Büyüler Evi: Sihirbaz Kedi - Beyazperde.com eleştirisi : Büyülenmeseniz de güzel bir aile aktivitesi için ideal....

Son yıllarda nWAVE PICTURES’ın adını çok duyar olduk. Hatta ilk sinema eleştirilerimden biri olan Beni Aya Uçur (Fly Me To The Moon), dünyanın tamamı 3D olarak tasarlanan ve yaratılan ilk bilgisayar animasyon filmi olarak hem akıllarda kalmıştı hem de konusu, akışı ve karakterleriyle etkilemişti. Sammy'nin Maceraları (A Turtle's Tale: Sammy's Adventures) ve Sammy'nin Maceraları 2 (A Turtle's Tale 2: Sammy's Escape from Paradise) ile hem naif, şık hem de gezegenimize dair öğretici, hatırlatıcı, uyarıcı bir animasyon serisiyle karşımıza çıkmıştı. Şirket, bu hafta vizyona giren Büyüler Evi: Sihirbaz Kedi ile tekrar animasyon severlerle buluştu.

Sahipleri tarafından terk edilen yavru kedi Şimşek, kalacak bir yer ararken kendini herkesin korkup kaçtığı bir malikanede bulur. Evin sahibi emekli sihirbaz Lawrence, burada hayvanları ve kendi yarattığı ve yaşattığı oyuncakları ile birlikte yaşıyordur. Kedilere bayılan Lawrance, Şimşek’i ailesine kabul ederken tavşan Jack ve fare Maggie onu evden atmaya çalışır.

Filmde ilk dikkatimi çeken özellik filmin çocuklara uygun bir –kısmen de olsa- ‘gerilim filmi’ olması. Şimşek eve girdiği ilk andan itibaren onu oradan oraya sürükleyecek çeşitli aksiyonlarla karşılaşır. Hatta Lawrence’ın yarattığı oyuncaklardan korktuğu, yeğeninin evi satmaya çalışırken ziyarete gelenlerin korkup kaçması bunu destekliyor. Ve bu özellik filmin akışını güçlendirirken sıkıcılıktan kurtarıyor. Çünkü, özellikle çocukların filmi izlerken eğlenmesini sağlayacak komedi unsuru güçlü değil.

nWAVE PICTURES’ın diğer filmleriyle karşılaştırırsak, Büyüler Evi, konu itibarıyla daha zayıf kalıyor. Konuşmasalar da canlı karakterleri Oyuncak Hikayesi’ni (Toy Story), evden kovmaya çalıştıkları insanlarla geçen sahneler ise Evde Tek Başına (Home Alone) filmlerini hatırlatıyor. Ayrıca çocuklara mesaj verme açısından da suya sabuna pek dokunmayan bir konu yaratıldığını söyleyebiliriz. Senaryosu, Perili Ev adlı 12 dakikalık bir TV kısa filmine dayandırılan film için daha iyi bir konu seçilebilirdi. Bununla birlikte filmdeki her bir karakteri sevmemek mümkün değil. Hepsi konunun içinde doğru yerlerde duruyor ve oldukça sevimliler. Lawrence’ın evinde kendini kabul ettirmeye çalışan Şimşek’in dönüşümüyse çocuklara ilham verecektir.

Filmin animasyon kalitesi tartışılmaz nitelikte. Hollywood’un elinde tuttuğu animasyon türünde başarılı olma tekeli, Belçika ile sarsılıyor ki İspanya, Almanya, Fransa gibi başka ülkeler de başarılı animasyonlarıyla son birkaç yıldır vizyonda yerini almaya başladı.

Filmin başarılı olacağına dair inancı seslendirme kadrosundaki isimlerle anlayabiliriz. Fakat, Tolga Çevik, Altan Erkekli gibi isimlerin bulunduğu kadro ne yazık ki karaktere ses verme açısından akıllarda kalmıyor.

Sonuç olarak, “haydi çocuklarla bir sinema yapalım” dediğinizde izlemekten pişman olmayacağınız ama filmin isminde geçen “büyü” kelimesinin size işlemeyeceği bir film olarak Büyüler Evi: Sihirbaz Kedi güzel bir aile aktivitesi için ideal.