Başa sar!
Yazar: Banu BozdemirYeni Baştan / La Belle Époque için bir nevi insanın kendi yaşamı içerisinde yolculuk yapmak istediği ana dönüş filmi diyebiliriz. Yönetmen Nicolas Bedos’un o kadar fazla titri var ki… Oyuncu, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve üstüne bir de komedyen. Bu yeni filminde altmış yaş üstü bir adamın hayallerinde kalmış, ilk aşkıyla tanışmasının provası yapılıyor adeta. Film her Fransız filminde olduğu gibi karışık ilişkiler ağının bir uzantısı. Victor bir zamanlar aşık olduğu karısı tarafından kapı önüne koyulunca oğlunun da içinde bulunduğu bir ekip tarafından bir projeye dahil oluyor. Ama ruh halinin de etkisiyle kendisi için hazırlanan her şeye hayran oluyor diyebiliriz. Film yaşla ilgili kurduğu kafa karışıklığından güzel bir espri alanı yakalıyor ve neredeyse sonuna kadar aynı minvalde devam ediyor.
Tabii filmde bugünle o günün mantığını karşılaştırmak, o günün şartları ve duygularıyla günümüzün şartlarını karşılaştırma ana fikri de yatıyor. Ama filmin en farklı, samimi ve belki de gerçek yanı Viktor’un her şeyin dekor olduğu bir ortamda gerçek duygularını ortaya koyması, gerçekten o yıllara gidip, her şeye o yılların duygusuyla sarılması oluyor. Bir nevi kavram karmaşasının içine düşüyor. Yani sinemasal olarak girdiği rolden çıkamıyor. Filmin sevimli damarı da burası zaten. Zaten bütün olay buradan dönüyor. Karısı onu en yakın arkadaşıyla aldatmasına rağmen Viktor tüm saflığıyla anlamıyor. Velhasıl Victor hala insani yanlarını oynatıyor.
Tabii filmin tekrara düşen, uzayan yanları yok değil. Bu geri dönüşümü bir proje olarak görmek de samimi durmuyor. Yani bir yanda geçmiş duygularının peşinde bir yaşlı bir adam, bir yanda da bunu proje olarak kullanan zamane kafaları. Tabii filmi yaşlılık üzerinden değerlendirmek yanlış, çünkü Viktor’un karısı da yeniye bir yönelim içerisinde…
Daniel Auteuil şimdi geldiği noktada, hayatının en mutlu yıllarını arayan ve gerçekten de onu yaşayan Viktor’a gayet naif bir biçimde hayat veriyor. 40 yıl öncesinin kıyafetleri, dekoru, makyajı ve duygusuyla aramızda dolanıyor. Eminim herkesin dönmek istediği bir an vardır, film bu duyguyla tekrar karşılaştırıyor bizleri…