“Sermet Erkin’i de alın kadroya!”
Yazar: Murat Tolga ŞenYıldız oyuncu kadrosuyla daha numaralarına başlamadan göz kamaştıran Now You See Me 2 ya da oldukça zorlama Türkçe adıyla Sihirbazlar Çetesi 2 bu hafta vizyonda… İlk filmin başarısından sonra bir devam filminin gelmesi kaçınılmazdı, iyi de oldu. Sihirbazlar Çetesi 2’nin, haftanın en eğlenceli filmi olduğu şüphesiz ve bence yapıma dair en iyi tanım da bu olur; kesinlikle çok eğlenceli!
Hollywood seyirciyi zeki hissettiren ama aslında öyle olmayan senaryoları filme çekmeye bayılır. Sihirbazlar Çetesi 2 de, olayı takip etmemiz ve kendimizi dikkatli zannetmemiz için atılmış kıtırlarla finale giden, yine de şaşırtan gösterişli bir illüzyon. Chriss Angel gibi modern zaman sihirbazlarını bu filmden önce görmeye alışmıştık, hepsi sokaklarda “asla olmaz” dediğimiz gösteriler yaptılar, TV’ye çıktılar, sosyal medyada ünlü oldular. Filmin kahramanları olan “Atlılar” böyle uç yetenekte insanlardan oluşuyor. O kadar hünerliler ki başlarının sıkışması imkansız, bu egoyu hepsinin karakterlerine sinmiş şekilde gözlemliyebiliyorsunuz ama daha filmin başında mesaj veriliyor; “bazen işler yolunda gitmez, bir B planınız olsa bile…”
Herhalde pelerin takmayan ve uçmayan birileri olmadığı sürece bu kadar ünlü oyuncuyu aynı filmde görmedik uzun zamandır. Jesse Eisenberg, Mark Ruffalo, Woody Harrelson, Dave Franco, Daniel Radcliffe, Michael Caine ve Morgan Freeman… Aslardan oluşan bir kadro, birbirine meydan okuyan oyunculuklar ortaya koyuyor.
Sihirbazlar Çetesi dünyanın en hünerli illüzyonistlerini bir araya getirip onlardan adeta bir süper kahraman takımı yaratıyor ve maceranın içine atıyor. Sihir bu kez bilime karşı, hangisi daha güçlü? The Avengers’ın Hulk’ı Mark Ruffalo yüzünden böyle hissetmiş olabilirim ama karakterlerin yerleşimi ve kötü adamın motivasyonu kesinlikle böyle hissettiriyor. Tıpkı süper kahraman maceralarında olduğu gibi kahramanlarımızın temel derdi kendilerini temize çıkarmak.
129 dakikalık filmin temposu hiç düşmüyor, öyle ki perdeden bir an bile gözünüzü ayıramazsınız ve bu aslında illüzyonistlerin temel hilesi, kendilerini sürekli size baktırarak asıl numarayı gözünüzün içine baka baka yapıyorlar. Bizim kahramanlarımız da finalde benzer bir şeye kalkışıyor, başarılı da oluyorlar. İyice eğlenen seyirci bir de şaşkınlık yaşayarak mutlu oluyor ama burada aşırı uzatılmış ve tadı kaçmış bir katarsis (arınma) duygusu var. Film kutuları açmaktan vazgeçmiyor ancak son 10 dakikada açılanlar genelde boş, sadece yeni bir devam filmini mümkün kılmaya yarayan çabalar…
Uzun lafın kısası; Sihirbazlar Çetesi 2, seyirciyi eğlendirmeyi vadeden ve bunu da beceren bir yapım, Amerikalılara has bir şekilde gösteriş yapmaktan hiçbir anında çekinmiyor ve bunun için de oyuncularına güveniyor. Bir sürü James Bond bir araya gelip gözbağcılığı yaparak dünyayı kurtarmaya çalışsa nasıl olur diye merak ediyorsanız mutlaka izleyin. Bu arada ilk filmde olduğu gibi bunda da fona müthiş bir soundtrack döşenmiş, bu da oldukça coşkulu bir seyir deneyimi yaşatıyor. Sihirli bir dünyaya herkese!
murattolga@gmail.com