Daha duygusal bir filmle karşı karşıyayız...
Yazar: Funda SularözJeff Kinney'in illüstrasyonlarla renklendirdiği ‘Saftirik Greg'in Günlüğü' adlı serinin ilk kitabı, 2004 yılında okuyuculara takdim edilmişti ve o günden bugüne Saftirik Greg'in milyonlarca fanı var. 2010 yılından beri ise seri, filmleriyle de gündeme geliyor. Beyazperdede, ilk kitap Saftirik Greg'in Günlüğü (Diary of a Wimpy Kid) ile başlayan yolculuk, 2011 yılında Saftirik Greg'in Günlüğü: Rodrick Kuralları (Diary of a Wimpy Kid: Rodrick Rules) ile devam etti ve 2012 yılına geldiğimizde de Saftirik Greg'in Günlüğü: İşte Şimdi Yandık (Diary of a Wimpy Kid: Dog Days) vizyonda.
Okullar yaz tatiline girmiştir ve Greg'in bu yazdan iki beklentisi vardır; çılgıncasına video oyunu oynamak ve aşık olduğu kız Holly ile zaman geçirerek arkadaşlığını bir üst seviyeye taşımak. (Greg'in Holly'e olan aşkı geçen filmde başlamıştı.) Yalnız Greg'in ailesinin onun için başka planları vardır. Greg ise istediklerini gerçekleştirmek için planlar yapsa da uygulamada sıkıntılar yaşayıp, gittikçe dibe batmaktadır. Çabalasa bile dünyanın merkezine doğru yaptığı yolculukta, hatalarından aldığı dersler onu yine gün ışığına çıkaracaktır...
Serinin vazgeçilmez karakterleri olan ailesi ve Greg'ten de saftirik arkadaşları Rowley, Fregley, Chirag, Patty, Manny bu filmde de yer alıyor. Yalnız bu sefer filmde, diğer iki filme oranla Greg ve babası ve Greg'in ortaokul aşkı Holly'e odaklanılmış durumda. Greg'in özellikle babası ile olan ilişkisi daha duygusal ve ders verici bir düzeyde ilerlerken ona karşı acımasız olan ağabeyi Rodrick'in daha geri planda kalması üzücü. Tüm karakterler oldukça başarılı bir oyunculuk sergilese de Devon Bostick, çizgi karakterine görkemli bir üç boyut veriyor.
Zaman zaman komik sahneler yer alsa da bu üçüncü film diğerleriyle karşılaştırırsak daha az güldürüyor. Sahnelerinin sitcom tadında, bölüm bölüm çekilmiş diğer filmlerin aksine bu filmde akıcı bir hikayeyle karşı karşıyayız. Ve bu filmin bu yönü hikayenin duygusal tarafını güçlendiriyor. Bununla birlikte kitapla aynı isme sahip filmin orijinal ismi olan Diary of a Wimpy Kid: Dog Days'de adı geçen (Köpekli Günler) köpeğin, filmin hikayesine çok etkisi olmadığı söylenenilir. Diğer filmlerde olduğu gibi yine kitaptaki illüstrasyonların çizgisinde sahne geçişleri yer alırken, Astro Boy, Fare Şehri (Flushed Away) gibi animasyonların yönetmeni David Bowers'ın bu filmde bir önceki filme göre daha iyi bir iş çıkarmış.
Deneyimsizliğimizi düşünürsek, belki de hayatın kişilik için en acımasız olduğu bu dönemde kendini ispatlamaya çalışan Greg'in hikayesi çoğumuza geçmişten tanıdık olsa gerek. Bu yüzden çocuk kitlenin yanı sıra büyüklerin de empati kurabileceği bir film olarak karşımıza çıkıyor. ‘Ne yapsak hata' cümlesini bizler de kim bilir kaç kere tekrar etmişizdir...Twitter: fundasuo