Hesabım
    Kod Adı: U.N.C.L.E.
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Kod Adı: U.N.C.L.E.

    Hafif, nostaljik, eğlencelik bir 2015 Hollywood casus sineması örneği...

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    2015 yılının Hollywood’unun ‘casus filmlerinin yılı’ olarak sinema tarihine geçeceğini tahmin ediyorum. Aksiyonundan komedisine, dramasından parodisine seyircinin isteyebileceği her tür casus filmini sundu Hollywood bu yıl. Yılın geri kalan bir kaç ayında artık bir tane bile casus filmi vizyona girmezse bile bu türe gayet doyduk şimdiden. Casus sinemasının alt türlerini bırakın, spesifik modda casus filmi izlemek isteyen seyirci için bile yeterince tür örneği var 2015 Hollywood’unda.

    Mesela diyelim ki yüksek bütçeli aksiyonlu bir casus filmi izlemek istiyorsunuz, fakat Mission Impossible: Rogue Nation fazla ciddi geldi, diğer yandan Spy ise fazla geyik gibi. Hem stilize bir hafifliğe sahip, hem de kallavi aksiyonlu bir film izlemek istiyorsunuz, fakat Kingsman fazla kanlı ve vahşetli zevkinize göre. Bunun bile bir çözümü var 2015 casus sinemasında: 1960'lı yılların popüler casus dizisi Man From Uncle’ın Guy Ritchie pompalı yüksek bütçeli Hollywood versiyonu.

    1960'lı yılların başında James Bond filmlerinin popülerliği Amerikan televizyonunu işgal etmişti ve bir sürü casus dizisi fırlamıştı ekranlara. Görevimiz Tehlike gayet ciddi bir hava edinirken Get Smart, Bond klişelerini ti'ye alan espritüel bir diziydi. Aynı dönemde ekranları meşgul eden Man From Uncle ise, kendini Görevimiz Tehlike kadar ciddiye almasa da Get Smart kadar parodi tarzı bir havaya sahip değildi.

    Hafif bir eğlencelik olduğu kadar heyecanlı casus klişelerine sahip bir diziydi. Soğuk savaşın en ‘sıcak’ döneminde Amerika’lı bir casus ile Rus bir casusun ortak olmaya zorlandığı dizinin sinema versiyonunun sırası gelmişti artık herhalde, çünkü Görevimiz Tehlike ve Get Smart’ın filmleri hali hazırda var zaten.

    Görevimiz Tehlike serisi gibi orjinal dizinin şablonunu alıp yepyeni ve modern bir sinema ortamına oturtmak yerine Man From Uncle, sanki orjinal serinin uzunca bir bölümünü izliyormuşuz gibi bir hava yaratıyor. Hikayenin modern zamanlara aktarılması yerine 1960lı yıllarda geçerek dönemin renkli stilini edinmesi sanki orjinal dizi bitmemiş te 50 yıllık bir ara vermiş hissi yaratıyor.

    Hikayenin orjinal dizi gibi 60'lı yıllarda geçmesi senaryo bakımından mantıklı tabii, çünkü ana karakterler arasındaki soğuk savaş çelişkisini Rusya ve ABD’nin daha arkadaşcıl olduğu günümüzde tekrarlamak zor. Tabii bu durum gelecekte Putin’in ABD'ye karşı tutumuna bağlı; Man From Uncle çekime girmek için biraz daha bekleseydi tekrar başlayabilecek yeni bir soğuk savaş ile modern zamanda geçebilirdi, belli mi olur?

    Fakat bu durumda da yönetmen Guy Ritchie’den beklediğimiz ultra stilize nostaljik hava yokolurdu. Açıkcası her adımı kolayca tahmin edilebilir yavan bir casus aksiyonu konusuna sahip olan filmin en bariz albenisi, 60'lı yılların moda ve popüler kültürünü parodi ve gerçeklik arasında ince bir denge ile yakalaması. Filmin hoş tavırlı, hafif, kendinden emin ve karizmatik havası dönemin görsel yaklamışını gayet saygılı ve kinetik bir biçimde yakalıyor.

    Ritchie, genelde bir türlü kişisel stilini frenleyip hikayenin nefes almasını sağlayamayan bir yönetmen. Bu kadar spesifik bir stile sahip olan bir yönetmen/kişilik için ise aynı oranda spesifik projelerin bulunması lazım. Mesela gösterişçilikten çok zihin problemlerine odaklanan Sherlock Holmes gibi bir karakter için olabilecek en yanlış seçimdi Ritchie kanımca. Fakat stilin ön plana oturduğu Man From Uncle için gayet yerinde bir seçim.

    İlginçtir ki Ritchie, bu film ile aşırı stilize tekniğinin önünü birazcık keserek hem ABD ve Rus ajanlarını canlandıran Henry Cavill ve Armie Hammer’ın karakterlerinin daha üç boyutlu oluşmasına, hem de görevlerinin önemli bir parçası olduğu, Ex-Machina’daki muazzam performansından tanıdığımız Alicia Vikander’in canlandırdığı karakterin tipik bir korumasız kız klişesine bürünmemesine imkan sağlamış.

    Tabii ki Ritchie’den beklediğimiz stilin cılkını çıkarma alışkanlığı burada da mevcut. Her ne kadar filmi başlatan abartı dolu araba kovalamaca sahnesi en heyecanlı anlarını yaratsa da, sonlara doğu oluşan bazı kinetik aksiyon sekansları azıcık baş ağrısı yaratıyor. Filmin finalinde iki ordu arasındaki çatışma sahnesi, Ritchie sırf dönemin ‘split-screen’ tarzına göndermede bulunmak istediği için ekranda ne olduğunun anlaşılmadığı bir görsel bulamaça dönüşüyor. Sonradan oluşan bir araba kovalamacası ise Ritchie’nin kuş bakışı bir açıda durmadan ileri geri zoom kullanması ile web browserımızda sanki Google Maps bozulmuş gibi bir hava yaratıyor. Fakat bunlara rağmen Ritchie, Snatch’ten beri en eğlenceli filmine imza atıyor.

    Sinema tarihinde Superman’i canlandıran oyuncuların başka projelerde başarı yakalaması nedense çok zor. Aranızda Brandon Routh’u hatırlayan bile var mı? James Bond tiplemesini ti'ye alırken aynı zamanda başarıyla taklit eden Henry Cavill, The Man From Uncle ile Süpermen karakterinin dışında bir Hollywood yıldızı olabileceğini kanıtlıyor. Diğer yandan Hollywood’un yıllardır A-sınıfı yıldıza dönüştürmeye çalıştığı yavan mı yavan Armie Hammer’ın bu tarz başrollere halen nasıl oturtulduğunu anlamıyorum. Orjinal dizide David McCallum’un tutkulu performansı yerine sırf Rus olduğu için duygusuz ve düz davranan tek boyutlu bir karakter yaratıyor Hammer.

    Sonuçta Man From Uncle, ‘sürprizlerle’ dolu konusu, kötü adamları ve aksiyon sahneleri ile her an tahmin edilebilir, fakat aynı zamanda hafif stili ve nostaljik bakış açısı ile gayet eğlendireceğini düşündüğüm bir 2015 Hollywood casus örneği.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top