Hesabım
    Dalida
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Dalida

    Işıklar altında kırık bir hikaye…

    Yazar: Funda Sularöz

    Geçmişten gelen birçok şarkının dilini bilmesek de, döneminin müziğine mesafeli olsak da kulağımızda, kalbimizde yer eder. Kimi şarkılar nostalji yayını yapan radyolarda ses bulur ya da kimi mekanlarda. Bir film vizyona gelir, soundtrack’i olur tekrar gündeme oturur. Yolanda Cristina Gigliotti, nam-ı diğer Dalida ise sesiyle, duruşuyla, performansıyla zamanları aşıyor ve şarkılarıyla hepimizin tanıdığı ama aslında kim olduğunu bilmediğimiz kişiyi bu filmle anlamaya çalışıyoruz.

    Dalida’nın en olaylı dönemlerinin anlatıldığı biyografi, estetiğin dramatik unsurlarla buluştuğu bir hikaye yaratıyor. Hikaye zamansal oynamalarla anlatılırken, merkezinde Dalida’nın yeteneğinin keşfedilmesinden 1987’de “Hayat dayanılmaz bir hale geldi. Beni affedin” notuyla bu dünyadan göç etmesine uzanıyor. Hikayenin temel unsurlarını ise geçmişinden izler ve sevdikleriyle ilişkilerinin yaşadığı aşklara yansımasını oluşturuyor.

    Filmde Dalida tüm yeteneğine ve milyonlara ulaşan bir karakterin dışında, çoğu insana özgü beklentileriyle yansıtılıyor. Evlenmek istiyor, çocuk istiyor, sevilmek istiyor, sonra kimseyi umursamadan aşk yaşamak istiyor. Bu istekler herkese göre olmasa da tutkularıyla empati kuruyoruz.

    Yorumuyla zamanın ötesine geçse de popüler kültürün simalarından olan Dalida’nın hikayesi bir Fransız filmi olarak menşeinin hakkını vererek sinemasının öğelerini taşıyor. Bununla birlikte Lisa Azuelos’un yönetmen koltuğuna oturduğu yapımda, erkek egemenliğinin dünyayı kontrol etmeye çalıştığı bir düzende kadın olarak var olmanın savaşını yine bir kadının gözünden izliyoruz. Bu da dışarıdan baktığımızda eleştirilebilecek noktaları bir de Dalida tarafından anlama imkanı sunuyor.

    Film sinematografi, oyunculuk, hikayenin geniş kadrajda anlatımıyla Dalida ile empati kurma gibi öğeleriyle etkileyici, fakat filmin büyük oranda Dalida’nın dramına odaklanması bir noktadan sonra eksiklik hissi yaratıyor. Şarkıları filmin en büyük eşlikçisi olsa da, yaşadığı trajedilerin ötesinde öğeler katılsa daha etkileyici bir eser yaratılabilirdi. Sahne şovları dahi kendisinin gerçek performanslarına bakıldığında sönük kalıyor.

    Filmin en etkileyici yanıysa yaşadıklarını, var olma sebebi olan müziğe en iyi haliyle aktarması. Sevincini olduğu kadar üzüntüsünü de olumluya çevirerek performans göstermesi özünde iki karakter yaratsa da… Dalida’dan çok Yolanda’yı tanıdığımız film sanatçıya tümüyle saygı uyandırıyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top