Hesabım
    Doraemon
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Doraemon

    Ünlü Japon animesi ülkemiz sularında...

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Yayın hayatına 1969 yılında anime formunda başlayan Japonya’nın en ünlü anime kahramanı Doraemon’un televizyon ve film formatında izleyenlerle buluşmasının üzerinden neredeyse yirmi beş yıl geçti. Birkaç yıl önce 2020 Tokyo Olimpiyatları’nın tanıtım kampanyasında bile boy gösteren Doraemon, Japonya’da bir kültür mirası olarak varlık gösterse de kendisinin ülkemizde benzer bir üne sahip olduğunu söylemek pek mümkün gözükmüyor. Türkiye’de geçtiğimiz yıl, çocuklara yönelik bir televizyon kanalında boy göstermeye başlayan Doraemon, Japonya’da nesiller boyu takip edilen, neredeyse nostaljik bir çocukluk kahramanı iken bizler için nispeten yeni bir fenomen. 

    Ünü ülkesi Japonya’nın sınırlarını çoktan aşmış olan anime, 22. yüzyılda yaşamakta olan robot kedi Doraemon’un, zamanda yolculuk yaparak, ergenlik çağının eşiğindeki Nobita’nın hayatına girmesini konu ediniyor. Kesesinden çıkardığı enteresan icatlarla, Nobita’nın karşılaştığı her zorlukta imdadına yetişen tombul robot kedinin yeni sinema filmi ise Nobita’nın büyüyüp, yetişkin bir adam olduktan sonra hayatına Doraemon’suz nasıl devam edeceği konusuna odaklanıyor. Nobita’nın geleceği hakkında merak edilen en önemli soruların başında aşık olduğu Shizuka ile evlenip, evlenmeyeceğinin yer alması ise bu meseleyi filmin kalbine yerleştiriyor.

    Tony Oliver ve Ryuichi Yagi’nin yönetmenliğini üstlendiği “Doraemon,” her ne kadar farklı Doraemon bölümlerinde işlenen konuların birleştirilmesinden meydana gelmiş olsa da, özünde bir devam filmi niteliğini taşıyor. Dolayısıyla film, öyküsel anlamda Doraemon ve Nobita’nın dünyasından haberdar olmayan izleyiciler için zorlayıcı bir çalışma. Filmin orijinal dilinde izlenmesi bu zorlu süreci daha da güçleştirebilecek bir durum. Bu nedenle, “Doraemon”un sinemalarda Türkçe dublajlı olarak gösterilecek olması oldukça doğru bir tercih.

    Öte yandan, anime karakterlerin yüz mimiklerine yansıyan kimi duygu durumlarının da Japon kültürüne ve animelerine aşina olmayan izleyiciler için bir nevi yabancılaştırma efekti görevi görebileceğini de iddia edebiliriz. Karakterlerin üzüntü, heyecan ya da şaşkınlık gibi duygu durumlarını aşırı abartılı mimiklerle ifade etmelerinin zaman zaman seyredenlerin karakterlerle gönülden bir bağ kurmalarını güçleştirebileceğini öne sürmek mümkün.

    Diğer yandan, Japonya’nın ülke dışına ihraç ettiği televizyon programları sıralamasında çizgi filmler tahminen listenin en üst sıralarında yer alıyor. Hatta Japonya’da üretilen çizgi filmlerin, farklı ülkelere satılabilmek amacıyla ulusal kimliklerinden olabildiğince arındırılmaya çalışıldığı da biliniyor. Bütün bu alışverişler ve çabalar sayesinde, tahminen 1980’li yıllardan itibaren ülkemizde de yaygın bir şekilde televizyon dünyasında kendilerine yer edinen Japon çizgileri bizler için oldukça tanıdık aslında. Fakat “Doraemon” gibi sinemalarda üç boyutlu olarak gösterilecek bir Japon animasyonu hergün karşımıza çıkmıyor. Filmle yer yer görsel bir tanıdıklık kurulamamasının başlıca sebeplerinden birinin bu az rastlanma durumundan kaynaklandığını iddia etmek mümkün.

    Her şeye rağmen “Doraemon” un üç boyutlu izlenmek üzere özel tasarlanmış sahneleri oldukça etkileyici. Doraemon ve Nobita’nın gözyüzünde süzülerek gerçekleştirdikleri 'tepekopter' yolculukları özellikle küçük izleyicilerin aklını başından alabilecek kuvvette. Dolayısıyla, canlı renkleri, detaycı mekan tasarımları ve çizgisel olarak parlatılmış karakterleriyle "Doraemon," tanıdıklık üzerinden bir ilişki kurmaya çalışmadığınız takdirde keyifle seyredilebilecek bir çalışma.

    Bununla beraber, filmin temsil ettiği 'kapanış hikayesi' olma özelliğinin kırk beş yıllık bir geçmişe sahip olduğu Japonya'daki izleyicilere hissettirdikleri ile Türkiye'deki seyircilere hissettirdikleri elbette karşılaştırılamaz. Bütün bu nedenlerden ötürü "Doraemon," eğer halihazırda hayranıysanız kaçırmamanız gereken bir film. Ancak eğer Doraemon ve Nobita’nın anime dünyasına fazla da aşina değilseniz filmde olan biteni takip etmekte zorlanabilirsiniz.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top