Hesabım
    Hayatının Seçimi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Hayatının Seçimi

    Birini sevmenin farklı tezahürleri...

    Yazar: Ali Ulvi Uyanık

    "Hayatının Seçimi (The Ledge)" filminde tanıtma yazılarını içeren ilk görüntü, hikâyeyle ilgili yeterince ipucu içeriyor: Petrol işleme tesisleri, havaya yükselen yoğun dumanlar, güneş ışığından yoksun kapalı bir hava ve ön planda gotik dini yapının üzerinde haç! Anamalcı ekonominin içinde sürekli çalışmak ve inanç baskısıyla hayatını düzenlemek parantezi içinde sıkışan insanın çaresizliği, karakterlerin şimdiki durumlarını özetliyor. Peki, aşk bunun neresinde?

    Yazar - yönetmen Matthew Chapman'ı, psikolojik - erotik gerilim Gecenin Rengi (Color of Night (1994) ile adaletin tecelli sürecindeki ürkütücü müdahaleleri konu alan Jüri (Runaway jury)'nin (2003) ortak senaristi olarak anımsayabilirsiniz. Chapman, odağında sorunlu karakterler olan metinlerin yazarı. İşte bu filmde de, gelişmiş ülkelerdeki insanların, esasen de bir insanın başına gelebilecek - neredeyse- tüm kötü gelişmeleri yaşamış karakterler kurgulamış.

    Filmin, oldukça yüksek bir binanın çatısına çıkarak saat tam öğle on ikiyi gösterdiğinde atlayarak intihar edeceğini haykıran genç adam Gavin ile onu vazgeçirmeye çalışan arabulucu dedektif Hollis arasındaki diyaloglar ve 'geriye dönüş'lerle olayları öğrendiğimiz bir akışı var. Evini bir eşcinsel arkadaşıyla paylaşan Gavin (Charlie Hunnam), din merkezli konservatör görüşlere sahip komşusu Joe'nun (Patrick Wilson) masum güzelliğe sahip genç karısı Shana (Liv Tyler) ile yasak ilişki yaşamaktadır. Gavin, ölümünün başka birinin hayatta kalmasını sağlayacak olduğunu tekrarlarken, Hollis de (Terrence Howard) bu gerilim altında, o sabah öğrendiği kendi aile sırrıyla baş etmeye çalışmaktadır.

    Fark edileceği üzere, Gavin - Joe - Shana ve Hollis, dört ana karakteri oluşturuyor. Çevrelerindeki yan karakterlerle birlikte başlarına gelenler, tüm çağdaşlarının kaygılarını, korkularını, zafiyetlerini, çelişkilerini temsil ediyor: Alkol-uyuşturucu-kumar-fuhuş batağına sürüklenmek, en sevdiğinin ölümü, cinsel kimliğin dolaysıyla dışlanmak, aldatılmak, kadına yönelik fiziksel-ruhsal şiddet...

    Seyredecekler için karakterlerle ilgili detaylı bilgi vermek doğru değil. Ancak şunu söylemek gerekir ki, kötü şeyler yaşadıktan sonra olanları bilinçaltına iterek yeni bir hayata başlamanın farklı yollarını seçen, birbirine taban tabana zıt Gavin ile Joe'nun çatışması, birini sevmenin farklı tezahürlerini de içeriyor. Filmin gerilimi de bu noktada oluşuyor.

    İlk paragrafta sorduk: Aşk bunun neresinde? Berbat dünyanın kötülükleriyle kendince baş etmeye çalışırken yüreğinde aşkın anlamını kaybeden bir insan ile aşkı uğruna ölümü bile önemsiz kılan diğeri... Chapman, bu iki erkek üzerinden, son derece özenli yazılmış bir metinle, belki biraz ağır fakat dâhil olunduğunda bir şekilde en az bir karakterle duygudaşlık kurabileceğimiz bir dram sunuyor. Sinemadaki ilk başrolü Nicholas Nickleby" (2002) ile tanıdığımız Charlie Hunnam başta olmak üzere, her oyuncunun karakteriyle ilgili 'doğru yorumu' da bu duygudaşlıkta önemli bir unsur oluyor.

    ali.ulvi.uyanik@gmail.com

    twitter: @aliulviuyanik

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top