları konu seçtiği hakkında gelen bir soruya "Hiçbir zaman bir şeyi göstermek için film çekmedim" şeklinde cevap verdi. Ekibin düzenlediği basın toplantısının ayrıntılarını festivali yerinden takip eden Melis Z. Pirlanti'nin haberinde okuyabilirsiniz.
Senegalli yönetmen Moussa Toure'nin Belirli Bir Bakış bölümünde dün gösterilen La Pirogue isimli filmi, Afrikalı mültecilerin basit sandallarla özgürlüğe doğru yaptıkları trajik mücadeleyi anlatıyor. Yönetmenine göre farklı etnik kökenden insanlarına aynı amaç uğruna bir araya geldikleri 'sandal' anlamına gelen pirogue, aslında yaşadıkları ülkenin bir metaforu aynı zamanda.
Belirli Bir Bakış'ın seyirci ile buluşan diğer bir yapım, 1997'de Un Frère ile Cannes'a davet edilen yönetmen Sylvie Verheyde'nin "Confession of a Child of the Century" isimli son çalışmasıydı. Alfred de Musset'nin aynı isimli kitabından uyarlanan filmin kadrosunda Pete Doherty ve Charlotte Gainsbourg rol alıyor. Sinema ile edebiyat arasında bir köprü kurmak istediğini belirten yönetmen, yazarın George Sand'e olan aşkını anlatan bu tek kitabına oldukça sadık yaklaştığını ve çok az ekleme ve değiştirme yaptığını belirtti.
Önceki haberlerimize ulaşmak için tıklayın!
Haneke Aşkı Anlatıyor!
Mungiu Yeni Filmini Anlatıyor!
Reality Filminin Başrol Oyuncusu Hapiste!
Cannes Film Market'te Neler Oluyor?
Cannes Günlükleri - 1. Gün
Moonrise Kingdom'ın Cannes Basın Gösterimi ve Toplantısı Yapıldı!