Kahkaha tufanı, usta işi bir ajan aksiyonu!
Yazar: Oktay Ege KozakAjan, heyecanlı aksiyon/komedi duygusunu aynı anda yaşatan bir film. Bu türün parodi olmayan bir örneğini yaratırken etkili bir balans yakalamak çok zor bir iş. Genelde ya bir kaç ekstra espriden oluşan tipik bir aksiyon filmi izleriz, ya da aksiyon elementlerinin teknik kalitesine pek de önem vermeyen bariz komedilerle karşılaşırız. Yazar/yönetmen Paul Feig, 2011’in Nedimeler'i ile 17 yaş sınırlı komedilere dişi bir doping aşılamış, 2013’ün pek değeri anlaşılmamış Ateşli Aynasızlar’ı ile de Ajan’da bulunan, türüne göre gayet heyecanladıran uzman işi aksiyonun beta versiyonunu denemişti. Feig’in özel ajan filmlerine, özellikle Bond serisine hayran olduğu ortada, çünkü Bond usülü ciddi aksiyonu kendine özgü belden aşağı esprilerle dolu komedisi ile birleştirmenin altından gayet ustaca kalkmış.
Fakat Ajan’ın türün diğer örnekleri arasında yükselmesi ve Feig’in bu kadar övgüyü hak etmesi filmin safi teknik başarısından kaynaklanmıyor. Ajan ile Feig, bir kere dahaMelissa McCarthy ile çalışıyor. Feig ile McCarthy, gelecek senenin yeni Hayalet Avcıları’nda da bir araya geleceklerine göre artık bu ikiliye komedi dünyasının Scorsese’si ve DeNiro’su demenin zamanı geldi mi? Genelde toplu bir komedyen entrika ve tehlike dolu bir komedi/aksiyonun içine atıldığında sinemacılar tembel bir biçimde esprileri karakterin kilosuna ve aptallığına odaklar. Bu yaklaşımın bir sürü örneği var tabii, ama akla hemen şu rezil Paul Blart filmleri geliyor.
Ajan’da McCarthy’nin karakteri ciddiye alınacak bir Bond arketipine dönüşüyor ve kötü adamları hem dövüş teknikleriyle, hem de üstün zekasıyla alaşağı ediyor. Filmin espri kaynağı, McCarthy’nin fizikalitesi ve mütevazi karakteristiği değil, bu tür gizli ajan filmlerinin aşırı şiddet ve maşizmosunı ti’ye almaktan geliyor. Belki de ilk defa bu denli yüksek bütçeli bir tür filminde kahraman, yardımcı kahraman, ve kötü adam birer kadın tarafından canlandırılıyor. Tabii ki sırf feministlik görevinizi yerine getirmek için Ajan’ı tavsiye etmiyorum. Ajan’ı tavsiye ediyorum çünkü karşımızda hem eğlenceli, hem de çok komik bir film var.
Ajan’da McCarthy’nin canlandırdığı Susan Cooper, Bond stili yakışıklı süper ajan Bradley Fine’a (Jude Law) kameralı kontakt lensler aracılığıyla yardım eden bir ofis ajanıdır. Bu karakteri bir bakıma Jack Bauer’in Chloe’sinin daha geniş bir espri anlayışına sahip bir versiyonu olarak düşünebiliriz. Fine, acımasız terörist Rayna (Rose Byrne) tarafından öldürülünce ve bütün gizli ajanların kimliği ortaya çıkınca CIA, deneyimsiz Cooper’ı aktif göreve atamak zorunda kalır. Cooper ilk başta sadece bilgi toplama görevine sahiptir ama şans eseri tehlikeyle karşı karşıya gelince kötü adamlara karşı savaşmaktan başka çaresi kalmaz.
Komik replikleri okuma zamanlaması mükemmel olan bir komedyen olduğunu bir kere daha gösteren McCarthy, aynı zamanda her an göz korkutucu, sempatik, seksi vs... olabileceğini kanıtlayan becerilikliği tekrar gösteriyor. Ayrıca McCarthy kadar ustaca hakaret atmayı bilen başka bir modern komedyen aklıma gelmiyor. Neighbors’daki karakterinin de dalga geçtiği gibi her komedide çılgın erkek karakterin makul eşini canlandıran Rose Byrne, seksi zengin züppe terörist rolü ile değişik bir yaklaşım deniyor ve bu rolle bayağı eğleniyor. İngiliz komedyen Miranda Hart, şiddeti biraz fazla seven sekreter tiplemesi ile zevkli bir karakter yaratıyor. Cooper’la yatağa girmeyi kafaya koymuş, aşırı çapkın İtalyan özel ajanı canlandıran Peter Serafinowicz ise filmin en komik anlarını yaratıyor.
Fakat yan karakterler arasında en çok güldüreni Cooper bir ordu dolusu teröristi alaşağı ettikten sonra bile onun yeteneklerine inanmayı reddeden, Jason Statham’ın canlandırdığı ajan Rick Ford. Statham, yıllardır inşa ettiği karizma aksiyon tiplemesi ile dalga geçiyor resmen.
Sonuçta Ajan, hem gayet başarılı bir casus aksiyonunu, hem de Feig’in ustası olduğu komedi stilini bir araya getiren muazzam bir eğlencelik.