Hesabım
    Kabus
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    0,5
    Berbat
    Kabus

    Yaylı enstrümanlar ve korku filmleri...

    Yazar: Kaan Karsan

    Orijinal ismi "Peri Masalı" olan bir filmin "Diş Perisi" ya da "Korkunç Peri" gibi konuyla daha ilgili adlar mevcutken güzide lisanımıza Kabus olarak tercüme edilmesi sadece ‘korku filmi' etiketini meydana çıkarmak için zannediyorduk ve bu durumdan pek de hoşnut değildik. Tabii bu esnada filmin çeviri adı olan 'Kabus'un filmin içeriğini, yöntemini ve sinemasal değerini niteleyen bir işaret olduğunu bilmiyorduk. Sinemanın özgün korku filmlerine aç olduğu bir dönemde, Fairytale, İtalyan sinemasından Hollywood sularına doğru bir atılım yapmaya çalışan yönetmenlerin elinden çıkmış bir film olmasının yanı sıra gerçekten de ve tam anlamıyla bir ‘kabus'.

    Bir korku filminden bizi bütünüyle şaşırtmasını beklemekten çoktandır vazgeçtik. Zaten korku ve gerilim türü de ‘found footage' filmlerin maliyet-kar oranlarındaki faydadan ileri gelen bir buhrana ve tekdüzeliğe kapıldı. Kabus (Fairytale), tuhaf bir şekilde bir ‘buluntu film' değil. Laf aramızda, bunun belki de kimsenin böyle bir filmi (ya da kaydı) ‘bulmak' istemeyeceğinden nedenli böyle olduğunu söyleyebiliriz. Filmi ortaklaşa kotaran iki yönetmenimizin ellerindeki malzeme belli... Yeni taşınılan bir ev, o evin geçmişindeki sırlar, faşizmi iliklerinde yaşamış İtalyan toplumu ve her daim korku filmlerinin değişilmez ‘ürkünçlük' kaynağı olan küçük bir kız...

    Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, artık korku filmlerinin eli yüzü düzgün oldukları sürece çok da özgün bir karanlık masal anlatmalarına gerek yok. Sanki türle ilgili yapılabilecek tüm özgünlüklerin yapılmış olduğu ön kabulü var ortada. Durum böyle olunca da "aniden üzerimize atlayan kedi", ya da "bir anda arkadan gelip bizi ürküten dostumuz" gibi korku filmi klişeleri ‘sıkıcı' olmaktan ziyade ‘keyifli' hale geldiler. Kabusun temel problemi burada yatıyor. Son yirmi yılda yapılan hiçbir korku filmini umursamaz bir tavırla, sinsice ve kendini beğenmiş bir halde algılarımızı yokluyor filmin yönetmen ikilisi. Elinde hiçbir çekicilik olmadan bu denli kendine inanmış bir filmle uzun süredir karşılaşmamıştık belki de.

    Aslında bu filmi yapanların elinde –her şey bir toz bulutuyken- bir fırsat bile varmış bile diyebiliriz. Diş perisi mitiyle birleştirilen ‘evin geçmişteki sırları' klişesinden kendini hiç ciddiye almayan bir korku-komedi çıkabilirmiş. Ancak ne mümkün? Filmin ilk anından itibaren kapıldığımız soğuk renkleri, boyundan büyük kamera hareketleri ve hissiyatı, söylediği her cümleyi ciddiye almaya itiyor bizleri. Bu da Amerika'yı süresi boyunca birkaç kez yeniden keşfeden Kabus'un neredeyse ‘gülünç' bir kimliğe bürünmesine yol açıyor.

    Filmin herhangi bir ‘z' filminde ancak rastlayabileceğimiz oyunculukları için de apayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Neredeyse suflör eşliğinde dramatize edildiğine yemin edebileceğimiz ‘kendindenbihaber' performanslar birçok açıdan çok fazla eksiği bulunan Kabus'un en zayıf karnı. Rolünün içerisine girmeyi bırakın korku duygusunu yaşamanın yakından bile geçemeyen oyuncuların filmifazla ciddiye almadıklarını sezebiliyoruz. Riyakarlığın hüküm sürdüğü bir dünyada yaşıyoruz ve günlükhayatımızda bile birbirimize bu filmde yapılandan daha fazla rol yapıyoruz.

    Filmin sözde gerilimli anlarında at koşturan yaylı çalgılar arka plandaki dekoratif rollerini bir kenara bırakarak başrole yükseliyorlar. Anlıyoruz ki, bir korku filmi çekmemiz için oyuncudan önce gereken film unsurları ‘ kameralar' ve ‘yaylı enstrümanlar'. Bunun yanında teknik açıdan da bir saniye öncesi bir saniye sonrasıyla tutarlılık göstermeyen, renklerinde ve ruhunda büyük bir istikrarsızlıkla didişen bir film izliyoruz. Sahneleri birbirine bağlamayı bir türlü beceremeyen film kurgusundaki özensizlikten ise bahsetmeye bile gerek yok.

    Kabus, korkmak için de eğlenmek için de iyi bir seçim değil. İyi bir seçim olmamasının bir yazıya sığmayacak kadar fazla sebebi var. Yine de eğer ki ‘herhangi' bir korku filmi (korkumsu) izlemeye çok hevesliyseniz, vizyona girmesi ufak çaplı bir mucize olan bu filme ihtiyaç duyacağı şansı verebilirsiniz.

    kaankarsan@gmail.com

    twitter.com/kkarsan

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top