Bir Hollywood klişesi haline gelmiş Dünya’nın sonu geyiğinden başarılı bir romantik komedi filmi çıkarmışlar. Gerçi filmde bir klişe daha var. Steve Carell’ın önce kaybeden ve filmin sonunda kazanan karakterleri oynaması. Crazy Stupid Love, Dan in Real Life, The 40 Year Old Virgin bu filmlerin örneklerinden. Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a gerçekten bu kaybeden karakterler Steve Carell’ın üzerine cuk oturuyor. Ve romantik komedi filmlerinde hem komedi tarafını hemde romantizm tarafını eş değer oyunculuk performanslarıyla üstelendiği rollerin altından kalkıyor. Filmde Steve Carell’a, İngiliz aktirist Keira Knightley eşlik ediyor. Başrol oyuncuları gerçekten iyi bir ikili oluşturmuşlar. Yönetmen koltuğunda Lorena Scafaria bulunuyor. Genç bayan yönetmenin ilk filmi ayrıca senaryoda da yine Lorena Scafaria imzası var. Aslında filmin konusu alışılageldik olduğu için ilk dakikasından, dolandırılmadan hikayenin içine alıyor sizi. Dünyanın sonu geyiğine bambaşka bir açıdan bakmış yönetmen ve büyük bir olayın, keşmekeşin içerisinde küçük tatlı bir aşk hikayesi yaratmış. Böyle gök taşının gezegenimize çarpacağı filmlerde kahramanlarımız, kendilerini ya da dünyayı kurtarmak için yaşadıkları yerden, dünyayı kurtaracakları yerlere giderken türlü türlü yol maceralarına atılırlar. Bu filmde de ana hatlarıyla kahramanlarımız için böyle bir rota çizilirken ironik olaylarla bu filmler ufaktan dalgaya alınıyor. Filmin sonunda da kurtuluş beklentisi olan izleyicilere ve benzer hikayeli filmlere güzel bir gönderme yapılıyor.
Bazen kısa bir zaman dilimi bile yaşamımızın en unutulmaz anlarını kapsıyor ve bu sürecin hayatımızın neresinde karşımıza çıkacağı belli olmuyor. Tıpkı bu filmde olduğu gibi 21 günlük bir yaşama süresi olan kahramanlarımız gerçek aşkı yaşamlarının sonunda buluyorlar ya da bulduklarını zannediyorlar.