Hesabım
    Tepenin Ardı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Tepenin Ardı

    Dört yanımız düşmanlarla çevrili!

    Yazar: Ali Ercivan

    Tepenin Ardı, her ne kadar evrensel okumalara açık bir film olsa da, özünde Türkiye hakkında bir film. Onlarca yıldır "Herkes bize düşman, dört yanımız düşmanlarla çevrili" fikri kafasına ite kaka sokulan bir toplumun alegorisi aslında Emin Alper'in perdeye aktardığı. O düşman herkes olabilir gününe göre. En çok Kürt meselesine, Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımına denk düşüyor bu filmde. Ancak Ermeniler, Rumlar, Amerikalılar, İsrail bile olabilir pekala... Olmuş ya da farklı dönemlerde. Hala oluyor. Sınırların ardındaki veya dağlardaki düşmanlara karşı bilenmekten aslında sorunun kendi içlerinde olduğunu göremiyor insanlar. Bu örnekte, üç nesil erkeğin biraraya geldiği bir aile...

    En küçüğü silaha son derece meraklı, diğeriyse Güneydoğu'da yaptığı askerlik sonrası travmalarını atlatamamış iki kardeş, ailenin en küçükleri. Her ikisi de Türk gençliğinin (bütününü temsil etmiyorlar muhakkak ama) birer yüzü. Babaları onları dedelerinin çiftliğine getiriyor. Temelde bu ailedeki bütün erkekler ailenin büyük babasından ya çekiniyor ya onun altında eziliyor ya da bütün bu duygularla aynı anda ona hayranlık duyuyorlar.

    Emin Alper'in Türkiye sinemasında (hele hele bir ilk filmde) az rastlanır olgunluk ve soğukkanlılıkla kotardığı Tepenin Ardı, western estetiğini de abartıya kaçmadan taşıyan müthiş bir gerilim filmi aynı zamanda. Tüm karakterlerin kendi içlerinde ve birbirleriyle o kadar sağlam çatışmaları var ki filmin ilk dakikasından itibaren her an olaylar kontrolden çıkabilir, kan gövdeyi götürebilir, ortalık mahşer yenine dönebilir gibi hissediyor insan. Bütün film diken üstünde izleniyor. En ufak kıvılcımda patlamaya hazır bir paket var karşımızda. Fakat karşımızdaki insan topluluğu kendileriyle yüzleşmekten o kadar korkuyor ve suçu sürekli tepenin ardındaki hayali bir düşmana atmaya o kadar alışmışlar ki, o kafalardan bir çözüm çıkmasını beklemek beyhude. Hastalıklı bir fasit daire sürdükçe sürüyor.

    Emin Alper'in röportajlarında da belirttiği Tepenin Ardı'na dünyanın farklı ülkelerinden gelen yorumlar, filmin aslında her coğrafyada yaşanan ve tekrarlanan temaları ele aldığını hatırlatıyor. Bu kısır döngünün her yerde, her zamanda tekrar tekrar yaşanıyor olması, insanlık adına düşündürücü elbette. Filmin bu mevzulara yaklaşımının ise ne kadar doğru olduğunun bir diğer kanıtı.

    Tamer Levent, Reha Özcan, Mehmet ÖzgürBerk HakmanBanu FotocanFurkan Berk Kıran ve Sercan Gümüş gibi farklı yaşlardan, kariyerlerinin farklı noktalarındaki oyuncu kadrosundan son derece başarılı performanslar alan Emin Alper, sinemamız adına önemli işler yapmaya aday bir yönetmen hiç şüphesiz. Kendi adıma, sadece filmin son sahnesindeki ton değişimi ne kadar gerekliydi, emin değilim. Filmin genel yapısında olmayan bir "altını kalın kalın çizme" hali var son planda bence. Ancak filmin temalarından hiçbir sapma olmadığı muhakkak. Gerisi kişisel görüşünüz olur.

    Son olarak, bu pırıl pırıl filmi ortaya çıkarırlarken yapımcı sıfatıyla Emin Alper'in ve Enis Köstepen'in yanında olan Seyfi Teoman'ı da bir kez daha özlemle ve saygıyla analım bu vesileyle...

    Twitter: aliercivan YouTube: Paralel Kurgu

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top