Hesabım
    Patron Mutlu Son İstiyor
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Patron Mutlu Son İstiyor

    Hollywood, Yeşilçam filmi çekse...

    Yazar: Funda Sularöz

    Senarist Sinan (Tolga Çevik) patronu tarafından, yazacağı senaryoya ilham olması için Kapadokya’ya yollanır. Patronun senaryodan 3 beklentisi vardır; komik olacak, içinde aşk olacak ve mutlu sonla bitecek. Kısa süre içerisinde bitirmesi gerektiği senaryoya konu bulma sıkıntısı çeken Sinan, çareyi kendi hayatını yazmakta bulur. Otelin sahibinin kızı Eylül’e (Ezgi Mola) daha ilk görüşte abayı yakmıştır. Ama senaryoya gereken çatışma, Sinan’ı üzecek cinstendir. Eylül bir dizide başrol oynayan yakışıklı Faruk (Murat Başoğlu) ile evlenmek üzeredir. Üstelik Faruk daha önceden Sinan’ın en yakın arkadaşı olmasına rağmen kız arkadaşını çalmıştır. Peki bu hikaye mutlu sonla bitecek midir?

    Hollywood, Yeşilçam filmi çekse aşağı yukarı yine bir Patron Mutlu Son İstiyor filmi çıkardı. Zaten filmde de Sinan kendi yazdığı senaryo için Yeşilçam filmi tadında olduğunu söylüyor. Senaryonun matematiksel yapısı, hikayede yer alan öğeler ve kovboy çakması Atçı Arif (Erkan Can) karakteriyle de film Hollywood tadını yaşatıyor. Ama senaryosu eksik bir rom-com olarak.

    Yılmaz Erdoğan’ın adı senarist makamında olunca ayakları yere sağlam basan, yıllar sonra bile akılda kalacak diyaloglar ve karakterler bekliyordum. Filmin komedi tarafı Sinan’ın sarsaklığı ve çok olmasa da küfür üzerinden oluşturulmaya çalışılmış. En akılda kalıcı sahne Sinan’ın Eylül’ü kurtarmak için balonun ardından sürüklenmesi iken, tipik Amerikanvari ‘şakacılık’ ambiyansı bozuyor. İşin romantik tarafında ise Ezgi Mola ve Tolga Çevik’in oyunculukları sahneleri etkileyici kılarken neden-sonuç ilişkisinde net cevaplar veremiyor.

    Filmde yer alan araba tamircisi Hicri (Mustafa Uzunyılmaz) ve Taksici Lokman (Ersin Korkut) ise senaryoya çok fazla iliştirilmiş duruyor.Eylül ile Faruk arasındaki ilişkinin sebeplerini bilemediğimizden, Eylül ve Sinan arasındaki ilişkinin çatışması da zayıf düşüyor. Bunlara rağmen Atçı Arif karakteri, bir kovboy tiplemesi olsa da diyaloglarla daha ele avuca gelen bir karakter oluşturuyor.

    Filmin en etkileyici tarafıysa şüphesiz görüntüleri. Peri Bacaları zaten masalsı bir atmosfere sahip doğal plato ama görüntü yönetmenliğinin başarısı Kapadokya’ya iyice hayran bıraktırıyor. Kimi sahneler çok fazla dekor gibi dursa da özellikle son sahne aklımda yer etti. Hatta bir gün evlenirsem düğün yeri bu sahnenin tıpkısının aynısı olsun demekten kendimi alamıyorum.

    Sonuç olarak Patron Mutlu Son İstiyor, oyunculuk, müzikler ve en çok da görüntüler için izlenilir. Ama gülmek istiyorsanız, filmin doğru adres olduğundan şüpheliyim.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top