Evlenmeden Olmaz - Beyazperde.com eleştirisi : Başı bağlı komediler!

Evlenmeden Olmaz son dönemlerde fazlaca karşımıza çıkan romantik komedi örneklerinden biri! Bu tarz komedilerin amaçlarından biri de ortalıkta bekar kim varsa evlendirmekten; deyim yerindeyse "başını bağlamaktan" geçiyor. Evlenmeden Olmaz da öyle başlıyor; asıl kızın yani Zeynep’in uzatmalı sevgilisi Yavuz’dan doğum gününde evlenme teklifi bekleyip yerine koca bir oyuncak ayı aldığı o hikaye ile... Asıl kızın yanına konmuş iki kız arkadaş her zamanki gibi esas kızın dertlerine yardımcı olmak için bu filmde de hazır ve nazır bekliyor. Burada diğer örneklerinden farklı olarak kızların da kendi gönül hikayeleri var. Yani ana hikaye ve karakterlerin dışına çıkıp yan karakterlerin hikayelerine de göz atma imkanı buluyoruz.

Görücü usulünün modernleşmiş versiyonu hizmetler sunan şirketlerin konumunu sorgulayan film, bir yandan da var olan ama arası bozulmuş kişilerin tekrar arasını yapma görevi de üstleniyor. Evlenmeden Olmaz ismi toplumsal olarak belli bir kesimin (daha çok kadınlar belki de) bakış açısını ortaya koyuyor ama erkekler için sözcük anlamı "evlenmeden de olmaz mı?" bu işler bakış açısını kapsıyor. Yani film bir sözcükle iki anlamlı kuş vurarak olayı tamamlamaya çalışıyor. Anlamın kimin elinde kaldığıysa tartışma konusu yaratabilir!

Filmin odak noktası Zeynep ve Yavuz olmasına rağmen dediğim gibi yan karakterlerin baskınlığının zaman zaman odak noktasını delip geçtiğini söylemek mümkün. Yani Yavuz ve Zeynep’in ana hikayesi çok aktif kurulmadığı için yan karakterleri her yerinden bu hikayeye müdahil olduğunu söyleyebiliriz.

Filmde ters köşe yapan yani genelde ağır abi rollerde görmeye alıştığımız Cansel Elçin var. ‘Ne zaman bir komedi gelecek’ diye soran Elçin bu filmle muradına ermiş gibi görünüyor. Özge Özberk’le birbirini seven ama hayattaki beklentileri farklı olan bir çifti canlandıran film, bir anlamda onların barışma hikayelerini anlatıyor. Onları barıştırmak için modern çöpçatan Adnan’ın devreye girmesi de pek kar etmiyor barışmalarına. Adnan karakteri milleti başgöz etmekten kendisine zaman ayıramamış, anneanne kalıplarında bir yaşam süren pek bir dağınık bir adam. Bu haliyle filmin komedi eksenini arttırdığını söylemek mümkün ama, tabii ama doz aşımı yarattığını söylemek de… Film entelektüel mafya tiplemesiyle aşka saygı duyan ama bir yandan da işleri karıştıran bir adam da yaratıyor ve her durumda aşkı üstün çıkaran bir çizgiye ulaşmaya çabalıyor.

Başta da dediğim gibi bize yabancı bir konuyu bize yakın kılma çabaları bu filmde anlatılan. Hikayenin çok parlak olmadığını, biraz da tiplemelerle kotarılmaya çalışıldığını söylemek mümkün. Bir de bu tarz komedilerde ihtiyacımız olan şey biraz daha hiciv komedisi. Bu tarz paslaşmaların hikayeyi yükselteceğini ve izleyenin seyir keyfini arttıracağını umuyorum. Cansel Elçin ve Özge Özberk’ten ters köşe bir performans izlemek isteyenler tercih edebilir Evlenmeden Olmaz’ı… Özellikle de Cansel Elçin’den…

banubozdemir@gmail.com