İnsan Lekesi - Beyazperde.com eleştirisi : İnsan Lekesi

Anthony Hopkins ve Nicole Kidman, sinema tarihinin önemli filmlerinden Kramer Kramer’e Karşı’nın yönetmeni Robert Benton’ın İnsan Lekesi filminde, toplum dışına itilmiş, geçmişleri hatalarla dolu ve birbirlerine aşık iki karakteri canlandırıyorlar.

Hopkins, 71 yaşında New England’da yaşayan klasik dönem edebiyatı profesörü ve üniversite dekanı Coleman Silk rolünde. Kidman ise Silk’in genç aşığı, kolej hademesi, çocuklarının ölümünden kendini sorumlu tutan, hayata küskün Faunia Farley’i oynuyor. Faunia’in boşandığı kocası Lester Farley ise eski bir Vietnam gazisi ve tüm Vietnam gazilerinin filmlerde çizilen portrelerine uygun bir şekilde psikolojik sorunlarla dolu, çocuklarının ölümünden sorumlu tuttuğu eski karısından intikam alma arayışındaki eski koca olarak karşımıza çıkıyor.

Anthony Hopkins filmdeki adıyla Coleman Silk, ders sırasında gelmeyen bir öğrenci için kullandığı bir deyim sebebiyle haksız yere ırkçılıkla suçlanır ve üniversiteden istifa eder. Silk’in eşi bu olayın üzüntüsüne dayanamayıp kalp krizi geçirir ve ölür. Tam bu sırada Silk, neredeyse torunu yaşında genç ve güzel bir kadınla aşk yaşamaya başlar. Ancak karşılaştığı kadının da kendisiyle ve eski kocasıyla sorunları vardır. Silk, yaşadıklarını ve geçmişini genç yazar Nathan ile paylaşır.

Filmde toplumun bireye dayattığı iki yüzlülük, yalan ve sorunlarla başa çıkmaya çalışan fakat başarılı olamayıp kendi içlerine gömülen, kendisi gibi bireylere tutunmaya çalışan veya yaşadığı acıyı şiddet yoluyla bir başka bireye yönelten bireyler arası ilişkilerin seyrini vermekte yönetmen Robert Benton. Bu arada pek çok kişi tarafından uygarlığın ulaştığı son nokta gibi gösterilen Amerika gibi bir ülkede, toplumsal ikiyüzlülüğün akademik bir camia içinde bile ortaya çıkabileceğinin gösterilmesi birçok kişiye şaşırtıcı gelebilir.

Fark sadece bu ikiyüzlülüğün ortama göre biraz daha incelikli bir tarzda gösterilmesidir. Kaldı ki Benton filmiyle Amerika’da 'politik doğruluk' adı altında bazı kavramların kullanılmasına getirilen yasaklamanın arkasında da bu tip bir ikiyüzlülük olduğunu ifade ediyor ancak Kidman’ın güzelliğinin sergilendiği sahneler ve çiftin diyaloglarının yoğunluğu ve Faunia’nın acısının sadece onun sözleri üzerine kurulması ne yazık ki filmdeki bu unsuru romantizmin çok gerisine itiyor. Yönetmenin flashbacklerle gösterdiği Silk’in gençliğinde onun toplumsal kabul uğruna reddettiği 'zenci'liği filmdeki toplumsal iki yüzlülüğün en bariz sembolü olarak veriliyor. Ancak bu bile herkesin geçmişindeki 'küçük bir sırra' dönüşerek bir etki bırakmadan ilişkinin duygusallığı içinde ve bireyin özelinde yitip gidiyor.

Hollywood’un güzel oyuncularından Nicole Kidman’ı hademe rolünde görmek bize pek inandırıcı gelmese de, Hopkins ile oyununda ezilmediğini söyleyebiliriz. Sir lakaplı usta oyuncu Anthony Hopkins’in neredeyse her filminde görmeye alıştığımız Sheakesparevari

oyunculuğu için söylenecek fazla söze gerek yok. Ed Harris de kısa ama etkili bir oyunculuk gösteriyor. Silk’in annesi Anna Deavere Smith ve gençliğini oynayan Wentworth Miller da karakterleri başarıyla sergiliyorlar. Sözün kısası, toplumsal söylemle soslandırılmış romantik bir drama izlemek isteyenler için bir film İnsan Lekesi.

Şafak Başkaya