Durduğu Yerin <br>Neresi Olduğu Belli
Yazar: Orkan ŞancıEduardo Galeano'nun eşsiz kitabı "Tepetaklak", anne ve babalara bir mesaj ile başlar. Ne şaşırtıcıdır ki mesajı veren, hapse girmek üzere olan, yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Al Capone'dir. Bir gazeteciye şöyle der Capone, ta 1931 yılında, "Başka yasalara itaat edilmeyen yerde çürüme tek yasa olur. Çürüme bu ülkenin altını oyuyor. Erdem, onur ve hukuk hayatımızdan buharlaşıp uçtu.".
Tersine bir dünyada yaşıyoruz. Dünyanın en tehlikeli silahlarına sahip olanlar, bu silahlara sahip olmakla itham ettikleri ülkeleri işgal ediyor. Dünyayı en çok kirletenler, gezegenin bekçiliğine soyunmuş durumda. Bugünlerde en çok para, korkudan kazanılıyor. Korkularımız, birilerine fena halde hizmet ediyor. Gerçekleri izlemek için karşısına geçtiğimiz televizyonumuz, bizi izliyor.
Herkes gibi medya da, birşeylerin ters gittiğinin farkında. Ayakların baş olduğunu herkes gibi onlar da biliyor. Ama düzenin çarklarından biri olduğu için sistemi düzeltemiyor, hatta çoğu zaman, yine aynı sebepten olaylara doğru açıdan bile bakamıyor.
İyi Geceler İyi Şanslar ABD tarihinin en utanılan dönemlerinden McCarthy dönemine ışık tutuyor. Ülkenin içinde bulunduğu ruh halini yansıtsın diye siyah beyaz atmosfer. Gerçeklerin sis perdesiyle örtülmesini sembolize eden yoğun sigara dumanı. Bir senatörün çıkıp insanları "yurtseverler ve komünistler" diye ayırdığı yıllar. Bölücülükle mücadele için bölücülük. Savaşı önlemek için savaş. Ölmemek adına öldürmek.
1950'lı yılların ünlü televizyon habercisi Edward R. Murrow'un, komünist avcısı senatör Joseph McCarthy'ye karşı türlü baskılara karşın ortaya koyduğu mücadele, yaşanmış bir olay. Film, o dönemi anlatan belgeselvari havasıyla günümüze dair çok isabetli bir ayna tutmayı başarıyor. Bir sinema eseri olmaktan çok bunu yapmaya gayret ediyor. Bu yüzden sinemadan uzaklaşıp kendini belgeselin kollarına atmaktan çekinmiyor.
Sanat, doğru ve etkili bir bakış açısı yakalayabiliyorsa bunu, bir parça da olsa hala özgürlüğünü koruyabilmesine borçlu. Bağımsız diye bilinen filmlerin bile sektör olduğu, büyük stüdyo çarklarının sırf bağımsız film çekmek için küçük çarklar yarattığı bir sinema dünyasındayız. Yine de doğru dürüst iş yapmaya, korkmadan doğruları söylemeye çalışanlar var, üstelik Holywood'da.
ABD sinemasının da sistemin bir parçası olduğu sır değil. Ama dünya öyle bir noktada ki, artık bazı insanlar, durdukları noktayı gösterme ihtiyacını duruyor. Tarafsız, sessiz kalmak istemiyor. Para, şöhret ve hayranlarının bolluğuna rağmen bu film için 7 buçuk milyon doları zor toplayan bir George Clooney çıkıyor örneğin.
İlk yönetmenlik denemesi Tehlikeli Aklın İtirafları'da zor bir senaryoyu eli yüzü düzgün çekmeyi başaran Clooney, ABD'nin ipliğini pazara çıkarttığı Syriana'daki ajan rolünden sonra şimdi de yazdığı, yönettiği ve yardımcı rolde göründüğü son derece kişisel emeği İyi Geceler İyi Şanslar ile ses getirebilmenin onurunu yaşıyor.
George Clooney, ABD'de 1950'de yaşanan delice bir dönem üzerinden hem siyasete, hem topluma hem de babasından dolayı çok saygı duyduğu bir meslek olan haberciliğe güncel eleştiriler yöneltiyor. O dönem, dönüp bakıldığında nasıl inanılmaz geliyorsa, aslında içinde bulunduğumuz dönemin de çok farklı olmadığını söylüyor. Tek bir siyasi partinin hüküm sürdüğü, tüm insanların aynı düşündüğü bir ülkeyi hayal ediyordu McCarthy. Clooney soruyor, "Ya bizdensiniz ya da onlardan" diyen Bush çok mu farklı?
Belki de bu yüzden, çoğu gerçek olan film karakterleri, 24 saat boyunca sigara dumanı altında, dört duvar arasında çalışıyor. Clooney'in film setini dış mekana taşımaktan aciz oluşundan değil, bilinçli bir tercih bu. Karakterler, bu halleriyle dışarıya çıkmak, özgürlüklerini geri almak için çalışır gibiler.
Filmi önce renkli çekip sonra siyah-beyaza dönüştüren Clooney, sade bir kurgu ve az sayıda mekan tercih etmiş. Yılların emektar karakter oyuncusu David Strathairn, filmin afişinde John Cusack'a(!), film boyunca da Ed Murrow'a benzemeyi başarmış. Dahası, Jeff Daniels ve Robert Downey Jr. gibi kalite isimler de bu projede yer almaktan kaçınmamışlar; güzel...
İyi Geceler İyi Şanslar'ın yılın en iyi 5 filminden biri olduğu tartışılır. Aslında bir film olduğu bile şüpheli. O dönemi birebir yansıtmak için bu sıfatı kaybetmeyi bile göze alan bir belge(sel) daha çok. Son yıllarda isabetli karar verme oranı iyice düşen Akademi'nin filmi Oscar'a aday göstermesi, dahası diğer adaylar arasında Munich'in de yer alması, durduğu yerin neresi olduğunu belli etmek isteyenlerdeki artışın bir işareti olabilir mi?