Hesabım
    Karamel
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Karamel

    Karamel

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Tom Hanks'in meşhur filmi "Forrest Gump" vizyona girdiği dönemlerde, başkarakterin annesinin ağzından çıkan "hayat bir çikolata kutusu gibidir; içinden ne çıkacağını asla bilemezsin" sözü ülkemizde de birçok kişinin diline dolanmıştı. Ancak her milletten insanın ortak bir derdine vurgu yapan bu anne öğüdü, altında yatan anlamın evrenselliğine rağmen duygularını fazlasıyla Amerikanvari bir biçimde ifade ediyordu. Bu nedenle de bizim gibi farklı coğrafyalarda yaşayan insanları Amerikalılarla eşit oranda etkileyemiyordu belki de.

    Oysa bu hafta vizyona giren Lübnan yapımı "Karamel"in yine bir anneden gelen 'evlilik bir karpuz gibidir, kabuğunu yarmadan içi kof mu bilemezsin' öğüdüyle "Forrest Gump"ın meşhur sözünü bizim kültürümüze tercüme ettiğini söyleyebiliriz. Böylelikle Nadine Labaki yönetmenliğindeki bu sımsıcak filmin bütünüyle bu coğrafyanın insanlarının duygularına hitap ettiğini de müjdeleyebiliriz.

    Gösterişsiz bir güzellik salonunda geçen "Karamel," gerçekten de bizim geleneklerimize, gündelik yaşantılarımıza ve kuşak çatışmalarımıza benzer hikayeler anlatan bir yapım. Bu yakınlığın en belirgin sebebi de ülkemizde yaşayan kadınlarla filme konu olan Lübnanlı kadınların aynı tutucu aile yapıları ve aynı toplumsal baskılarla yüzleşmek zorunda kalmaları belki de.

    Diğer yandan, konusu ve gidişatıyla Donald Petrie yönetmenliğindeki "Mystic Pizza"yı da hatırlatan filmin sadece belirli bir kültürü ve onun sorunlarını aynaladığını söylemek haksızlık olur. "Karamel," kendi kültürüyle yoğurduğu evrensel problemlere yöresel çözüm yolları üreten bir film. Hikayesinde barındırdığı samimiyetin ve cana yakınlığın kaynağı da filmin din, dil ya da ırk gözetmeden tüm kadınları kanatları altına alan bu evrensel yaklaşımından besleniyor.

    Nadine Labaki, ilk uzun metraj yönetmenlik denemesi olan "Karamel"de açık kahverengi ve kızıl tonlardaki iç açıcı sahne düzeni, güler yüzlü oyuncuları ve en hüzünlü olaylara bile iyimser bir gözle bakan anlatımıyla seyredenlerin yüzüne sıcak bir tebessüm oturtmakta. Yıllardır iç savaşlarla mücadele eden ve son olarak da 2006 yılında yaklaşık iki ay süren ağır İsrail bombardımanıyla sarsılan Lübnan gibi bir ülkeden böylesine iyimser bir film çıkması ise şaşırtıcı olduğu kadar ilham verici de.

    "Karamel," bir yerde açılan savaş yaralarına rağmen Beyrut'ta hala daha hayatın devam ettiğini vurguluyor. Filmin en güzel yanı da anlatılan hikayenin savaşın yıprattığı bir şehirde geçtiğini oldukça sessiz sedasız dile getirmesi. Gidişat süresince karakterlerden hiçbiri geçtiğimiz yıllarda yaşanan acı olaylardan bahsetmiyor. Ancak güzellik salonunun bir harfi her an düşmeye hazır yıpranmış tabelası ya da şehirde gördüğümüz yıkık dökük binalar bize her daim mekanın yakın geçmişini hatırlatıyor.

    Bu hatırlatmanın ardından filmin ön planındaki gündelik hikayelerden yayılan iyimserliğin değeri bizler için kat kat arttığı gibi içimizi de acıtıyor. Çünkü karakterlerin geçmişte yüzleştiklerini varsaydığımız acı olayların ardından hiçbir şey olmamış gibi normal hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeleri bir yerde savaşın Lübnan için ne kadar alışıldık ve gündelik bir hadise olduğunu da gözler önüne seriyor sanki.

    Böylelikle "Karamel," tıpkı ismine ilham veren ağda işlemi gibi acının ve tatlının bir araya geldiği içinizi yumuşatan bir film olduğunu iyice belli ediyor. Filmde yönetmenliğin yanı sıra başrolü de üstlenen güzeller güzeli Nadine Labaki'nin ve ilk oyunculuk denemelerinde büyük takdir toplayan tüm oyuncu kadrosunun başarılı performansları hikayeye resmen dinamizm katıyor. Oyuncular arasındaki muhteşem uyumsa filmin doğal atmosferine büyük katkı sağlamakta. Khaled Mouzannar imzalı etkileyici müzikler eşliğinde sıcacık bir hikaye sunan "Karamel"in hüzünlü kadınların ümit dolu yaşantılarına ve yıpranmış Beyrut'a yakılmış iyimser bir türküye benzediğini söyleyebiliriz. Nadine Labaki'nin gelecek projelerini şimdiden merakla bekliyoruz.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top