Hesabım
    Bay Peabody ve Meraklı Sherman: Zamanda Yolculuk
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Bay Peabody ve Meraklı Sherman: Zamanda Yolculuk

    Kimin köpek kimin insan olduğu tartışılır!

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Bay Peabody ve Meraklı Sherman: Zamanda Yolculuk (Mr. Peabody & Sherman) bol filmli Mart vizyonunun ikinci haftasında aile boyu animasyon komedisi olarak salonlardaki yerini alıyor.

    Geçmişi 1950’li yılların sonuna tarihlenen Mr. Peabody, Türkçesiyle Bay Peabody, ilk etapta bir televizyon çizgi dizi karakteri olarak ortaya çıkıyor. Fakat Bay Peabody bildiğimiz  köpeklerden biraz farklı! Doğuştan kibar, önsezileri güçlü, sportif,  Harvard mezunu, girişimleri ve  başarılarıyla Nobel ödülü alacak kadar zeki, milattan önceki çağlara sorunsuz biçimde gidip geri dönebilecek bir zaman makinası yapacak kadar da dahi bir mucit! Seyirci karşısına ilk çıktığı Rocky and His Friends  adlı çizgi dizide de bu derece maharetli miydi bilmiyorum ama henüz yavru bir köpekken ona sıcak bir yuva vermeyenler şimdi çok pişman olmalı!

    Bir de yol arkadaşı var Bay Peabody’nin, kendisi gibi henüz hayatın ve yolun başındayken terk edilmiş kızıl saçlı bebek Sherman. Bir ‘insan evladı’ olan sevimli Sherman, bu zeki ama bir o kadar da yalnız köpek Bay Peabody tarafından evlat edinilir. Nasıl olur demeyin, çizgi film dünyası bu, akıl ermez güzel şeyler de oluyor işte. Bay Peabody’nin evlatlık oğlu olan ama ona hiç “baba” demeyen Sherman, gün geliyor 7 yaşına basıyor ve evin dışındaki okul hayatı onun için de başlıyor. Ondan sonra da ver elini bela!

    Filmin esas gelişme kısmı ise şüphesiz Bay Peabody ve Sherman’ın zamanda geriye giderek yaşadığı onlarca macera. Seyircinin karşısına neler çıkmıyor ki bu yolculukta: Fransız Devrimi’nden,  antik Mısır Krallığına, Truva Savaşı’ndan Rönesans Floransası’na kadar bir dizi tarihi olay/mekan ve Marie Antoinette’ten  ve Mahatma Gandhi’ye pek çok mühim kişilik beyazperdede bir belirip bir kayboluyorlar ama her hikaye birbiriyle ilintili. Hiçbir tarihi epizot boş geçmiyor, karşılarındaki hedef seyirci kitlesinin yaş skalasını göz ardı etmeden, bir yandan eğlendirirken bir yandan da illaki öğretiriyor film; ta Mona Lisa’dan George Washington’a…  Bu noktada Leonardo da Vinci’nin de cBay Peabody’nin “sağlam kankası” olduğunu eklemeden geçemeyeceğim!

    Filmin finaline doğru gelen baba-oğul mesajı da, iki canlının birbirine karşı hissettiği sevginin kan bağını şart koşmadığını, dahası insan-hayvan ayırt etmeksizin sevginin her yürekte atabileceği... Bir “köpek baba”, insan evladını en ufak bir kazadan, sıyrıktan, beladan korumak istiyor; değil ki Truva savaşından ya da Fransız askerlerinden, polislerinden!

    Gelelim işin teknik kısmına. 1990’lar çocuklarının gönlünde taht kurmuş Aslan Kral’ın iki yetenekli yönetmeninden biri  Rob Minkoff . Çeşitli kısa filmlerin animasyon departmanlarında piştikten sonra uzun metraja yatay geçiş yapan Minkoff, ilerleyen yıllarda Küçük Kardeşim (Stuart Little) ve Stuart Little 2 ile büyüklerin de seyretmekten keyif alacağı aile animasyonları yelpazesini genişleten bir sinemacı.  2011 tarihli Çifte Soygun (Flypaper) gibi bir yol kazasına rağmen, en son imza attığı bu film, Aslan Kral’dan bugüne Minkoff’un en iyi işi diyebiliriz. Craig Wright’ın senaryosunu falsoya yer vermeden beyazperdeye taşıyan Minkoff’un arkasındaki en önemli destekse şüphesiz Dreamworks stüdyosunun şapka çıkartılacak teknik ekibi. Belki çok sıradışı bir animasyon değil karşımızdaki ama her bir detay o kadar ince düşünülmüş ve işlenmiş ki 10 yaşındaki çocuğunuzla gittiğiniz filmden keyif almamanız olası değil!

    Filmin Türkçe dublaj çevirisinden ve seslendirme sanatçılarından da bahsetmemek olmaz. Bugüne kadar pek çok animasyon karakterine Türkçe’de hayat veren Yekta Kopan, bu sefer de Bay Peabody’nin kendinden emin, tok ama bir o kadar da sevecen üslubunu perdeye yansıtıyor. 3 boyutlu olarak vizyona girecek animasyonun Türkçe dublaj çevirisi ise küfür filan bir tarafa, neredeyse hiçbir argoyu dahi içermiyor; buna karşılık günlük dildeki kimi deyimler ve şakalar da cuk yerine oturuyor. Aile kategorisinde yer alan ve ibresi çocuklardan yana ağır basan animasyon filmlerin Türkçe dublajlı olarak vizyona girmesini ben bu açıdan tercih edilir buluyorum açıkçası.

    Uzun lafın kısası, bu Cuma'dan itibaren vizyonda keyifli bir aile animasyonu, seyircisini bekliyor. Sherman gibi büyümesi, sorması, koşması, eğlenmesi, keşfetmesi gereken çocuklar ölmesin, sinemada film de seyredebilsinler diye…

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top