Hesabım
    Çılgın Hırsız
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Çılgın Hırsız

    Çılgın Hırsız

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Geçtiğimiz yıl gösterime giren "Despero" ve kış aylarının ses getiren animasyonu "9," Universal Pictures'ın Pixar, Dreamworks ve 20th Century Fox'un animasyon pazarında sürdürdükleri rekabet oyununa katılmak istediğinin en belirgin işaretleriydi. Uzun zaman internet ortamında dolaşan kısa video klipler ve fragmanlar aracılığıyla takip ettiğimiz "Çılgın Hırsız" ise, gerek tanıtım kampanyası gerekse seslendirme kadrosuyla Universal'ın artık sadece oyuna katılmakla kalmayıp, rekabeti iyice kızıştırmak istediğini belli ediyordu. Bütün bir yaz sezonu bekledikten sonra, nihayet yeni Universal animasyonunu izleme fırsatına kavuştuk. Sonuç; "Çılgın Hırsız" animasyon camiasındaki rekabeti hareketlendirecek niteliğe sahip olsa da zirveye oynamakta güçlük çeken ve Pixar'ın her zaman bir numara olduğu fikrini pekiştiren bir yapım.

    "Çılgın Hırsız," giderek çaptan düşen Gru isimli kıdemli bir hırsızın ayı çalarak eski saygınlığına kavuşma girişimini anlatıyor. Hayatına giren üç küçük kızın etkisiyle kötü kalbi yavaş yavaş yumuşamaya başlayan Gru, filmin tanıtım aşamasında yansıtıldığının aksine hiçbir zaman tam anlamıyla bir kötü adam portresi çizmiyor. Kötüden ziyade garip olarak adlandırabileceğimiz Gru, her hain girişiminde başarısız olan şefkat yoksunu komedi karakterlerinden biri aslında. Bu tip yan karakterlerin, canlandırıldıkları oyuncunun performansına bağlı olarak zaman zaman başkarakterden daha fazla ilgi çeker hale gelmeleri ise özellikle komedi filmlerinde sık rastlanan bir durum.

    Nitekim "Çılgın Hırsız"da ilhamını 'iyi' başkarakterlerin önüne geçen garip yan karakterlerden alıyor ve benzer bir rol değişiminin yaşanmaması için 'kötü' karakteri doğrudan başkarakter ilan ediyor. Her 'kötü' karakterin arkasında iyi bir aktörün bulunduğu gerçeği de bu noktada devreye giriyor. Çılgın Hırsız"da Gru'yu seslendiren Steve Carell'in başarısı tüm hikayeyi sürüklemeye yetecek güçte. Eğer filmi orijinal dilinde izlerseniz Steve Carell'in Gru'yu sadece seslendirmekle kalmayıp, karaktere tüm yüz mimiklerini ve beden dilini aktardığına şahit olabilirsiniz. Filmin Türkçe seslendirilmiş versiyonunda Ata Demirer'in aynı performansı gösterip, gösteremeyeceği ise oldukça şüpheli.

    Bir oyuncunun yüz mimiklerini kaydederek bu mimikleri dijital ortama aktarmaya yarayan motion capture tekniğiyle çekilmişçesine Steve Carell'in varlığını hissedilir kılan "Çılgın Hırsız"ın, Gru'nun karakteristik özelliklerini de Carell'e borçlu olduğunu söyleyebiliriz. Filmin yapımcısı Christopher Meledandri'nin de dediği gibi belli ki Steve Carell "Çılgın Hırsız"da sadece seslendirme sanatçısı olarak boy göstermeyip, karakterin fiziksel görünüşünden, bedensel hareketlerine kadar katkıda bulunmuş. Böylelikle ortaya Carell'in varlığıyla ilgi çekici ve eğlenceli hale gelen neredeyse tek kişilik bir gösteri çıkmış.

    "Çılgın Hırsız"ın birbirinden sevimli yan karakterlerininse içlerinde büyük bir eğlence potansiyeli barındırdığını söyleyebiliriz. Örneğin; Gru'nun hain planlarını hayata geçirmek için kullandığı, "minyon" adı verilen sevimli sarı yaratıklar ordusu, hikayenin fiziksel komedi yönünü beslemek için ideal bir araç. Film süresince özellikle küçük izleyicileri bir hayli eğlendirebilecek kazalara kurban giden minyonlar, anlamsız yüz ifadeleri ve şakalaşmalarıyla büyük izleyicileri de kahkahaya boğabiliyorlar. Diğer yandan, "Çılgın Hırsız"ın minyonların tekrarlarla etkin hale gelebilecek komedi potansiyelini yeterince verimli bir biçimde kullandığını söylememiz de zor.

    Gru'nun hain düşmanı Vector'u alt etmek için evlat edindiği Margo, Edith ve Agnes'ı ise görsel olarak birer tasarım harikası olarak tanımlayabiliriz. Her üç karakter de yüz ifadeleri, kostüm tasarımları ve beden dilleriyle izleyenlerde şefkat uyandırarak film içerisindeki pozisyonlarını ve Gru'nun hayatına olan etkilerini başarıyla temsil ediyorlar. Bununla birlikte, "Monsters, Inc." (2001) ve "Finding Nemo" (2003) filmlerinde sanat departmanında çalışmış, "Ratatouille" (2007) filminde ise karakter tasarımcısı olarak görev yapmış Carter Goodrich'in imzasını taşıyan Margo, Edith ve Agnes her yönleriyle fazlasıyla Pixar karakterlerini andırıyorlar. Carter Goodrich'in kariyerinin büyük bir bölümünde Pixar prodüksiyonlarında çalışmış olmasının bir sonucu olan bu benzerlik ister istemez "Çılgın Hırsız"ın çehresini ve filmin seyredenler üzerindeki ilk izlenimini bir anda değiştiriyor.

    Diğer yandan, "Çılgın Hırsız" bütün başarılı yönlerine rağmen bir Pixar yapımı ile boy ölçüşebilecek nitelikte bir yapım değil. Bunun en belirgin sebebi ise Eric Guillon'ın kendine has mekan tasarımlarına, Goodrich'in karakter tasarımındaki başarısına ve Steve Carell'in film üzerindeki olumlu baskınlığına rağmen, hikayesinin neredeyse zorlama bir biçimde devam etmesi ve izleyenleri heyecana sürüklemeden çözülmesi. Dolayısıyla "Çılgın Hırsız," görsel olarak animasyon camiasındaki rekabete hareket getirebilecek nitelikte olmasına rağmen başkarakterinin kötücül tarafını yeterince anne şefkati görmemesine bağlayan banal duruşu ve derinlikten yoksun hikayesiyle Universal'ı fazla ileriye götürebilecek bir yapım değil. Her şeye rağmen "Çılgın Hırsız," Steve Carell'in benzersiz performansı ve izleyenleri hipnotize eden karakter tasarımları için seyredilmeye değer.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top