Her ne kadar, "Alien" konseptini içeren bu filmler serisi; bir uzay filmi, bir korku klasiği ya da gerilim sinemasına dair hoş örnekler gibi algılansa da, hakikatte Alien serisinin arka planında çok büyük bir felsefe yattğını söylemek abartı sayılmayacaktır. İnsana ve teknolojiye dair çok ciddi eleştirilere sahip bu filmin alt metninde önemli mesajlar yatmaktadır. İşte şimdi de serinin üçüncü versiyonuyla karşı karşıyayız. Hatırlayacağınız gibi, serinin ikinci filmi olan 'Aliens'da Ripley, Bishop ve Newt uzay marinlerinin de yardımıyla uzaylı yaratıklardan kurtulmayı başarmış ve kendilerini dondurarak bir uzay gemisi ile yola çıkmışlardı. Bu defa ise kahramanlarımızın yolları 161 adındaki bir hapishane-gezegene rast düşecektir. Yaşanan çarpışmadan Newt ve Bishop hayatlarını kaybedeceklerdir. Hapishane gezegeninde hiç bir tip silaha izin verilmez. Sakinleri ise eski katil ve tecavüzcülerin oluşturduğu dini bir kültün hakimiyetindeki bir mahkum kolonisinde yıllardır yaşam savaşı verdikleri için aralarına yeni katılan korkunç düşmanla savaşacak cesarete sahiptirler. Serinin, David Fincher tarafından yönetilen ve en çok eleştirilen bu üçüncüsünde, eski bir düşman ve alışık olmadığımız türden klostrofobik bir atmosfer bizleri bekliyor. Bir de hiç kuşkusuz, kalp atışlarımızı hızlandıracak bir gerilim.
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1992, En iyi film: Korku, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1992.