Aşk, Şimdi! - Beyazperde.com eleştirisi : Aşk Şimdi'dir ya da hiç!

Ölüme doğru giden filmlere alışkınız, şu kadar ömrünüz kaldı, kalan hayatınızı yaşayın gitsin misali filmlere. Aşk, Şimdi! (Now Is Good) de onlardan. Ama biraz farklı bir yanı da yok değil, öleceğini öğrenen değil, öleceğini zaten bilen bir kızın hayatını izliyoruz Aşk Şimdi'de. Ama Dakota Fanning'i Cennetimden Bakarken (The Lovely Bones) filminde rol alan Saoirse Ronan'a benzettiğim için midir, yoksa arafta kalma halinin dünyada da yaşandığını hissettirdiğinden midir nedir iki film arasında benzerlik kurarak izledim filmi. Duygusal olarak tabii!

Film aslında Tessa'yı gözümüzde yabancılaştırarak başlıyor, ya da gözümüzde kendisine yabancılaşmış Tessa yaratıyor. Orası biraz karışık! Ama Tessa'nın hayatının dehlizlerine indikçe ölmekte olan genç bir kızın iç dünyasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Kimi zaman neşeli, kimi zaman hüzünlü ve çarpıcı!

Karşımızda ölüme direnmek için tedavi sürecini bile askıya almış, bedenini ölüme doğal bir biçimde hazırlamaya çalışan bir genç kız var. Henüz 16 yaşında. Film Jenny Downham'ın 'Before I Die – Ben Ölmeden Önce' isimli romanından uyarlama. Fanning görsel ve duygusal olarak rolü iyi sırtlanıyor, ölmekte olan bir genç kızın dünyasına iyi taşıyor izleyiciyi. Film ölüm duygusunu kırmak için Tessa'nın henüz hiçbir şeyin farkında olmayan ve ölümü mizahi bir şekilde dillendiren erkek kardeşine döndürüyor kamerasını çoğu kez. Anne babanın ayrı olması, annenin sürecin dışında kalması, babanın ise olayı iyice sahiplenmesi de filmin ilerleyen dakikalarında açılan detaylar!

Ama asıl olan ölmekte olan Tessa'nın yaptığı liste. Aşkı tatmak ve seksi yaşamak isteyen genç kızın arayışları, arkadaşları ve ailesiyle yaptığı, yapamadığı her şeyin dökümünü önümüze seriyor film. Bir nevi feyz alma filmi aslında! Ölüm zamanı yaklaştıkça küçük şeylerin, mesela denizin tam dibinde motosikletin gazına basmanın, araba kullanmanın, sihirli mantarların tadına bakmanın yani yaşanmamış birçok şeyin izini sürmeye başlayan film bulunan aşkla beraber daha duygusal bir çizgiye kayıyor. Geride kalacak olan ve geride bırakılacak olanın aynı kişi olması aşkı zorlaştırsa da iki tarafın uyumuyla sonlanan bir film Aşk Şimdi!

Film günümüzde yaşanan, zorlama ilişkilere alternatif daha duygusal, doğal ve olası bir süreç tanıyor. Ol Parker ikinci yönetmenlik denemesiyle karşımıza çıkıyor ve seyirciyi bir yerlerden yakalamayı başarıyor. Bazı yerlerde yapılacaklar listesinin, aşka geçiş sürecinin uzadığı gibi bir hissiyata kapılsanız da, yönetmen duygusal manevralarla sizi mıhlamayı başarıyor. Tessa yaşıtlarına göre daha olgun bir karakter, yapmak istediklerini de belli bir olgunluk çerçevesinde talep ediyor, o yüzden gözümüzde sempatiyle beraber belli bir saygınlık da kazanıyor. Sanırım kitabın ve filmin amaçlarından biri de bu! Ben filmi ölüme giden yolda karşımıza duygu sömürüleriyle çıkan bir film olarak değil, hayatın tüm duygularıyla yazı, baharı, kışları olan bir film olarak algıladım. Yönetmen de bu mevsim geçişlerini başarıyla yansıtıyor, zaman zaman masalsı bir dünya bile yaratıyor önümüzde! Hatta filmin ölüme yaklaşan duyguları daha umutlu bir hale bile gelebiliyor... Bu da filmin bize başından beri hissettirmeye çalıştığı aşk duygusunun ortaya çıkmasıyla mümkün oluyor.

Aşk Şimdi birçok fikri ve duyguyu bünyesinde toplayan bir film, kesinlikle duygu damarlarınıza basacak... Özellikle gençlerin izlemesini öneririm!

twitter.com/BanuBozdemir