Perdeye yansıyan görüntüler, Namık'ın taşımakta olduğu bir kameradan gelmektedir, açık unutulmuştur kamera. Bir hastane koridorunda koşuşturmakta olan genç adam hemşire olan karısı Nurcan'ı harıl harıl aramaktadır. Onu bulur ve silahının tetiğine basar. Sonra da kendi hayatına kıyar ve tüm bunlar kameraya kaydedilir. Mustafa Uğurlu, internette tanıştığı ve fiziksel ortamda ilk defa göreceği bir kadınla buluşmak üzere hiç bilmediği bir adrese gider. Apartman, eski, tadilata alınmış ve terk edilmiş bir görünüm arzetmektedir. Mustafa Uğurlu asansör’e biner. 4.Kat düğmesine basar. Antika asansör tıngırdayarak hareket eder. Tam 4.Kat hizasına bir karış kala, kabin durur. Düğmelere tekrar basar, hareket yoktur. İç kapıları çarparak gürültü çıkartırken, kabin yarım metre aşağı düşer. Panik içinde bağırarak yardım isterken, kabinin tam karşısındaki dairenin kapısı açılır. Arzu görülür. Bu andan itibaren, Mustafa Uğurlu’nun kabindeki 4 günlük esareti başlar.
2,5
Geçer
Asansör
Asansör Hakkında
Yazar: Orkun Peşinci
Arkadaşlarımızın yoğun alaylarına katlanarak, Asansör filmine gittik. Filmi Türk filmi, Avrupa filmi veya Amerikan filmi mi diye nitelendirmeden gitmek durumunda kalmıştım, bundan da gayet hoşnuttum. Daha önce hiç bir Altıoklar filmi seyretmemiştim. Uzun yıllardır (en son Eşkiya'ydı sanırım) Türk filmine gitmemiştim. Asansör'e sadece ve sadece fregmanından etkilendiğim için gitmiştim (Kahpe Bizans'a da bundan dolayı gideceğim).İlk etapta söyleyeceğim şunlardır: Sinema izleyicisiniz. Bir filmi Türk filmi diyerek aşağılamayınız. Bir filmi kötü bir film olduğundan beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz. Ama filmin nerenin filmi olduğu konusunda eleştirileriniz biraz ırkçılığa kaçıyor. Asansör'ü seyretmeden bir gece önce hatırlamadığım bir kanalda sinema koltuklarına oturmuş eleştirmenler filmi aşağılıyorlardı. Dalga geçmeye kadar varıyordu bu aşağılama. Ben ise şunu anlamamıştım, filmi beğ
çk önce izlemiştim...diyaloglar çk hoşuma gitmişti..ilginç ii bir film..
Filmi herkesin dediği gibi mesaj kaygısıyla izlemedim ve böylece çok hoşuma gitti.Oyunculuklar başarılı,konu güzel işlenmiş.En beğendiğim Türk yapımlarından biridir..
Bencen Altıoklar’ın en başarılı filmi.Evet ağır Roman’dan da başarılı...Dina’ya katılıyorum.Hani Türk filmlerinin dönüm noktası diyemem de harikulade bir psikolojik çözümleme.Ayrıca filmin Soundtrack’ı da iyiydi(Ah şu Demir Demirkan yok mu...)
arzu yanardağ başrolde orada ufacık rolu olan demet şener yazıyor,enteresan..
Ülke
Türkiye
Dağıtımcı
-
Yapım yılı
1999
Metraj
uzun metrajlı film
İlginç Detaylar
-
Bütçe
-
Dil
Türkçe
Görüntü formatı
-
Renk
Renkli
Ses formatı
-
Yapım formatı
-
Viza numarası
-
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1999, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1999.