Yolculuğa <br><b>Küçük Cadı Kiki</b> ile Başlayın...
Yazar: Ayşegül KesirliKüçük Cadı Kiki, birçok kişi tarafından Hayao Miyazaki'nin geri planda kalmış filmlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu konuda söyleyecek fazla sözüm yok. Çünkü bugüne kadar izlediklerim arasında bana en çok hitap eden ve en iyi gelen Miyazaki filmi Küçük Cadı Kiki oldu.
Benim kendi adıma yaptığım en iyi beş Miyazaki filmi listemde ikinci sırayı alan yapımın Komşum Totoro olması ise konu Miyazaki olunca beğenilerimin nasıl şekillendiğini hemen açık ediyor aslında. Benim gönlümü fethedenler karakterlerinin sevimliliğiyle ön plana çıkan, daha çocuksu, daha hisli, öykü açısından daha az katmanlı olanlar. Bu yüzden de Küçük Cadı Kiki'nin tam anlamıyla benim için yaratılmış bir Miyazaki filmi olduğunu söylemem mümkün.
Küçük Cadı Kiki, konusundan da anlaşılabileceği gibi genç bir kızın üstesinden gelmesi gereken bir olgunluk sınavını konu ediniyor. Kiki'nin kendi kendini tanıması ve hayatında kendisi için neyin önemli olduğunu fark etmesi ile sonuçlanan bu öykü, kendi olgunluk sınavınızı vermek üzereyken izlediğinizde aklınızı başınızdan alabilecek cinsten. İlk bakışta bir çocuk filmi izlenimi veren bu hikayenin altında öyle etkili bir anlam var ki, Kiki'nin hikayesi siz farkına bile varmadan düşünce yapınızı değiştirebilir. Enerjisini olduğu gibi seyredenlere geçirebilen ve sinema tarihinde bugüne kadar karşılaştığımız en başarılı çizilmiş karakterlerden biri olan Kiki ile bir kere karşılaştığınızda onu unutmanız bana kalırsa olanaksız.
Filmlerine konu ettiği karakterleri gerçek hayatta tanıştığı insanlardan esinlenerek yaratan Miyazaki, gözlem yeteneği olağanüstü gelişmiş bir isim. Bu kabiliyeti sayesinde, film boyunca Kiki'nin karakterini üzerinde ince ince çalışarak çıplak elleriyle örmüş sanki. Ailesinden ayrıldıktan sonra 13 yaşında bir genç kızın çoğunlukla tercih etmeyeceği biçimde siyahlara bürünen Kiki'nin öykünün içine yedirilen her sözü, her hareketi, her bakışı onu biraz daha güçlü, biraz daha sevilesi bir karakter haline getiriyor. Böylelikle aşama aşama filmin tamamına yayılan Kiki'nin olgunlaşma hikayesi, öykünün içine yedirilen her küçük ayrıntıyla biraz daha fazla anlam kazanıyor.
Filmin bir sahnesinde, Kiki'nin elindeki market poşetleriyle vitrin camını süsleyen bir çift kırmızı ayakkabıya bakışı, öykünün gidişatını değiştirecek, tetikleyici bir güce sahip olmayan bir ayrıntı belki. Ancak o bakış, Miyazaki'nin karakter yaratmaktaki ustalığını, tek bir dokunuşla dile getirdiği öykülerin anlamını nasıl besleyip, seyredenlerin kalbine nasıl dokunduğunu kanıtlıyor ve işte bu tip küçük ayrıntılar, Küçük Cadı Kiki'yi Miyazaki'nin gözlem yeteneğini en başarılı ortaya koyduğu filmlerden biri yapıyor.
Konu karakterlerden açılmışken Kiki'nin küçük kedisi Jiji'den bahsetmeden geçmek olmaz. Kiki'ye yolculuğu boyunca eşlik eden Jiji, söylediği sözlerle ve verdiği tepkilerle tam anlamıyla Coen Kardeşler'in kara komedilerinden fırlamış gibi. Hemen hemen her esprisinin altında iğneleyici bir anlam yatan, bir duruşu, bir bakışıyla dahi komik olabilen bu mızmız kedi, filmi eğlenceli yapan en önemli faktörler arasında yer alıyor. Kiki ile aralarında oldukça eğlenceli ve sürükleyici bir dinamik bulunduğunu da eklemek gerek.
Tıpkı Kiki'nin uçma kabiliyeti gibi, gerçek hayatta karşılaştığı hikayeleri hayal gücünün filtresinden geçirerek olağanüstü öykülere dönüştürmek de, Miyazaki'ye bahşedilmiş bir yetenek. Dünya üzerindeki her insanın içinde gizli böyle bir kabiliyeti var. Şanslı olanlar içlerinde gizli olan bu yeteneği keşfedip, onu bir mesleğe çevirebiliyorlar.
Kiki'nin uçma kabiliyeti, onu nasıl bir evlere servis şirketi kurmaya itiyorsa, dünyanın farklı yerinde birçok farklı insan özel yetenekleri sayesinde geçimlerini sağlıyorlar. Ancak size özel olan bu yeteneği bir geçim kaynağı haline getirdiğinizde, zaman zaman işin eğlencesi kaçabiliyor. Yeteneğinizi kullanmak sizin için bir eğlenceden, bir zevkten çok, hayatta kalabilmek için icra etmeye devam etmeniz gereken bir zorunluluk, keyifsiz bir iş haline dönüşebiliyor.
İşte Kiki'nin hikayesi bize hayatın her alanında karşılaştığımız bu bunaltıcı çelişkiden nasıl kurtulacağımız konusunda yol gösteriyor. Küçük Cadı Kiki, Miyazaki'nin özgün yeteneği yardımıyla içerisinde barındırdığı fantastik öğeleri, gerçek hayatta karşılaştığımız problemlerin birer yansıması olarak kullanan son derece başarılı bir yapım. Başarılı ve etkileyici olmasının yanı sıra ciddi anlamda aydınlanmamızı sağlayan bu film, oldukça verimli geçen iki saatlik bir terapi tadında.