En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
su-sisesi
Takipçi
270 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
28 Ekim 2023 tarihinde eklendi
Kenan imirzaloplu filmografisi ne bakarken görünce yorum yapmak istedim....Filmi sinemada izlemiştim...şimdi filmi hatırlamaya çalışıyorum ama aklımda hiç bir sahnesi kalmamış...öyle bir film işte
Osman Sınav filmlerde çekim kalitesinin net olarak ortaya koyan yönetmenlerden biri. Görmek istediğiniz her detayı bulabiliyorsunuz filmde.. Hikayenin olay örgüsünün ve kurgusunu çok beğendim. Sevginin en saf ve yalın halini, birbirinin gururunu kırmamaya önem veren iki kişinin sevgisi.. Filmde beğenmediğim hiçbir şey olmadı. Sonunun garipliği dışında :) Ben daha farklı bir son hayal ediyorum filme. Nasıl ki koyun gülü yemediyse bu Uzun Hikaye de özgürlükle son buldu. Her şey gibi sevdanın da bir kanunu var. Ve orada şöyle yazar: “Sevenleri hiçbir kuvvet ayıramaz.” İşte buna fazlasıyla inanıyorum..
Film başladı, kara tren bir gurbet şiirinin ilk dizesi gibi perdeyi doldurdu ve biz onun buharının içinden başka bir dünyaya geçtik. O dakika nemlendi gözlerimiz çünkü çoktan unuttuğumuz başka bir dünyayı hatırladık; aşkın, merhametin, iyiliğin, adalet arayışının dünyasını... gözlerinin içi hep gülen adamın destanıyla aktık gittik. Biz uzun hikaye'de, adaleti bildik. iyiliği bildik. saflığı bildik. aşkı bildik. Dİkkatinizi temenni ederim; "bildik" diyorum, "izledik" değil. tahminen sefil zihinlerimiz bir süre sonra kirlenecek, dikkat etmezsek kalplerimiz islenecek.. Ama bir süreliğine de olsa "bilmek" güzeldi. Sinema salonundan daha iyi insanlar olarak çıkmak güzeldi. Adamın biri böyle bir hikaye yazmıştı. Bir diğeri bu hikayeyi görsel ve işitsel bir destana çevirmişti. Demek ki onların bilgileri daimdi. demek ki "iyilik" soyut bir kavram değildi, bu adamlar bu hikayeypi böyle anlatabildilerse, gerçekten iyiydiler. Dünyada Mustafa Kutlu ve Osman Sınav gibi "çok iyi adam"ların olduğunu bilmek çok güzeldi be arkadaş..."
Dünya sinemasında "Esaretin Bedeli" neyse Türk sinemasında "Uzun Hikaye" odur. Her ikiside sinemada harika gişeler yapmamıştır. Her ikisindede yaşanmış tüm olumsuzluklara karşı sinemadan gülümseyerek ve umudunu daima diri tutarak çıkarsın. Her ikisindede muhteşem oyunculuklar ve harika diyaloglar vardır. Sonuç bence sinemamızın başyapıtıdır.
Başta Kenan İmirzalıoğlu olmak üzere Tuğçe Kazaz, Ushan Çakır, Altan Erkekli, Güven Kıraç, Zafer Algöz ve Cihat Tamer, Kürşat Alnıaçık, Mahir Günşiray gibi oyuncuları içinde barındıran filmde Bulgaryalı Ali'nin eşitlik ve adalete olan düşkünlüğünden dolayı ''doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar'' misali oğlu Mustafa ve eşi Münire ile başlarından geçen olayların konu edinildiği, Osman Sınav imzalı üst düzey yerli yapım. Mustafa Kutlu'nun aynı adlı hikayesinden uyarlanan filmde senaryo Yiğit Güralp'e teslim edilmiş oda oldukça başarılı, taze ve bir o kadarda yalın bir anlatım sergilemiş. Aşk-ı Memnu'dan hatırladığımız Batuhan Karacakaya, Tuğçe Kazaz'a nispet yaparcasına iyi bir oyunculuk sergilemiş. Tuğçe Kazaz, Kenan İmirzalıoğlu'nun yanında sırıtsada yerilecek yanları olsada gelişim göstereceği muhtemel. Ushan Çakır mükemmel bir yetenek. Biraz siyasi biraz dram ve müziklerin nimetinden yararlanılan film kendisini sonuna kadar hissettiriyor.
Yazar Mustafa Kutlu'nun aynı adlı eserinden uyarlanan ve senaryosunu Yiğit Güralp'in yazdığı yönetmenlik koltuğunda ise Osman Sınav'ın olduğu bu yapım; kaliteli birbirinden ünlü geniş oyuncu kadrosu ile 2012 yılında gişede ilk 10'a girerek bekleneni verdi. Yalnız filmin ikinci yarısı o heyecanı biraz kaybetti. Tuğçe Kazaz bu role uygun bir oyuncu değildi. Ayrıyeten Kenan gibi deneyimli bir oyuncunun yanında çok sırıttı. Birde sarhoş Selami karakteri çok zorlama ve gereksiz olmuş. Hikaye ve replikler güzeldi. İzlenmesi gereken filmlerden.
Kenan İmirzalıoğlu etrafında dönen (ya da döndürülen) bir yapım. Ne oldu demeden bir başka hikayeye geçiş var. Merakla beklediğim ve yine fragman kurbanı olduğum bir film diyebilirim. Sağ görüşle harmanlanmak istenen sol görüşün tuhaf yansıması. Rakı sofrası, Cuma Namazı, Hak ve Adalet düşkünlüğü, biraz Robin Hood'vari dokunuşlarla ortaya çıkmış. Emeğe tabiki de saygı var ama, özellikle Osman Sınav'ın Pars: Kiraz Operasyonu faciasından sonra temkinli yaklaştığım bir filmdi. Fakat piyasaya lanse ediliş biçimiyle, "belki" diyerek gittiğim, sonunda da "yine mi?" diyerek salondan çıktığım bir iş olmuş. Kimse kusura bakmasın ama Osman Sınav filmlerine tövbe.
Ağlamaktan ilk defa bu kadar çok zevk aldım, nadir iki kere ard arda sinemada izlediğim filmlerden biriydi, kenanın oyunculuğu ve osman sınavın yönetmenliği, ve sonda çalan harika müzik...
Gerçekten diğer bütün Osman Sınav filmlerinden farklı bir filmdi.Bir yanda Kenan Bey'in oyunculuğudiğer yanda sevgili Yiğit Güralp'in etkileyici senaryosu Mustafa Kutlu'nun eseriyle birleşince ortaya harika bir film çıkmış.Diğer emeği geçen herkese ve film ekibine çok teşekkürler.Gayet başarılı bir yapıt olmuş :)
Herşeyiyle bizden bir film,izlerken sürekli bende olsam Ali'nin yerinde aynısını yapardım vs diyip kendimizi karakterlerin içinde buluyoruz,inanılmaz akıcı,Kenan imirzalıoğlu oyunculuğuyla zaten diğerlerini özelliklede tuğçe kazazı falan silip süpürmüş.Yansıttığı şeylerde ağırlıklı olarak baskı,siyasi çekişmeler falan günümüzde de maalesef olduğu için bize yabancı gelmiyor ve konuya olan ilgiyi artırıyor .Son söz olarak ortaya çok iyi bir iş çıkmış diyebilirim ve emeği geçenlere teşekkürler,Türk sinemasının böyle kaliteli filmlere ihtiyacı var.8/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.